Üçe kadar sayacağım traducir inglés
101 traducción paralela
- Yanki, üçe kadar sayacağım.
- Hey, Yank, I'll count three.
Woodward üçe kadar sayacağım.
Woodward, I count to three.
Evet, üçe kadar sayacağım, uyan!
Yea, I say unto thee, live!
Pekala, söyle ona üçe kadar sayacağım ve bizi geçirmezse, Herr Yeşil Gömlek ilk kurşunu yiyecek.
Okay, you tell him that I'm gonna count to three... and if they don't let us pass, Herr Green Shirt's gonna get the first bullet.
Şimdi üçe kadar sayacağım.
Now count to three.
Annem'le Babam indiklerinde, üçe kadar sayacağım, ve "Mutlu Şükran Günleri," diyeceğiz, tamam mı?
When Mom and Dad come down, on a count of three, we'll say : "Happy Thanksgiving," okay? One, two, three.
Rezil, yalancı ve aşağılık vücudunla kapımdan defolup gitmen için üçe kadar sayacağım!
I'm going to give you to the count of three to get your lousy, lying, lowdown, four-flushing carcass out my door!
- Haydi, üçe kadar sayacağım.
Let go. I'll count to three.
Birazdan üçe kadar sayacağım ve sen uyanacaksın.
In a moment I ´ ll count to three and you will wake up.
Yavaş yavaş üçe kadar sayacağım ve üçe geldiğimde uyanacaksın.
I ´ ll count slowly to three, and on three you ´ ll wake up.
Pekala Bart, üçe kadar sayacağım ve sen uykuya dalmış olacaksın.
Okay, Bart, I will count to three, and you will be sound asleep.
- Hayır, ben üçe kadar sayacağım!
- No, I'm gonna count to three.
Şimdi Scott. Hiç vaktimiz yok. Onun için sadece üçe kadar sayacağım.
Now, Scott, we have even less time, so I'm giving you the count of three.
Burada üçe kadar sayacağım.
I'm going to count to three.
- Birden başlayıp üçe kadar sayacağım!
- I'm gonna start with one and count to three!
Tamam, üçe kadar sayacağım.
All right, on the count of three.
Şimdi üçe kadar sayacağım.
I'm gonna count to three, and then I'm gonna- -
Tamam, üçe kadar sayacağım. Saklanacak bir yer bulun.
Okay, on the count of three, I'm gonna lay down some cover, fellas.
- Tamam, üçe kadar sayacağım! - Tamam!
On the count of three.
Yolumdan çekilmezseniz, üçe kadar sayacağım.
Out of my way, now, or I'm counting to three.
Tamam, üçe kadar sayacağım.
All right, I'm gonna count to three.
Sonra üçe kadar sayacağım. İki. Bir.
And on the count of three... two... one.
Oradan çıkman için üçe kadar sayacağım.
I'm gonna give you to the count of three to get out of there.
Tamam çocuklar, üçe kadar sayacağım sonra da kapıdan içeri gireceğiz.
Okay, guys, on the count of three, we'll charge the door.
Tamam. Şimdi üçe kadar sayacağım, Ve jipe koşacağız.
Okay, I'm gonna count to three, and we're gonna run to the Jeep.
- Tamam üçe kadar sayacağım.
OK... on my count of three.
O arabadan çıkman için üçe kadar sayacağım!
I'm going to give you till three to get out of that car.
O arabadan çıkman için üçe kadar sayacağım!
You get out of the car. I'll give you till three, one!
Biliyor musun, üçe kadar sayacağım, ve bitirmeden önce nerde olduğunu söyleseniz iyi olur.
You know what, I'm gonna count to three, and before I'm done you better tell me where it is.
Şimdi üçe kadar sayacağım.
Now I'm gonna count to 3.
Şimdi üçe kadar sayacağım.
Now, I'm gonna count to three.
Şimdi üçe kadar sayacağım ve silahını Nigel'a vermezsen ve diz üstü çökmezsen gözlerinin ortasından vuracağım seni.
See, now I'm gonna count to three, and if you don't give your gun to Nigel and get on your knees, I'm gonna put a bullet between your eyes.
Şimdi, üçe kadar sayacağım. Sonra da minik kafasını havaya uçuracağım, oldu mu?
Now, I'm gonna count to three... and then I'm gonna blow his little head off, okay?
Baba, üçe kadar sayacağım.
Dad, I'll count till three.
Zelda, üçe kadar sayacağım, sen de kollarını göğsünde kavuşturup
Zelda, on the count of three, will you sit down with your arms
Şimdi, üçe kadar sayacağım.
Now, I'm going to count to three.
Bu kapıyı açmanız için üçe kadar sayacağım.
I'm gonna give you a count of three to open this closet door.
- Tamam, üçe kadar sayacağım.
- Okay, I'm going to count to three.
Hadi. Şimdi üçe kadar sayacağım.
C'mon I will count to three.
Konuşmaya başlaman için üçe kadar sayacağım.
I'm gonna give you to "three" to start talking.
Bak ne diyeceğim, üçe kadar sayacağım.
Tell you what, I'm gonna count to three.
Angela, üçe kadar sayacağım... ve üç dediğimde... gözlerini açacaksın.
Angela, I'm going to count to three, and when I reach three, you're going to open up your eyes.
Tamam, üçe kadar sayacağım.
Okay, on the count of three.
Tamam. - Ben üçe kadar sayacağım.
- Well, I'm gonna count to three.
Her neyse. Susan Gardner, üçe kadar sayacağım, derhal eve gir yoksa cezalısın anladın mı beni!
Susan Gardner, get your ass back in the house on the count of three, or you're grounded.
Gitmeniz için üçe kadar sayacağım.
I'm gonna count to three and ask you to leave.
Pekala, üçe kadar sayacağım ve hepimiz silahlarımızı indireceğiz.
Alright, now on the count of three, we're all gonna lower our guns.
Peki, üçe kadar sayacağım ve oradan çıkacaksın, tamam mı?
All right. Okay, I'm gonna count to three, and you're gonna get out of here, okay?
O'hara, üçe kadar sayacağım.
O'hara, we go on three.
haydi. üçe kadar sayacağım.
Hurry up
Gözlerimizi kapatıp,... üçe kadar sayacağız ve açtığımızda, doğru vücutlar içinde olacağız.
We close our eyes, count to three - and when we open them up, we'll be back in our right bodies.