Üçünü traducir inglés
705 traducción paralela
Ayı deresinden ihtiyar Jarvis o üçünü, katırlarını deli gibi Kentucky sınırına doğru sürerken gördüğünü söyledi.
Old man Jarvis up Bear Creek way told me he seen the three of'em riding their mules, hell-bent for election, toward the Kentucky border.
Evet, üçünü de astık Şerif.
Yeah, and we hung'em too, Sheriff. Aagh!
O üçünü iyi tanırım.
I know all three most well.
Dün dörtte üçünü yüzdüm ve hiç yorulmadım.
I made it 3 / 4 yesterday and wasn't a bit tired.
Bir önceki gün dörtte üçünü yüzmüş. Başaracağından emindi. Su çok ılıktı.
He swam 3 / 4 the day before and he was sure he could make it.
Beşinden üçünü dışarı çıkmaları için razı ettim.
Tomare! I've persuaded 3 out of 5 to come out. [Gunshot]
Bu üçünü hatırlıyor musun?
Remember these three?
Bay Bellows, şu üçünü aşağıya götür ve kabin anahtarlarını bana getir.
Mr. Bellows, take all three below and bring me the cabin keys.
Şimdi de belli sayıda kibrit seçin ; hiçbirini, birini, ikisini yahut üçünü bir elinizle tutup yumruğunuzu sıkarak kapayın. - Anladım.
Now put any number of matches, zero, one, two, or three in one hand, close it into a fist, and swing it out in front of you like this.
Bölgenin dörtte üçünü taradık.
We're about three quarters of the way across our sector.
Şu üçünü al ve şu büyüğü.
And that big one.
Biliyor musun, üçünü de çingeneler kaçırdı sanmıştım.
I got to figuring'maybe them gypsies busted in and done off with all of them.
Bu üçünü buradan çıkarmak için, şu üstü açık arabayı çekmemiz lazım.
Have to pull the convertible off to get these three out.
Bay Buddy'nin atlarından üçünü almışlar.
I STILL MEAN IT. ONE OF'EM IS COMING DOWN THE STREET
Diğer üçünü istiyorum.
I want the other three.
Feribota bindiğimiz gibi bu üçünü yok edeceğim.
As soon as we get aboard ship I'll destroy these 3.
İndirin onları, üçünü de içeri tıkın.
Mike, you and Slater take him inside.
Subaylarımdan üçünü, adamlarımdan altısını yardım etmeleri için bırakıyorum.
I'm leaving three of my officers and six of my men behind... to assist you in gathering your forces together.
Hikayelerinden üçünü okudum...
I know. I've read three of your stories.
Ölsünler diye üçünü birden soktun!
You stuck three of them in there to fry alive!
Dönüş yolunda da diğer üçünü bağlarız.
We'll tie down the other three on the way back.
O üçünü kadınla takılırken gördüm.
I saw those three hanging around her.
Neden üçünü de getirdin?
Why bring all three?
Peki efendim, üçünü de şimdi vagondan atıyorum.
Well, sir, all three of them fell right out of the carriage.
Bundan böyle üçünü artık hiçbir şeyin durduramayacağını hissettiler.
Henceforth, the three of them felt that nothing could stop them now.
Neden üçünü de öldürmüyoruz.
Why don't we kill all three of them.
Muhafızlarımdan üçünü öldürdüler.
They killed 3 of my guards.
- Git üçünü de çağır buraya!
Call all three now!
Şunların üçünü de muayene edin!
Examine all three of them!
Bunların üçünü de yanına al.
Take these three with you
O üçünü bilmesen de olurdu.
It's as if you heard nothing.
Öyle mi? Her üçünü de tek başına haklayacağını mı düşünüyorsun?
No, you figure on taking all three of them by yourself?
Bruno, üçünü de mi kastediyorsun?
Bruno, you mean all three of these...?
" aralarından üçünü katlettiler.
"... and slaying three of their number.
Eğer Stavac, üçünü bir araya getirip konuşturmayı başarırsa formülü öğrenmiş olacak ve "en üstün silah" düşman eline geçecek.
But should Stavak succeed in getting all three men and forcing them to talk, the solution to what has been described as the "ultimate weapon" will be in enemy hands.
Kalan altı kişiden en az üçünü öldürmeliyim.
I must kill at least three of the remaining six.
Ona öyle geliyor ki maksadın üçünü de tahttan mahrum etmekmiş.
It's his impression that you mean to disinherit them.
Moonjean, bu sene şu ana kadar 10 maç kazanıp sadece üçünü kaybetti. Bu, her iki lig için de iyi bir skor.
Moonjean has racked up 10 wins against only 3 losses so far this year, which is, incidentally, high for both leagues.
Ben sadece üçünü tanıyorum, Butcher kardeşler ve...
I recognized only three.
Şimdiden turun dörtte üçünü tamamladı ve en önde giden aracın peşinde.
Already, he's made up three-quarters of a lap, and he's looking for the leader.
Bu çaputların üçünü daha yeni gördüm.
I saw three of these dusters a short time ago.
Bu üçünü gömmek için beni burada bıraktı.
He left me the job of burying three of them.
- Bu üçünü ne yapacağız?
- What do we do with these three?
Benim üçünü öldürmem gerekiyordu.
I must've killed all three of them.
Şimdi şu üçünü şuraya.
Now these three here.
- Şu üçünü tam buraya.
These three right here.
Yedi. Dördünü planlamıştık ama üçünü değil.
Four we planned, three we didn't.
Kahya, bu üçünü tutmak çok zor!
Butler, these three bastards are hard to deal with
Ayrıca üçünü de bir arada kurtarmak gerekiyor. Neden tek tek kurtarılamıyorlar, üçü birlikte olması şart mı?
So they can't go one by one?
dur... lütfen kızını bırakırsam..... onlara zarar vermeyeceğine ve ve imparatorluk kanunlarını uygulayağına söz ver vergileri düşür ama... kızın benim elimde iyi düşün vergileri düşürebilirim ama o üçünü bağışlayamam büyük suç işlediler affedersem.... bu diğerlerine kötü örnek olur?
Hold it... Please lfl release your daughter... You have to promise not to investigate them
General çok akıllıdır birini bırakıp, üçünü buldurdu
Coming!