English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ I ] / Israr ediyorum

Israr ediyorum traducir inglés

824 traducción paralela
- Kuzey Belçika'da ısrar ediyorum!
- I insist upon Flanders!
Fakat bir benzerlik olduğunda ısrar ediyorum.
But there is a resemblance.
Üzgünüm, doktor, fakat ısrar ediyorum.
I'm sorry, Doctor, but I insist.
Hayır, ısrar ediyorum.
No. I insist on showing it to you.
O halde Shubin'i bu gece görmen için ısrar ediyorum.
- Then I insist you see Shubin tonight.
Gilda, ısrar ediyorum.
Gilda, I insist.
Ayrılman için ısrar ediyorum.
I insist that you leave.
Öyleyse kalman için ısrar ediyorum.
Then I insist you stay.
Antonia, ben ve bu başıbozuk ağabeyin arasında bir seçim yapman için son kez ısrar ediyorum.
Antonya, I insist for the last time that you choose between me and this disorderly brother of yours.
Bakın bay Bradley, kabalık etmek istemem ama ısrar ediyorum.
Now, Mr. Bradley, I don't want to be impolite, but I must insist.
Sorumda ısrar ediyorum.
I must insist on my question.
- Kalmanda ısrar ediyorum.
- I insist on your staying.
Biraz rahatlamanız konusunda ısrar ediyorum.
I insist that you relax, please.
Bay Halton, bu işe kati olarak nokta koymak konusunda ısrar ediyorum.
Now, Mr Halton, I insist that we settle this, once and for all.
Sayın başkan! Subaylar muaf tutulamazlar, tanıklık etmelerinde ısrar ediyorum!
Officers are not an exempt class, and I insist on their testifying!
O adamın yolun ortasından gittiğine ısrar ediyorum.
Anyway, I still insist that he was right in the middle of the road.
- Kusura bakmayın, ama ısrar ediyorum.
- I'm sorry, sir, but I must insist.
- Hayır, Lordsburg'e gitmemizde ısrar ediyorum.
- No, I insist we go on to Lordsburg.
Tekrar çalmanız için ısrar ediyorum.
I insist on your favoring us again.
Yo yo... ısrar ediyorum, en mutlu evlilikler üç çocuklu evliliklerdir ve çocukların arası iki ya da üç yıldan az değildir.
No, no, no. No, I insist, the happiest marriages are those which produce three children at intervals of not less than two or more than three years.
Elbette, tüm bu düzenlemeler konusunda ısrar ediyorum.
Of course, I insist on all the trimmings :
Bu yüzden biz gelmeden önce olması için ısrar ediyorum.
That's why I insist it should be on the table before us.
O zaman bana özel koruma vermen için ısrar ediyorum.
Then I insist you give me a special body guard.
- Hayır ısrar ediyorum.
I insist.
Yatağa dönmenizde ısrar ediyorum.
I must insist upon you going back to bed.
Lütfen oku, ısrar ediyorum.
Please read it. I insist.
Sabaha kadar toparlanmazsa, doktor çağırmanda ısrar ediyorum.
If she's no better in the morning, I insist you call a doctor.
Bu gece beni görmek istemenin nedenini öğrenmek için ısrar ediyorum.
I insist upon knowing what was your reason for wanting to see me tonight.
Söylediğimde ısrar ediyorum.
I stick to what I said.
- Cezalandırılmak konusunda ısrar ediyorum.
- I just can't. - I insist upon being punished.
Sam ısrar ediyorum.
This will then. Sam.
George ile bizzat konuşmakta ısrar ediyorum.
I insist on speaking to George himself
Kalman için ısrar ediyorum. Kal!
I insist on your staying
ve her iki durumdada ölüm riski var. kendi seçeneğim üzerinde ısrar ediyorum.
And since there's a good chance of death in either case I must insist upon making the choice myself.
Bu mesajı bütün Dünya uluslarına iletmeniz için ısrar ediyorum.
I urge that you transmit that message to the nations of the Earth.
İçinde bebek olan çantayı nereye bıraktığınızı söylemeniz konusunda ısrar ediyorum.
I insist on knowing where you deposited the handbag... that contained that infant.
- Ama ısrar ediyorum.
But I insist.
Bu akşam bize sizinle yemek yeme zevkini bahşetmeniz için ısrar ediyorum. - Çok naziksiniz ama -
I insist you give me the pleasure of having dinner with us tonight.
Bunu alakalı tek soru olduğunda ısrar ediyorum.
I claim it's the only question that is relevant.
Bu balık hikayelerini kendinize saklamanız konusunda ısrar ediyorum, Profesör.
I must insist, professor, that you keep these fish stories to yourself.
Yaptığımın doğru olduğunda ısrar ediyorum!
I insist that I have my way in this!
# Hayır deme # Çünkü ısrar ediyorum
Don't say no because I insist
Bizimle kalmanız için ısrar ediyorum.
I must insist that you stay with the rest of us.
Onu derhal almanız konusunda ısrar ediyorum.
I insist you pick him up immediately.
Çocuk odasının derhal eski yerine konulmasında ısrar ediyorum! Çocuğumu da hemen götüreceğim!
I want that my daughter's bedroom to be changed again... where it was before.
İnkar etmiyorum, ısrar ediyorum.
I do more than claim. I insist.
Bay Fallon ısrar ediyorum.
BUT DON'T PUSH IT. MR. FALLON, I'M PUSHIN'
Komutan, tekrar düşünmenizde ısrar ediyorum.
MORBIUS : Commander, I strongly urge you to reconsider.
Çocuk odasının derhal eski yerine konulmasında ısrar ediyorum!
I insist on having the nursery immediately relocated to where it used to be!
Sende kalmasında ısrar ediyorum.
You keep it.
Bir şeyler yapılması için ısrar ediyorum.
- For instance?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]