Şansli traducir inglés
127 traducción paralela
ŞANSLI DOLAR ANONİM ŞİRKETİ'nin güvenlik görevlileri kaçan ve görünüşe göre eli-boş hırsızla çatışmışlar.
The lucky dollar corporation. Security guards shot it out with a burglar who escaped, apparently empty-Handed.
ŞANSLI DOLAR ANONİM ŞİRKETİ, halen Federal Büyük Jüri'nin iddiasına göre, haraç ve vergi kaçırmak suçlarından...
The lucky dollar corporation is currently the object of a federal grand jury probe, Looking into possible racketeering and tax...
= ŞANSLI VURGUN = Bu düşünce hala etkinliğini sürdürüyor.
And from that point forward the sale of cigarettes to woman began to rise.
Ne kadar şansli olduğunu biliyor musun?
Do you know how lucky you were?
"ŞANSLI ÇALIŞ"
"CHANCE STRIKES"
= ŞANSLI VURGUN = Bu düşünce hala etkinliğini sürdürüyor.
An idea that still persists today.
ŞANSLI GÜN Zengin olacağız!
- We're gonna be rich!
ÇOCUK YANGINDAN SAĞ ÇIKTIĞI İÇİN ŞANSLI
JONGEN LUCK TO SURVIVAL OF FIRE
Sansli Paris.
Lucky Paris.
Tam bir hanimefendi. Sansli da.
She's a real lady and lucky.
Biliyor musun Driscoll? Çok sansli bir adamsin.
You know, Driscoll, you're a lucky guy.
Çok sansli bir herifsin, Johnson.
You're a real lucky fellow, Johnson.
Çok sansli bir herif.
Real fortunate fellow.
Sansli birisiniz Bay Ingalls.
You are a lucky man, Mr. Ingalls.
Sadece sansli degildin.
You're just not lucky.
Pek sansli degilimdir.
I haven't always been lucky.
- O kadar sansli olmadim.
- I haven't been that fortunate.
Peki, sansli oyuncu kim?
- And who's the lucky girl?
Sansli olanlar...
The lucky ones...
Ki ben 25 yasin uzerinde olmayan herhangi birini oyle goruyorum... cunku onlar sansli olduklarinin farkinda degiller.
That's what I call anyone who's not over 25... because they don't know they're lucky.
Sanirim sansli biriymis.
I guess he was lucky.
Sansli Joe.
Lucky Joe.
Çok sansli evet, biliyorum.
I want you to get ahold of your girlfriend.
Bir daha o kadar sansli olamayacaksiniz.
You will not be so fortunate again.
- Kim bu sansli adam?
- Who's the lucky man?
Her zaman dört yilini Daphna'ya verdigini söyler... fakat sansli Daphna yedisinde
She always said she'd give Daphna four years but lucky Daphna got a full seven!
Yasadigi için çok sansli oldugunu unutmayin.
You have to remember that she is very lucky to be alive.
Sansli adamsin!
Then today's your lucky day!
Seni sansli pic!
You're lucky, motherfucker!
Sansliyim. Kendimi sansli hissediyorum cunku yanlisti.
I feel lucky,'cause it's wrong, Dan.
Otu tütürdügün zaman iseyebilmen için penisini bulursan kendini sansli say.
Be lucky to find your penis for a piss - the amount you smoke.
Çocuk, ne sansli ama.
Boy, is he one lucky guy.
Bugün sansli günün degil
This is not your lucky day.
Sansli numara 3
Locker number three.
Seni sansli pic.
You lucky bastard.
- Sadece sizi buldugumuz için sansli hissediyorum
- Just feel lucky to have found you.
sansli.
Lucky.
Hey, sansli.
Hey, Lucky.
Sansli gun, ufak bir kilim Seni ve prensin icin burada ay ustunde bir kasık prensinle sen cok yakisik kaygilanma hic gerek yok Prensin herzaman burda
Lucky day, hunk buffet You and your prince take a roll in the hay You can spoon on the moon With the prince to the tune Don't be drab, you'll be fab Your prince will have rock-hard abs
Bunu kanitlamak icin aklilli degil sansli olman gerekirdi.
You are living proof that it's better to be lucky than smart.
- sansli çocuksun.
- You are a lucky boy.
- Sansli!
Why don't you?
simdi de Bay sansli.
Now the Lucky Charm. - Come on, E.
Sansli kadin.
She's a lucky woman.
Veya o arabaya binip buradan gidersin ve sansli olmaya devam edersin.
Or... you can get in that car, get out of here, keep on being lucky.
Eger Panama piskoposu biraz daha sansli olsaydi daha farkli bir manzara gorebilirdi.
If the Bishop of Panama had been luckier, he might have seen things differently.
O gerçekten sansli.
She's really lucky.
Çok yakinda senin sansli oldugunu düsünmeyi birakip, sorular sormaya baslayacak.
Pretty soon they gonna stop thinking you're lucky, and she's gonna start asking questions.
- Iyiden çok sansli olmayi severim, Pin Poncu zibidi.
Rather be lucky than good, Ping-Pong.
sansli bir adamdin.
You were lucky, man.
Nick, boynundaki sahdamari üstündeki büyük vücut tümörünü ben aldigim için sansli.
Nick was lucky enough to have me remove a large carotid body tumor from his neck.
şanslı 131
şanslısın 256
şanslıyım 72
şanslısınız 85
şanslıyız 73
şanslı adam 21
şanslı mı 26
şanslıydım 39
şanslı günümdeyim 16
şanslıydık 25
şanslısın 256
şanslıyım 72
şanslısınız 85
şanslıyız 73
şanslı adam 21
şanslı mı 26
şanslıydım 39
şanslı günümdeyim 16
şanslıydık 25