Şır traducir inglés
542,053 traducción paralela
Ve ona gerçekten zarar vermek istiyorsan, Chanel bana çok yakışır.
And if you really want to hurt him, I look great in Chanel.
Ben sorumlu oldum diye devrelerin aşırı ısındı.
You just got your circuits overheated that I was put in charge.
İkiniz başka yerde tartışır mısınız?
Can you two argue somewhere else?
Evet, o hesap makinası bu günlerde aşırı çalışıyor.
Yeah, that calculator's working overdrive these days.
Yasadışı hizmetler sunma ya da yolunuza çıkan herkesi vurmak arasında buna zaman bulmanıza şaşırıyorum.
I'm surprised you found the time. Between selling illegal services or ordering hits on anyone who got in your way.
Hayır, G-Harmony 2 saat geçince boşa ümitlenmemeni öneriyor.
Nah, G-Harmony recommends after two hours, it's time to cut bait.
Belki baban haklıdır.
Maybe your dad's right.
Evet, belki de baban haklıdır.
Yeah, maybe your dad's right.
Sheldon, bu çok utandırıcı.
Sheldon, it's humiliating.
Zihinlerimiz, insan hayatının mahrem ayrıntılarına değil,... insan bilgisinin geliştirilmesine odaklanmalıdır.
Our minds should be focused on the advancement of human knowledge, not the intimate details of other people's lives.
Hayır, Kanca haklı.
Wait. No. Hook's right.
Ama herkes bilir, daima daha fazlası vardır.
You of all people know... there's always more.
- Hayır sadece bitirmeye çalışıyorum.
- Nah, I'm just trying to put a good spin on it.
Bu hizmetçimi sınır dışı etmekle tehdit etmeye benzemez değil mi?
It's not like with my housekeeper, where I can just threaten her with deportation, right?
Sanırım "Kapa çeneni Wendy" doodle'ı.
I think it's a "Shut the hell up, Wendy" doodle.
Çok işi vardır.
He's a lot of work.
Eklem iltihabı var, idrarını tutamaz, yarı sağırdır.
He's got arthritis, he's incontinent, he's half-deaf.
Hayır, bu iyi.
No, that's- - that's fine.
Aram'ın kaçırılması bize bir fırsat sunuyor.
Aram's abduction presents a rare opportunity.
Bu yüzden Aram'ın kaçırılması iki yol sunuyor.
Which is why Aram's abduction presents two trails.
İş tamamdır.
It's done.
Daniel'in bilmediği ve Bay Sacriponti'nin öğrenmesinin hayal kırıklığı olan şey iki hafta önce, yağmacıların Irak'ın Eski Eserler Müzesi'ne girip bütün koleksiyonu yok ettikleriydi.
What Daniel didn't know and what Mr. Sacriponti was rather upset to learn, was that two weeks earlier, looters had broken into Iraq's Museum of Antiquities - and destroyed the entire collection.
Sanırım bu noktadan bu oldukça açıktır.
I suppose that's fairly obvious at this point.
Fakat 25 yıldır kayıp.
But she's been missing for 25 years.
Bir erkeğin en büyük düşmanı, içindeki bastırılmış olan karanlık güçlerdir.
A man's greatest enemy is the dark forces pent up within himself.
O barış dolu dünya da diğer birçok sistem gibi onun baskıcı kurallarına maruz kalmıştır.
Their peaceful world is one of countless systems helpless against his oppressive rule.
Ağır silahlar ve kalkanla donatılmış.
It's armed with heavy cannons and shields.
Teğmen Antilles, açıkça kırılgan olan egonuza dikkat çekmek için yaptığım vurguyu yanlış anladınız.
Oh, Lieutenant Antilles, you are mistaking my attention to detail for an attack on your obviously fragile ego.
Hayır, eğer hatırlarsan her sıçramadan sonra güvenlik önlemi için tüm bilgilerini silerim.
No, if you remember, I always wipe your data after every jump, as a security precaution.
Partiyi mahvettiğim için üzgünüm fakat sanırım Chop'ta bir sorun var.
I'd hate to spoil the party, but I think there's something wrong with Chop.
Hayır, sıkışmadık.
No, we're not.
Hayır, demek istediğim o değildi.
less so. No. That's not what I meant.
Tüm personelin dikkatine kod K-bir-sıfır.
All personnel, code K-one-zero.
Komutan Bridger, 221'e doğru git ve sıçramaya hazır ol.
Commander Bridger, go to heading 221 and prepare to jump.
Hera, sanırım Sato kruvazörü boşaltıyor.
Hera, I think Sato's evacuating the carrier.
Böyle yaparsak Thrawn'ın eline düşeriz ve o da yapmaya çalıştığımız her şeyi ortadan kaldırır.
Doing so would play into Thrawn's hands, and he would wipe out all we've worked to build.
- Hayır, arabasını bırakmış.
Maybe he ran out on you.
Hayır, öyle değil.
No, that's not it.
Hayır. Sen aile dadısısın.
No, you're the family nanny.
Yardım çağırırsanız beni bulacak ve zarar verecek.
If you call this in, he's going to find me, hurt me.
Roman hazır mısın?
Roman, you ready?
Umarım iyi bir tasarımcıdır çünkü berbat bir poker oyuncusu.
I hope he's a good designer because he's a terrible poker player.
Hayır, doğruca kaynağa gidelim.
No, let's... let's go straight to the source.
Sanırım... bu sürecin bir parçası.
I guess... that's part of the process.
Ülkeye insan sokuyorsa belki de Lelantos'un olaya dahil yer burasıdır.
Well, if he's bringing people into the country, maybe that's where Lelantos comes into play.
Sanırım bugün herkes polislerden kaçıyor.
Guess everyone's been running away from the cops today.
Roman, hazır mısın?
Roman, you ready?
Hazır mısın?
You almost ready?
Ne zamandır benimle çalışıyorsun?
So, how long have you worked for me?
Sanırım yakıt istasyonuna doğru gidiyor.
I think she's headed toward the fueling station.
Fırınlanmış barramundi yiyoruz. Queensland'dan uçarak geldi.
We are having pan-seared barramundi flown in from Queensland.
sıra 24
sir john 40
şirin 71
sir robert 34
sir wilfrid 37
sir arthur 25
sir james 20
sıra sende 497
sırada 98
sıradan 64
sir john 40
şirin 71
sir robert 34
sir wilfrid 37
sir arthur 25
sir james 20
sıra sende 497
sırada 98
sıradan 64
sıradışı 31
sıradaki 654
sırada sen varsın 33
sirk 24
sıradaki sensin 35
sırada ben varım 21
şirket 29
sir roger 19
sırada ne var 185
şırınga 17
sıradaki 654
sırada sen varsın 33
sirk 24
sıradaki sensin 35
sırada ben varım 21
şirket 29
sir roger 19
sırada ne var 185
şırınga 17
sıra senin 27
sıraya 31
sıradaki soru 19
sıra bende 178
sıradaki ne 26
sıra sizde 90
sıradaki durak 18
sir anthony 24
sıraya geç 32
sırayla 26
sıraya 31
sıradaki soru 19
sıra bende 178
sıradaki ne 26
sıra sizde 90
sıradaki durak 18
sir anthony 24
sıraya geç 32
sırayla 26