100 dolar traducir español
3,711 traducción paralela
Burada 100 dolar var... senindir.
Hay 100 dolares aquí... para ti.
'Chloe'yle bir içkiyi paylaşma'100 dolar.
Compartir un trago con Chloe : $ 100
Yaklaşık 100 dolar var içinde.
Hay alrededor de 100 dólares.
1,100 dolar var.
Son $ 1.100 dólares.
Yaklasik 100 dolar var içinde.
Hay alrededor de 100 dólares.
100 dolar ve benzini sen alırsın.
Que sean 100 y tú pagas la gasolina.
100 dolarımız bile yok.
No tenemos ni 100 dólares.
100 doların var mı?
¿ Tienes 100 dólares?
O 100 doların ailenin parası olduğunu sanıyorum.
Creo que tus padres tienen 100 dólares.
Kendini 100 dolar daha zengin hissetmelisin.
Lo que sientes, es ser $ 100 dólares más rico.
Sana 100 dolar ödemek için geldim.
Vine acá para darle 100 dólares bajo la condición- -
100 dolar galiba.
$ 100, quizás.
Ehliyetini ve 100 doları teminat bırakmış.
Usando su licencia y un depósito de $ 100, lo que no vino a reclamar.
Seks yapmayı istememesine neden olan tıbbi neden bir bulacağıma 100 dolarına bahse girerim.
Cien pavos a que puedo encontrar una razón médica por la que no quiere tener relaciones.
Her yıl aynı gün Nancy Painter'a 100 dolar değerinde bir aranjman gönderilmesini istemişsiniz.
Quería un ramo de cien dólares enviado a Nancy Painter en la misma fecha de cada año.
Kekleri satmadığın için deli olmalısın ve bunu 1100 dolar içerde olduğum için söylemiyorum.
Estás loca por no vender tus pasteles, y no lo digo solo porque he tirado 1.100 dólares.
1100 dolarını al- -
Coge 1.100 dólares...
Sen almış olmalısın, çünkü burada 100 dolar vardı...
Pues debes haberlo hecho, porque tenía 100 dólares aquí. - ¿ Cuándo haría tal cosa?
Ben almadım, belki de zaten 100 doların yoktu
Tal vez no tenías nada.
Haftada 100 dolar. 30 hafta.
Cien dólares a la semana durante 30 semanas.
100 dolar haftada. 40 hafta.
Cien dólares a la semana durante 40 semanas.
Yani 100 dolar tutar o da
Para ti, lo haré por 75. ¿ Una lectura?
Bir kaplumbağa yarışına 100 dolar mı yatırdın?
¿ Apostó cien dólares a una carrera de tortugas?
Franklin'den çorba yapacağına 100 dolarına bahse girerim.
Cien dólares a que hace sopa con Franklin.
Judson beni terk etti. Duydum, kasabada ne zaman ayrılacağınıza dair bahis vardı. Bu gece sayenizde 100 dolar kazandım.
Había una apuesta en el pueblo de cuándo romperíais... y yo aposté 100 pavos a esta noche.
Neden sadece 100 dolar bağışlayıp, dinlenmeye çekilmiyorsun?
¿ Por qué no solo donas 100 grandes a las curvas y le hablas un dia?
- Bilemiyorum, belki 100 dolar?
- ¿ no sé, digamos 100?
100 dolar.
100 dólares.
Plânımın sonraki aşamasında gezegeni öyle bir dönüştüreceğim ki kazandığınız 100'er milyon dolar hem değersiz hem de anlamsız olacak.
Es el siguiente paso en un plan para transformar el planeta de una manera... que hará que los $ 100 millones de pago algo trivial y sin sentido.
O gün Bell'in yanında bir milyon dolar nakit vardı. Hatırladığım kadarıyla 100,000 dolardan az bulmuştuk.
Bell llevaba un millón de dólares en efectivo esa noche, y entonces recuerdo que recuperamos menos de cien mil.
100 bin dolar.
100 de los grandes.
Ne kadar? Haftalık 100 dolar.
- Cien a la semana.
Bu neredeyse yüz dolar!
¡ Eso es como 100 putos dólares!
Beş doların rengini açıyorlar ve sonra onları yirmi ve yüz dolar olarak tekrar basıyorlar.
Blanqueando la tinta de los de cinco y reimprimiéndolos - como si fueran de 20 y 100.
Ailesi onu geri almak için 100 bin dolar ödedi.
La familia pagó cien grandes para tenerlo de vuelta.
Yakaladıklarında 100 bin doları sende bıraktıklarına inanmam mı gerekiyor?
¿ Y se supone que tengo que creer que te dejaron con 100 mil dólares cuando te atraparon?
100.000 dolar.
Cien mil dólares.
Sırt çantamda 100.000 dolar olması sinirlerimi geriyor.
Estos cien mil en mi mochila me están poniendo nerviosa.
Landis Ecza'nın 100 milyon dolar yatırım yaptığı Nanovex mi?
¿ La Nanovex en la que la Farmacéutica Landis ha invertido 100 millones de dólares, esa Nanovex?
23 yaşımda servetim bir milyon doları aşmıştı. 24 olduğumda on milyonu ve 25 olduğumdaysa 100 milyon dolardan fazlaydı.
Yo valía, en... como más de $ 1 millón a los 23 años, y más de $ 10 millones a los 24 años, y más de $ 100 millones a los 25 años.
Çünkü gecede 100 kâğıt kazanıp birkaç dolar ayırmak ve evime gidip dönene kadar burayı hiç düşünmemek istiyorum.
Porque me gusta ganar cien dólares por noche, quitar unos pocos dólares por allá, luego ir a casa y no pensar en este lugar hasta que regreso.
Sorun şu ki, iş arkadaşım sana şampanyalar için yüz bin doları karttan ödemene izin vermiş ve kartın karşılıksız çıkmış.
Mi problema, es que mi amigo cargo tu chanpagne de $ 100 y tu tarjeta rebotó
Kabul. 100.000 dolar.
Lo haré... por 100.000 dólares.
Grup isimsiz yüz bin dolar bağış almış o parayı aldıktan dört saat sonra ve para 4 gün sonra çekilmiş.
La demanda colectiva recibió una donación anónima de 100.000 $ cuatro horas después de que él tomara el dinero, y se fue cuatro días después de eso.
Evet.. ve kalkamayacaksın 1 milyon dolar verecektim
Ni siquiera pueden coger por un millón de dólares Querras decir 100 mil No, yo hice un trato por un millón.
Yıllık 100 bin dolar deseydim nasıl bir şey yapacağını düşünmesi bile korkutucu.
Me estremezco al pensar lo que podría haber pasado si hubiera dicho cien mil.
85,000 dolar mı?
¿ $ 85.000? ¿ 100?
15 yıldan sonra ona yüz dolar ve birkaç tane Küba purosu veriyorsun.
Luego de 15 años, lo cedes con un billete de 100 y unos cubanos.
Takım karşılığında 100 milyon dolar borç almışlardı.
Y están preocupados por la sintonía del equipo de 100 millones, creo.
Bu tabloda olmayan 100 milyon dolar nerede?
¿ Dónde están los 100 millones de dólares que desaparecieron de los libros?
Bulamadığımız şu 100 milyon dolar var ya?
¿ Los 100 millones que no podemos encontrar?