15 dakika traducir español
4,079 traducción paralela
Bu sana 15 dakika zaman verecek.
Eso te dará 15 minutos.
Patronuna söyle 15 dakika içinde Bay Choy'un paketini hazır etsin.
Dile a tu jefe que en 15 minutos tenga listo el sobre del Sr. Choy.
15 dakika sonra dönüp seni alırım.
Voy para allá y regresaré a buscarte en 15 minutos.
Bizimle 15 dakika falan sonra Artisan Park'ta bulusacak.
Se encontrará con nosotros en el parque Artisan en 15 minutos.
15 dakika sonra gezim var.
Tengo una viaje en 15 minutos.
Acele et 15 dakika sonra kapanıcak.
Rápido, cierra en 15 minutos.
- 15 dakika sonra burada olacak.
Va a estar aquí en 15.
Sayın Zuckerkorn Karides Yağmuru Gecesi 15 dakika içinde başlayacak.
Señor Zuckerkorn, la noche del camarón empieza en 15 minutos.
Şimdiden 15 dakika geç kaldık bile.
Ya llevamos 15 minutos de retraso.
Hızlı bir otomobille sadece 15 dakika.
Solo se tardan 15 minutos en un coche rápido.
Eğlenceli, havalı babanın oyununun bitmesine 15 dakika kaldı.
Soy genial, un papá divertido. Genial, papá divertido. Genial, un papá divertido está metido en un juego con solo 15 minutos restantes.
15 dakika.
15 minutos.
- Duyurulduğu gibi 15 dakika.
15 minutos, como se anunció. Excelente.
15 dakika sonra burda buluşalım.
Te veo aquí en quince minutos.
Neredeyse 15 dakika baygın kaldı.
Se desmayó por 15 minutos.
15 dakika boyunca 315 derecede.
315º por quince minutos.
15 dakika mola millet.
15 minutos de descanso, amigos.
15 dakika önce Sabine ile buluşmam gerekiyordu.
Se suponía que me encontraría con Sabine hace 15 minutos.
Bir keresinde Dave Matthews konserinde esrar koklamışlığım var ama burnumu 15 dakika boyunca hissetmedim!
¡ Olí hierba una vez en un concierto de Dave Matthews, pero me soné la nariz durante 15 minutos!
Neredeyse 15 dakika geciktin.
Tienes casi 15 minutos de retraso.
15 dakika sonra Altın Tanıtım Ödülleri'ne gidiyoruz!
¡ Salimos para los Premios Golden Trailer en 15 minutos!
15 dakika.
Quince minutos.
Bay Spangler, bu kısrağa benim için 10-15 dakika göz kulak olabilir misiniz?
Sr. Spangler, guarde esta yegua para mí, por 10 o 15 minutos.
Silahlı Kuvvetlerinizin Beyaz Saray'a ulaşması 15 dakika sürdü.
Le tarda 15 minutos a sus Fuerzas Armadas llegar a la Casa Blanca.
15 dakika içinde duruşma var.
Ala corte en 15 minutos.
Yani, onu, şarkıyı yapmadan.. .. sadece 15 dakika önce..
Probablemente lo vi por 15 minutos antes de hacer la canción.
Pekâlâ, 15 dakika içinde buradan çıkabilirsek, saçımız dökülmeden... -... hafif mide bulantısıyla eve dönebiliriz.
Bien, si nos vamos de aquí en 15 minutos, deberíamos poder llegar a casa con un poco de nausea y sin perder cabello.
10, 15 dakika önce.
Hará unos diez o quince minutos.
15 dakika içinde yeriz.
Podemos comer en 15 minutos.
Çift maaş alıp yalnızca 15 dakika çalışıyorum anlayacağın.
Me pagan un turno doble y solo trabajo 15 minutos.
Ama uc saatlik opera degil ki bu, sadece 15 dakika durup cikiyorsun.
Ese desfile de moda no es una ópera que dure quince minutos, incluyendo la ducha.
- Her biri 15 dakika sürer.
- Quince minutos para cada una.
Ders 15 dakika önce başladı.
La clase empezó hace 15 minutos.
Randevuları 15 dakika ileriye atıp spor eğitmenimi arar mısınız?
Así que retrase a todo el mundo 15 minutos y llame a mi entrenadora.
Ekipmanı götürmek 15 dakika, onun şifresi olmadan protokollerini kırmak 30 dakika falan sonra iş senin.
Tenemos 15 minutos para cargar las cosas, entonces quizas otros 30 o romperemos el protocolo sin su código. Despúes de eso, queda en tus manos.
15 dakika önce Martin Walker'la konuştum.
Hablé con Walker.
15 dakika bir ömür eder.
El tiempo de vida es de 15 minutos.
- Efendim, Delta Gücü 15 dakika uzakta.
Señor, la Fuerza Delta está a 15 minutos.
15 dakika içinde şehir merkezinde olmalıyım. Güzel.
- Tengo que estar en el centro en 15 minutos.
Ördeğin içini açarsınız yüksek ateşte 15 dakika pişirirsiniz.
Cortas el pato. Lo cocinan con llama alta durante quince minutos.
On beş dakika bekleyemeyecek kadar önemli olan neymiş?
¿ Qué es tan importante que no podía esperar 15 minutos?
Elli dakika sonra ürkek bir şekilde vardılar.
Salieron 15 minutos mas tarde, temblando de miedo.
Justin Jones, 1 dakika 13 saniye içinde attığı golle Kittatinny High Point karşısında... 15'e 13'lük bir skor elde edecek.
Justin Jones, en un minuto y 13 segundos y eso deja el marcador 15-13, Kittatinny por delante de los altos puntajes.
Çok uzun bir süre öylece baktım, sadece umut ederek... 22 Ay, 00 Gün, 15 Saat, 22 Dakika.
Me quedé mucho tiempo observando, Solo esperando.
ALLORA 525 KM 16 SAAT 15 DAKİKA
ALLORA 523 KM 16 HORAS 15 MINUTOS
15 dakika sınırı var.
Lo siento.
Bir sonraki toplantım on beş dakika sonra.
Tengo 15 minutos antes de mi próxima junta.
Bir tanesi 50 dakika içinde Londra'ya dönecek.
Hay uno a Londres en 15 minutos.
En azından 2 dakika, 15, 16 saniyeydi.
Fueron al menos dos minutos, 15 o 16 segundos.
Saat sabah 7'yi 21 dakika 55 saniye geçe 15 Nisan 1865 Cumartesi günü Abraham Lincoln son nefesini verir.
A los 21 minutos y 55 segundos pasadas las 7 a.m., del sábado, 15 de abril de 1865, Abraham Lincoln exhala su último aliento.
Ve 15 dakika da trafiğe yakalansak.
Desde la Universidad Wadala hasta el Hospital Sion solo hay 10, 12 minutos.