186 traducir español
123 traducción paralela
Tekin olmayan rakamlar : Çelik 186, Boa yılanı 74,
Acero 1,86, Anaconda 7,4...
- AYT 186.
- AYT 186.
Hala orada mısın?
Encontrad un Austin Saloon gris, matrícula AYT 186. ¿ Sigue ahí?
AYT 186.
AYT 186.
Bay Keefer, Donanma talimatlarının 186. maddesine bir göz atın.
Sr. Keefer, debería ver el Artículo 186 de las ordenanzas.
Işık saniyede 300 bin kilometre hızla yol alır ekvatorun çevresini bir saniyeden kısa sürede kat eder.
La distancia a través de la luz es de 186,390 mps... en menos de un segundo viajas alrededor del ecuador.
Güney 186 yolunda mavi bir Plymouth'un peşindeyim.
Estoy a la captura de un Plymouth azul en dirección sur por la 186.
Şüpheli araç, şu anda Moran Cadillac Binası içinde. Tüm birimlerin dikkatine. Hawthorn Bulvarı, 186'ncı sokak köşesi.
El sospechoso se encuentra en el interior del concesionario Moran Cadillac esquina de la 186 con Hawthorn Boulevard.
- 186.654,32 dolar.
... con 32 centavos.
Evde 186 tane kitabım var.
Tengo 186 en casa.
Saniyede 299,792 kilometre hızla.
A 186 282 millas por hora ( 299 792 kilómetros por hora )...
- Işık 299,792 nokta...
- ¿ La luz viaja a 186 282 punto ( 299 792 km / h )...
O halde, deney yapmak için bir referans noktası dikkate alındığında Galileo'nun Görelilik Prensibi'ne göre ve ışığın tüm istikametlerde hiç duraksamadan saniyede 299,792 nokta 458 km. hızla gideceği varsayımını kabul edersek örneklerle açıklamaya çalıştığım konu uzay ve zamandaki tüm ölçülerin tek bir gözlemciye göre oluştuğu ve diğer gözlemcilerle aynı olmak zorunda olmadığıdır. İşte Özel İzafiyet Teorisi budur.
Por lo tanto, dando una constante, patrón de referencia dentro de la cual se experimenta, de acuerdo con los principios originales de Galileo, y aceptándose la hipótesis que la luz siempre se propaga a 186 282.397 millas por hora ( 299 792.458 kilómetros por hora ) en todas las direcciones, al mismo tiempo, y el punto principal que demostré es que todas las medidas de Tiempo y Espacio son necesariamente Relativas a un único observador, y no son necesariamente las mismas para dos observadores diferentes, y ésa es la Teoría Específica de la Relatividad.
Ortaya çıkan ışık saniyede 300.000 km. hızla hareket etti. Geniş evrende dolaştı ve nihayet bize ulaştı.
Parte de su luz se lanzó al espacio a 186,000 Kms por segundo y nos está llegando ahora a través del Universo.
Bugün yapılan IQ testinde, tamirci Ed Walters 186 puan alarak, en üstteki % 0.000 1'deki yerini aldı...
En un test de inteligencia, el mecánico Ed Walters logró 186, un coeficiente entre el 0,0001 %...
185.
186.
186,480.
186,480.
Hogan'ın Kahramanları 4 Temmuz 1971'de canlı yayından kaldırıldı tam altı sezon ve 186 programdan sonra.
Los héroes de Hogan dejó de emitirse el 4 de julio de 1971 tras 6 temporadas y 186 episodios.
Spor salonundan çalınan her süspansuvar için kenara bir dolar koysaydım... 186 doların olurdu.
Si tuviera $ 1 por cada vez que me robaron el sujeta pelotas. Tendrías $ 186.
Onu bu güne kadar 4,186 tanesi takip etti.
Desde entonces, lo siguieron 4.186 satélites.
Geçen hafta 186'ydı.
Aquí estamos a 86. - Era 84 la semana pasada.
Hayvan krallığındaki dişiler,... gebelik sırasında bunu yaparlar. 186 00 : 11 : 54,000 - - 00 : 11 : 55,000 Evkuşu oluyorsun.
Las hembras en el reino animal hacen esto cuando están gestando.
Fırlatma hızına 186 km / s.
185 km / h a velocidad de disparo.
İşte bu yüzden 186 milyar dolarlık bir şirketiz.
Por eso vale 186 mil millones. Nos preocupamos por los gastos.
186 e-mail.
186 correos electrónicos.
Kasların yoğunluğunu hesaplarsak... 61.53 çıkar.
Bien, 111.186 de tejido adiposo. Densidad muscular... Eso es 61.53.
Guantanamo adasında bulunan 1168 mahkûmun CIA, FBA, Askeri İstihbarat ve terör şubeleri tarafından bu barakalarda sorguları sürüyor.
Hay 186 prisioneros en la bahía de Guantánamo... que están siendo interrogados... por la CIA, el FBI y personal militar.
Toplam olarak elimizde 185, 186, 187...
Creo que tenemos... Ciento... ochenta. Ciento ochenta y seis.
Çık ortaya çık ortaya, her nerdeysen çık ortaya 00 : 04 : 18,186 - - 00 : 04 : 34,233 ÇEVİRİ ; * * * * * * eMrE _ bEkMaN * * * * * *
Sal, sal de donde sea que estés.
Kalp hızı 186'ya çıktı.
Su ritmo cardiaco ha subido a 168.
186 lei.
186 lei.
Oda ücreti 186 lei.
Escucha, la habitación aquí cuesta 186 lei.
Saniyede 300.000 km hızla, ışık hızıyla yol alıyorlar.
Viajan a la velocidad de la luz : 186,000 millas por segundo.
Parsons'a, Irak'ta 142 sağIık kliniği inşa etmesi için 186 milyon dolar verildi.
"Parsons" obtuvo 186 millones de dólares para construir 142 clínicas.
Nihayetinde, ister solucan delikleri olsun, ister warp motorları, zaman yolculuğu, senin saate 186,000 mil hızda gitmeni gerektirir.
A fin y al cabo, tanto para los "agujeros de gusano" o para los "viajes warp"... el viaje en el tiempo requiere ir a 300.000 Km. por segundo.
Nereden baksan 186 dolar eder.
Aparentemente tiene un valor de 186 dólares.
[1148 hip hop albümü ] [ 3.6 milyar dolarlık gayrisafi satış ] [ 186 radyo istasyonu ] [ 3 sanatçı]
1.148 ÁLBUMES DE HIP HOP 3.6 MIL MILLONES DE DÓLARES EN VENTA BRUTA 186 ESTACIONES DE RADIO 3 ARTISTAS
- Sudaki hızıdır bu. - İşık dalgaları ise... Saniyede 299.792 kilometre.
Al nivel del mar, las ondas de luz viajan a 186,000 millas por segundo.
186. Cadde, Audubon'da bir binaya girmişler.
Entraron en un edificio en la 186 y Audubon.
Yüz seksen altı bin doları kaldıranın kafası iyi olmaz.
Oye, si yo me hubiera retirado con $ 186.000, lo último que estaría sería confundido.
Yüz seksen altı bin dolarlık nakiti ve pulu mu kaybettin?
¿ Extraviaste $ 186.000 en efectivo y fichas?
Yüz seksen altı bin doları istiyorum.
- Son $ 186.000. - Fuera de mi vida.
Listemde 186 numaradaydı :
Ella era la número 186 de mi lista.
Alpha 1 86'dan Kontrol'e.
Alfa-186 a Control.
Alpha 1 86'dan Kontrol'e. Beni duyuyor musunuz?
- Alfa-186 a Control. ¿ Me escuchan?
Kontrol, burası Alpha 1 86.
Control, aquí Alfa-186.
Parsons'a ( mühendislik firması ), Irak'ta 142 sağlık kliniği inşa etmesi için 186 milyon dolar verildi.
"Parsons" obtuvo 186 millones de dólares para construir 142 clínicas.
- 84, 85...
- 85, 186... 86, 88... 89, 90... 91, 94, 195... 95, 97, 198... - 84, 185...
186.
186.
Zoe, öğlen yemeğini hazırla. Kalp atış hızı 186.
Independientemente de la radiación, el nivel de recursos es bajo, se pierde la luz.
- 186.
- 186.