1860 traducir español
123 traducción paralela
Austin Stoneman, parlamentonun büyük bir lideri, Ulusal Temsilciler Meclisi'nde 1860'ta iktidara geldi.
En 1860, un gran líder parlamentario, al que llamaremos Austin Stoneman, llegó al poder en la Cámara Nacional de Representantes.
- 1860- Paris'te bir Doktorun Muayenehanesi
1860 Un consultorio de médico en París
Sene 1860, bir pazar sabahı, Parisli bir nalbur olan Mösyö Dufour, bir süt arabası ödünç alarak, karısı, kayınvalidesi, kızı ve müstakbel damadı ile birlikte bir kır gezisine çıkar...
Un domingo de verano de 1860, el Sr. Dufour, un ferretero parisino pidió prestado un carromato de leche y decidió acercarse a la naturaleza acompañado por su mujer, su suegra, su hija y su futuro yerno.
1860 yılında burda bir cinayet işlendi. Sanırım cinayetti.Hadi!
Alguien fue asesinado aquí en 1860.
Sizde Ben Hur, 1860 var mıdır?
¿ Tendría un Ben Hur de 1860?
- Ben Hur, 1860 var mı?
- Un Ben Hur de 1860.
1 16. sayfasında tekrarlanmış bir satırı olan Ben Hur, 1860, 3. baskı var mı?
¿ Tiene un Ben Hur, 1860 con errata en la p. 116?
- Bir Ben Hur, 1860?
- ¿ Ben Hur, 1860?
Üretim kapasitemizi savaş dönemi üretimine çevirmek zorunda kaldık. 1860 1898, 1917.
producción en tiempos de guerra. 1860 1898, 1917.
1860'lı seneler, aydınlatma havagazıyla dekolteler cüretli, ama ayak bilekleri hâlâ gizemini koruyor.
La época, los años 1860. La luz de gas es una novedad y los escotes son osados, pero un tobillos aún es secreto.
Seçim komisyonu, 22 Ekim 1860 günü akşam saat altıda..... Donnafugata şehri halkının kullandığı oyları incelemek için toplandı.
En 1860 el 22 de octubre, en Donnafugata, a las 6 de la noche, el comité electoral se ha reunido a examinar los votos de esta comunidad...
3 Mart, 1860'da Edo'da caddenin orta yerinde ofisine gitmekte olan Başbakan Li bir grup emperyalist Ronin'in suikastına uğradı.
El 3 de Marzo del primer año de Man'en bajo una intensa nevada, el Consejero Mayor Ii fue atacado en las afueras de las puertas de Sakurada por un grupo formado principalmente por ronin que servían en Mito, siendo asesinado.
Budapeşte. 1860'lar.
Pest-Buda, en los años'60 del siglo XIX...
Doğrusu, 1860'ların ortasındaki bereketsiz yıllar boyunca fakirlik daha da artmaktadır.
Los años malos a mitad de esta década contribuyen a incrementar su miseria.
Yönetmen Kihachi Okamoto # 1860 İlkbaharı :
Dirigida por Kihachi Okamoto Primavera 1860 :
- 1860.
- En 1860.
1860'da Japonya kapılarını bütün dünyaya açtı ve ilk Washington büyükelçisi zorlu ve uzun bir deniz yolculuğu yaparak Amerika'ya ulaştı.
En 1860 Japón ya había abierto sus puertas al resto del mundo y el primer embajador de Washington había llegado sólo después de a lo largo y peligroso viaje por mar.
Bu akşam BBC2'de Karaayak Yerlilerinin 1860'ların sonundaki şefleri... Viyaklayan Kuş ile ilgili bir belgesel var. 8 : 45'de başlıyor ve yaklaşık olarak 3 çeyrek saat sürüyor.
Hay un documental sobre los indios pies negros en el canal BBC2, empieza a las 20 : 45 y su duración es de tres cuartos de hora.
Bu vazoyu 1850-1860 yılları arasında Lorenzo Graziati yapmış.
He aquí un jarrón hecho por Lorenzo Graziati entre 1850 y 1860.
1860 Münih için oynasalardı, bu kadar erken kalkmak zorunda olmazdım.
Si jugaran en Munich 1860 no tendría que madrugar tanto.
Ama 1860 için oynamıyorlar Kaiserslautern için oynuyorlar.
Pero no juegan en Munich 1860, Juegan en Kaiserlautern.
Münih'e, 1860 Stadyumu'na.
Vuelta a Munich, al estadio 1860.
1850'li yılların Londra'sını düşün. Bir milyonluk nüfus içinde 600 bin insan kelimenin tam anlamıyla açlıktan kırılıyordu.
Y cuando pienso en la Londres de 1860... con una población de millones... 600,000 personas morían literalmente de hambre.
Ve bu da kesinlikle Veuve Clicquot 1860!
Esto es sin duda Veuve Clicquot 1860.
12 Eylül 1860'da Honduras'ta kurşuna dizildi.
El 12 de septiembre de 1860 fue ejecutado en Honduras.
1860'lardaki tuvalet kâğıtlarını merak ediyorum.
Me pregunto cómo era el papel higiénico en 1860.
1860-253, Ventnor, Wight adası Lystus fulvibabis...
1 860-253, Ventnor, Isla de Wight, molusco...
1860 seçimlerinde.. Abraham Lincoln şu soruyu sordu..
En las elecciones de 1860, Lincoln dijo que la cuestión era si este país podía existir esclavizado o libre.
1860'lar ve 1960'lar bitti artık.
Los de 1860 y los de 1960.
ABD'NİN İKİNCİ BANKASI Bu sırada Washington'da 1860'da
Pero desde pricipios del s. XX, los Rothschild han cultivado exitosamente la noción de que su poder se ha desvanecido, o disminuído, a medida que su riqueza crecía.
General Mercer 1860'da yaptırdı ama hiç oturmadı.
El General Mercer la construyó en 1860, pero no vivió en ella.
" Bin sekiz yüz...
" en 1860...
İç Savaş 1 860'larda değil miydi?
¿ Vuestra Guerra Civil no fue en 1860?
1816'deki en meşhur görüşünde, Daniel Webster, seçkin Foote ailesinden olan Samuel Foote'un, Foote Çözümü'nü desteklemiştir.
En su famoso argumento de 1860, Daniel Webster apoyó la Resolución Foot propuesta por Samuel Foot de la familia Foot.
Peter, 1860'larda kapri yoktu.
No tenían pescadores en la década de 1860.
Evet oraya 1860 yılında altın bulmaya gitmişler.
- Así es, Nick. Sí, sacaban oro de ahí en 1860.
Herhalde 50'lerin sonuna ait. Belki 1860'lardan.
Probablemente de finales de los 50, de 1860 quizá.
1860 sonbaharında, Vestal lşıkları'na referanslarında.
En otoño de 1860, en sus alusiones a las Vestales.
Sen de stadyuma gel, 1860'ın maçlarına.
Ven conmigo a un partido alguna vez...
İlk gömülen de 1860'da.
El primero en 1860.
1960 yılındayız, 1860'ta değil.
Esto es 1960, no 1860.
- Hoşgeldiniz. -... 1860'lara sıkışıp kalmış.
Bienvenido. / En 1860.
1860'larda Yeni Zelanda'daki bazı Maori kabileleri beyaz istilacıları durdurmak için son bir hamle yaptılar.
En la década de 1860... algunas tribus Maoríes de Nueva Zelanda... intentaron por última vez detener la colonización de los blancos.
1860. 1860 nasıl olur?
- ¿ Qué tal te suena 1860?
- 1860'da ne oldu?
- ¿ Qué pasó ese año?
Geleceği gördün, bir de geçmişi görelim.
Ya has visto el futuro, ahora echemos un vistazo al pasado. - ¡ 1860!
1860 yılına ne dersin?
¿ Cómo te suena ese año?
Abraham 1860'da O
En 1860 se convirtió
1852-1869 yılları arasında III.
Desde 1852 hasta 1860, Napoleón III gobernó Francia, como su tío Napoleón I
Korgeneral, 1860.
"Teniente, 1860." "Nombres de bautismo..."
Doğuda giderek büyüyen karanlıktan kaçan başkaları da batıya gelecekti. [Lawrence, Kansas Bölgesi, 1860] Ancak gölgeler onları takip edecekti.
Otros vendrían a estas tierras tratando de escapar de la creciente oscuridad del este, pero las sombras les seguirían como hicieron con el hijo del tío Benjamin, Samson, y su familia, los siguientes Wheeler en dirigir sus carretas al prometedor sol poniente.