English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ 2 ] / 25 yaşında

25 yaşında traducir español

600 traducción paralela
25 yaşında gibi görünüyordu.
Parecía tener 25 años...
Artık 25 yaşında ve tek bir şey hiç değişmedi.
Ahora tiene 25 años, y hay algo en lo que no ha cambiado.
- 25 yaşında.
- Tiene 25 años.
50 yaşında olmak kötü değil, 25 yaşında gibi davranmıyorsan.
No hay nada trágico en tener 50 años, a menos que intentes aparentar 25.
- Tabii ki, afedersin, 25 yaşında.
- Claro. Perdona. 25.
- 25 yaşında... çaylak.
- Una boba de 25 años.
Ve 25 yaşında falan gibisiniz.
Y está en el lindo lado de los veinticinco.
- Haziran'da 25 yaşında olacağım.
. ¿ Sabes? Cumplo 25 en junio.
O 25 yaşında!
Pero, tiene 25 años.
Ben 43 yaşında olacağım.25 yaşında bir kadın bulacaksın. ... ve ben salak gibi ortada kalacağım.
Me encontraré sola como una imbécil.
# Genelde 25 yaşında başlarız #
Normalmente, a los 25 ó 30, cuando hablamos empezamos a decir :
Sana verdiği her neyse, damla veya toz, onu alınca... tekrar 20 veya 25 yaşında oluyormuşsun.
Te tomas lo que sea que te dé... gotas o polvos... y vuelves a tener 20 años, quizá 25.
İnanılmaz Jim. 25 yaşında bir genç kız gibi.
Sorprendente, Jim, como una chica de 25.
Kesinlikle tanıyamazdım. 25 yaşında olduğunuzu sanıyordum. Size ne oldu?
Nunca te hubiese reconocido, tenías sólo 25 años. ¿ Qué te pasó?
- O, 25 yaşında bir ihtiyar.
- ¿ Porqué? - ¿ Porqué? ¡ Es un viejo de 25 años!
25 yaşında bir ihtiyar.
¡ Es un viejo de 25 años!
Sen, 25 yaşında değilsin!
¡ Usted no tiene 25 años!
Oğlumuzsa 25 yaşında. Kız orada onu bekliyor.
Y él tiene 25 y está esperando allí.
Ablam zaten 25 yaşında.
Mi hermana ya tiene 25 años.
Polis rolleri için 20-25 yaşında erkekler aranıyor.
AUDICIONES PARA ROLES DE POLICÍA.
25 yaşında
25 años.
25 yaşında, bekar.
edad 25, soltero.
İnanılmaz. 25 yaşında bir genç kız gibi.
Es increíble. Parece que aún tiene 25 años.
Çünkü benim yaşımda bir adam kaçırılacaksa kaçıran kadının 25 yaşında olmasını ister.
Si a un hombre de mi edad le secuestra una mujer, quiere que tenga 25.
O zaman... 10 yaşındakiler, 20 yaşında olacak. 15 yaşındakiler, 25 yaşında olacak.
Para entonces... los de 10 años tendrán 20, los de 15 años tendrán 25.
25 yaşında, bekar, Baxter Kliniği'nde gece hemşiresi olan ve 6.
No hallaron pruebas en el caso de Elizabeth Solley.
Ben doktoramı 25 yaşında verdim, üstelik dahi genç olarak görülüyordum.
Yo no me saqué el doctorado hasta los 25. Se supone que soy un prodigio.
1.70 boyunda ve 25 yaşında.
1.70, 25 años.
Bu benim de hayatım. - Biliyorum. - Artık 25 yaşında değilim.
Esto no es uno de tus experimentos de ciencias donde controlas todo... se trata de mi vida también.
Tyrell'la birlikte kimliği belirlenen ceset 25 yaşında bir Kafkasa ait.
El cuerpo hallado con el de Tyrell es el de un varón de 25 años.
Angelina Medera, 25 yaşında, Medellin Kolombiya'da doğmuş.
Angelina Medera, 25 años. Nacida en Medellín, Colombia.
Yoksa evden kaçan 25 yaşında birini ispiyonladığım için değil.
No porque estuve espiando a una chica de 25 años que huyo de casa.
58 yaşındayım. 25 yaşında zeka özürlü bir çocuğum var.
Tengo 58 años y un hijo retrasado de 25 del que mi mujer no se despega.
Ve 25 yaşında her gece yatağında tek başına duramayan bir çocukla kaçamam.
Y no puedo huir con un hijo de 25 años al que hay que hacérselo todo.
- 25 yaşında bir kadın!
- ¡ Es una mujer de 25 años!
Bu ışıkta yüzündeki bu ifadeyle 25 yaşında görünüyorsun.
Con esa luz y esa expresión en tu cara pareces como de 25 años.
- Kaç yaşında? - 25 civarı.
- ¿ Quê edad?
25 yıl sonra neredeyse 50 yaşında olacağım.
Dentro de 25 años tendré casi 50.
Evet, yirmi beş yaşında olmasına rağmen, sakin erkeksi, aynı bir baba gibi.
Sí, el tiene tan solo 25 años, pero es muy tranquilo y apacible, y mascuilino... casi como un padre.
20 yaşında vardı yoktu maaşı sadece 25 koku ediyordu ama yine de 320,000 kokuluk bir klanı ustalıkla reforme etti.
Tenía veinte años, tenía una paga de sólo 25 koku, y con gran habilidad reformó un clan de unos 320.000 koku.
Kaç yaşında evlenmeye hazır hale geleceksin?
¿ Cuándo serás lo suficientemente mayor para asumir la responsabilidad del matrimonio? ¿ A los 25?
25 yaşında lüks bir mobilya dükkânının sahibi oldum.
Después Laura...
Mary Brandon. Bir dansçı. 25 yaşında, 1,70 boyunda.
Mary Branden, corista, 25 años, 1,60 mts., 61 suculentos kilos... menos el peso de cuatro litros de sangre.
Günlüğü 25 $'a çocuk oyuncağı işlerde çalışıyordum. 15 yaşında, Camel'den kaçmış birini arıyordum.
Hacía un trabajo rápido de 25 dólares por día, buscando a una fugitiva de 15 años, de Carmel.
- Hayır, kaç yaşında olduğunu bilmelerini istemediğini söylemiştin. - 25'inci toplantımızdı.
No, dijiste que no querías que supieran lo vieja que eras. La reunión 25 aniversario de mi clase.
Her sabah yatağına işeyen bir oğlum olmak zorunda! On beş yaşında bir oğlan! Altına kaçırıyor!
Tengo que ver a este, que se mea encima todas las mañanas y eso que tiene 25 años.
O yirmi beş yaşında.
Ella tiene 25 años.
25 yaşında olduğunun farkında mısın?
¿ Te das cuenta que tiene 20 años?
Dokuz yaşında, 25 kilo.
9 años, 27 Kg.
Taki Renzaburo, yirmi beş yaşında.
Renzaburo Taki, tengo 25 años.
Ayrıca yirmi beş yaşında.
Ya tiene 25 años.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]