English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Aayan

Aayan traducir español

90 traducción paralela
Aayan, düğünde Amerikalılar tarafından öldürülenler akrabalarındı.
Aayan, esos eran tus parientes que fueron asesinados en la celebración de la boda que bombardearon los estadounidenses.
- Başın belada Aayan.
- Estás en apuros, Aayan.
Çünkü seni koruyabilirim Aayan.
Porque puedo protegerte, Aayan.
- Aayan.
Aayan.
İlaçlar kimin içindi Aayan?
¿ Para quién eran los medicamentos, Aayan?
Aayan.
Aayan.
- Bunun kolpa bir iş olduğunu biliyordum.
Sabía que esto no era verdad. ¿ Aayan?
Neler oluyor Aayan?
¿ Qué pasa, Aayan?
Aayan nerede?
¿ Dónde está Aayan?
Onu Aayan Ibrahim'le medreseden çıkarken gördüm.
Bueno, acabo de verlo salir de una madraza con Aayan Ibrahim.
Yanında Aayan mı vardı?
¿ Estaba con Aayan?
- Peki ya Aayan? - Geldiği yoldan geri döndü.
¿ Y Aayan?
- Aayan'ın gelme ihtimaline karşı sen burada kal.
Tú espera aquí por si Aayan aparece.
Amcasına ulaşabilmek için Aayan'ın arkasına saklanacağız.
Vamos a escondernos detrás de Aayan para llegar hasta su tío.
Aayan, içeri gel.
Aayan, pasa.
- Aayan, burada güvendesin.
- Aayan, aquí estás a salvo.
Ne oldu Aayan?
Oye, ¿ qué pasa, Aayan?
Aavan...
Aayan...
- Aayan!
- ¡ Aayan!
Sen Aayan Ibrahim'sin.
Eres Aayan Ibrahim.
Aayan, düğünde Amerikalıların bombalayarak öldürdüğü kişiler senin akrabalarındı değil mi?
Aayan, tus parientes son los que fueron víctimas en la boda bombardeada por los estadounidenses ¿ no es verdad?
Aayan, insanlar ne düşündüğünü bilmek istiyor.
Aayan, la gente quiere saber lo que piensas.
Aayan...
¡ Aayan...!
- Aayan?
- ¿ Aayan?
- Peki ya Aayan?
¿ Y Aayan?
- Aayan'ın gelme ihtimaline karşı sen burada kal.
Tú espera aquí por si Aayan aparece. Vale.
Aayan, Amerikalıların bombaladığı düğünde ölenler akrabalarındı.
Aayan, esos eran tus parientes que fueron asesinados en la celebración de la boda que bombardearon los estadounidenses.
Merhaba Aayan.
Hola, Aayan.
Aayan, bu Fara Sassani. Sana bahsettiğim Londra'dan gelen gazeteci.
Aayan, ella es Fara Sassani, la periodista de Londres de la que te hablé.
Aayan lütfen.
Aayan, por favor.
- Aayan lütfen.
Aayan, por favor.
Başın belada Aayan.
Estás en apuros, Aayan.
Belli ki ölmemiş çünkü onu Aayan Ibrahim'le medreseden çıkarken gördüm.
Acabo de verlo salir de una madraza con Aayan Ibrahim.
- Aayan'ı takip ettin ve Haqqani'yi gördün.
Seguiste a Aayan y encontraste a Haqqani. - Sí.
Aayan ne yapıyorsun?
Aayan, ¿ qué estás haciendo? Lo siento.
Aayan, durumunu anla biraz.
- Oye, Aayan, mira a tu alrededor.
- Aayan'la ilgili plan bu mu?
¿ Ese es el plan con Aayan?
Aayan ve Haqqani ile birlikteydi.
Estaba con Aayan y Haqqani. - Buena vista.
Aayan Ibrahim, birinci görüşme.
Aayan Ibrahim, primera entrevista.
Aayan? Sana karşı dürüst olmak istiyorum.
Oye, Aayan quiero ser completamente honesta contigo.
Hayır Aayan.
No, Aayan.
- Ama Aayan...
- Pero, Aayan...
Aayan'ın pasaportunda takip çipi var.
¿ Qué pasa? El pasaporte de Aayan lleva una antena de señalización.
Aayan'la ilgili konuda ne olduğunu sordum sadece.
Todo lo que quería saber es qué sucede con Aayan.
Aayan'ı ben takip ettim ve Haqqani'nin hayatta olduğunu ben keşfettim o yüzden bana düşmanmışım gibi davranma.
Yo seguí a Aayan, yo descubrí que Haqqani seguía vivo así que no me trates como si yo fuera el enemigo.
Aayan Ibrahim.
Aayan Ibrahim.
Hadi Aayan.
Vamos, Aayan.
- Aayan dönecektir.
Aayan volverá.
Dinle Aayan.
Escucha, Aayan.
Aayan yanında mıydı?
¿ Estaba con Aayan?
Aayan?
¿ Aayan?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]