Abim traducir español
1,580 traducción paralela
- O benim abim.
- Es mi hermano.
Abim hemen şurada.
Mi hermano está ahí.
Hayır. Abim Paul, Afganistan'da hizmet ederken öldü.
Mi hermano murió Paul en servicios en Afganistán
Burayı babam kurdu, abim burası için öldü, sıradan bir garaj değil burası
Mi padre lo construyó, mi hermano murió por él no es sólo el taller, Warner.
Annem 3, babam 16, abim ben 19 yaşındayken öldüler
Mi madre murió cuando tenia 3 años mi padre cuando tenía 16, mi hermano cuándo tenía 19.
Abim sana bir soru sordu!
¡ Mi hermano te pregunto algo!
Bu benim abim Jonas.
El es mi hermano mayor Jonás.
Abim evde yok.Yani şu an yok
Mi hermano no está aquí. Él me dijo que... Ahora no está aquí.
Ama.. abim.. yani geldiğini..
le diré a mi hermano que viniste.
Ama sonra abim öldü ve her şey benim üzerime geçti.
y entonces mi hermano murió y todo pasó a ser mío.
Öyleyse abim gibi davran!
No te comportas como un hermano. Yoko, ven conmigo.
Sen abim de değilsin!
Tampoco eres mi hermano.
bu yılın 29 kasımında, gemicilerden ve bilim adamlarından bir takım yolladım, abim, Erik inde içinde bulınduğu, zaman yolculuğuna.
Asì que en Noviembre 29 de ese año, envié un equipo de científicos y marineros, incluyendo a mi hermano mayor, Erik, a través del portal del tiempo.
Abim Mike biraz iriydi. Ve her sabah okula gitmek için otobüse bindiğinde, çocuklar onu "Domuzcuk" diye çağırırlardı.
Mi hermano mayor Mike era un poco rechoncho y todas las mañanas, cuando iba a la escuela, se subía al autobús y los niños lo llamaban Pericles Adams.
Abim steroid kullanmaya 1.ligde futbol oynamaya gittiği Cincinnati Üniversitesi'nde başladı.
Mi hermano mayor empezó a usar esteroides cuando fue a jugar fútbol americano de División I en la Universidad de Cincinnati.
Bakın, çok başarılı olmayan bir abim var.
Escuche, tengo un hermano que no es muy brillante.
93 Harbi'ni Rasih dedemden öğrendik Balkan Harbi'ni ise şehit düşen abim Mithat yüzbaşıdan annem kahrından göçtü gitti o harp yüzünden.
Aprendimos, por el abuelo Rasih de la guerra del 93... de nuestro hermano, el Capitán Mithat, quien murió en la guerra balcánica. Mi madre falleció, incapaz de sobreponerse al dolor sufrido por la guerra.
Abim yine ıskaladı!
¡ Mi hermano falló otra vez!
Yenge, abim Ürgüp'e neden gitti söyledi mi?
Güler, ¿ te dijo Mustafa por qué iba a Ürgüp?
Abim ne kadar parayla gitti Ürgüp'e?
¿ Cuánto dinero llevó mi hermano a Ürgüp?
Abim de üç gün önce gelmişti Ürgüp'e.
Mi hermano estuvo aquí hace tres días.
Yenge, abim gerçekten de Ürgüp'te depoya gitmiş.
Mustafa de verdad fue al depósito en Ürgüp.
Abim kendine gelene kadar da çözemeyeceğiz, bu para işini.
Hay que esperar a que mi hermano se recupere para resolver el misterio.
Abim biz ölmeden durmayacak.
Mi hermano no se detendrá hasta que estemos muertos.
Şuan benim gözümdeki abim olma yolundasın.
Ahora estás en el camino para ser el hermano Eso hasta donde siempre buscaba.
Çocuklar, büyük abim Henry kesinlikle haklı.
Chicos, mi hermano mayor Henry tiene toda la razón.
Abim, hep birazcık alaycı olmuştur.
Mi hermano mayor siempre ha sido un poco cínico.
Ohio'da sadece abim ve kız kardeşim var.
Solo son mi hermano y mi hermana allá en Ohio.
Abim olmayı.
A ser mi hermano.
Anladım ki babam ve abim bu katillerden daha iyi değillerdi.
Me doy cuenta de que mi padre y mi hermano no eran mejores que esos asesinos.
Abim öldüğü zaman, önceden önlemini almamız gerektiğini söylemişlerdi.
Cuando mi hermano murió dijeron que hombre prevenido vale por dos.
Ben 14 ve abim 16 yaşındayken bir gitar yaptık.
Construimos una guitarra cuando mi hermano tenía 16 y yo 14.
Abim yengeyle birlikte St. Vincent de Paul'u işletmeye başladığında buzdolabını taşıması için yardımcı oldum.
Ayudé a mi hermano a mudar un refrigerador. Él y su esposa administraban una tienda St. Vincent de Paul.
Abim arıyor.
¡ Es nuestro hermano!
Abim fazla, fazla yeterlidir.
Mi hermano es muy, muy capaz
Babam değilsin, abim de değilsin.
Ese tipo se estaba aprovechando de ti.
Babamla abim gelmişler.
Mi papá y mi hermano están aquí.
- Abim öldü. - Ne?
- Mi hermano ha muerto.
Abim ve ben, seni cezalandırma niyetinde değiliz. Ya da durum bir üst kademeye çıktığı için cezalandıramayacağız demeliyim.
Ni yo ni mi hermano tenemos pensado darte un escarmiento. ya no podemos hacer nada en tu contra.
abim, kuzenim... hiç kimse onları aramıyor.
Mi hermano, mis primos... nadie los busca.
Abim, yeğen, nasıllar?
¿ Cómo están mi hermano, mi cuñada y mi sobrino?
Abim Dae Shik. Hadi gidip biraz eğlenelim, Anne.
Vamos a divertirnos... con mi hermano mayor Dae Shik.
- Burada konu olan benim abim.
- Se trata de mi hermano.
Abim tam bir köylüdür.
Bueno es que mi hermanito es un poco ranchero.
Abim olduğunu bilmiyordum.
- No sabía que era mi hermano.
- Fakat endişe etme abim Albert sana bakacaktır.
Mi hermano Albert te aceptará.
Sevgili Abim, Yardımına ihtiyacım var. Beni Kurtar. Bekliyorum, Jodhaa.
Jodhaa.
Bu abim, Henry.
Él es mi hermano, Henry.
Abim olmasına gerek yok.
No necesito un hermano mayor.
Hayır. Madem emir böyle... Abim Lelouch Lamperouge.
200 ) } Seguiré peleando... 200 ) } Seguiré peleando... 200 ) } me convertiré en estrella y te protegeré
abim Sucemal öğretmişti!
¡ Mi hermano Sujamal me enseñó ese arte!