Addie traducir español
313 traducción paralela
Addie'ye yazmanın da bir manası yok, ta Kaliforniya'da bir yerlerde.
Y no tiene sentido escribir a Addie, allá en California.
Addie de hiçbir şey yapmıyor.
Y Addie no hace nada para ayudar.
Evet. Addie neden olmasın?
Sí, ¿ qué pasa con Addie?
Ve biz de düşündük ki, Addie'nin Kaliforniya'da yaşamasından dolayı...
y hemos pensado, ya que Addie vive en California...
Cora, Addie'nin ikinizi de alacağını düşünmüştü.
Cora creía que Addie os acogería a los dos.
Addie alamayacağını söylüyor.
Pero Addie dice que no puede.
Addie'ye sevgilerimi ilet, ve ona sana iyi bakmasını söyle.
Dale recuerdos a Addie, y dile que te cuide bien.
- Addie.
- Addie.
O yengeçlerden iyi yemek olur, Addie.
Esos cangrejos serán deliciosos, Addie.
Selam, Addie.
Hola.
İyi. Sağol, Addie.
Está muy bien, gracias, Addie.
Gülme şuna.
No te rías con él, Addie.
Addie, sence şimdi de güzel olduğumu düşünen var mıdır?
Addie, ¿ pensará alguien que soy linda ahora?
Addie, akşama çörekleri sen hazırla.
Addie, prepara los bizcochos tú misma esta noche.
Addie, ortalığı temizle.
Addie, limpia todo esto.
Addie, babam geri dönüyor.
Addie, volverá papá.
Addie, yukarı çık ve Alexandra'nın eşyalarını hazırla.
Ve arriba y arregla las cosas de la Srta. Alexandra.
Addie seni hala bebek gibi görüyor.
Addie te ha consentido tanto.
Gidip Addie'nin eşyalarını toparlamasına yardım edeyim.
Debo ayudar a Addie a arreglar tus cosas.
- Evet.
- Sí, Addie.
Hoşçakal, Addie.
- ¡ Todos a bordo! - Adiós, Addie.
- Tamam, Addie.
- Muy bien.
- Bu kitapları nereye koyayım, Addie?
- ¿ Dónde pongo estos libros?
Dikkatli ol, Addie.
Cuidado, Addie.
Addie, bu babamın ilacı.
Esta es la medicina especial de mi papá.
Addie, kahven eskisi gibi güzel mi?
Addie, ¿ sigue siendo tan bueno tu café?
Duydun mu, Addie.
¿ Me oíste?
Teşekkür ederim, Addie.
Gracias, Addie.
Tamamdır, Addie.
Está bien, Addie.
Geliyorum, Addie.
¡ Voy, Addie!
- Addie, parti ne için?
- ¡ Addie, una fiesta!
İncil'de bir hikaye daha var, Addie.
Hay algo más en la Biblia, Addie.
Addie, çabuk.
Addie, rápido.
Addie, Cal, buraya gelin!
¡ Addie, Cal, vengan acá!
- Addie, ne oldu?
- ¿ Qué sucede?
- Addie bir şey söylemedi.
- Addie no me dijo.
Tamam, Addie.
De acuerdo.
Addie, çok yorgunum. Yatmaya gidiyorum.
Estoy muy cansada, iré a la cama.
Addie bu dünyayı yese de doymayacak insanların ve bunu kayıtsız bir şekilde izleyen insanların olduğunu söyledi.
Addie dijo que hay personas que se comen a la Tierra y personas que se paraban a ver cómo lo hacían.
İnci kolyeli hanımefendiye bir sorar mısın "Bayan A.P" mi olacakmış... "A" Addie'nin baş harfi.
Pero pregúntele a la dama del collar de perlas... si no debería de ser "Sra. A.P.", donde la A es de Addie.
Addie, bu çok saçma.
Addie, esto es absurdo.
Addie normalde her konuda aklı başında davranır.
Addie generalmente es muy sensata en todo.
Ama Addie'ye bakarsan adam bir parça hipnozcu gibi görünüyor.
Pero en lo que respecta a Addie, él parece ser hipnotizador.
Addie Ross ile eskiden çıkardınız, değil mi?
Addie Ross solía ser tu ideal, ¿ no?
Addie bu konuşmanın içine nasıl girdi?
¿ Cómo entró Addie en esta conversación?
Sadece her nasılsa, bir kadının trende unutmuş olduğu moda dergisinde görüp beğendiğin, benim de aldığım elbise iki hafta önce Addie Ross'un konserde giymiş olduğu elbisenin aynısı!
¡ El vestido que compré, que elegiste de una Vogue... que una mujer dejó en el tren... es el mismo vestido que Addie usó en el concierto hace dos semanas!
Çünkü her hafta karşılığında, Addie Ross'un "dünyanın en rahatlatıcı yeşili" dediği şeyden 100 adet alıyorum.
Porque cada semana recibo a cambio 100 billetes... de lo que Addie Ross llama "el tono de verde más relajante".
Niye, ne konuşursak konuşalım sözü, eninde sonunda Addie Ross'a getiriyoruz?
¿ Por qué, sin importar de qué hablemos... terminamos hablando de Addie Ross?
Addie benim.
Así es. Yo soy Addie.
Addie nerede?
¿ Y Addie?
Yine Addie.
Addie otra vez.