English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Ahlakî

Ahlakî traducir español

2,129 traducción paralela
Siyasetçiler ve vatandaşlar, bir gezegeni parçalayacak güçte olduğu söylenen bombanın ahlaki olmadığını düşünüyor.
Políticos y ciudadanos se preocupan sobre la moralidad de una bomba que se rumora que es tan poderosa que puede romper un planeta.
Şimdi sen kırıta kırıta diğer kişilerin yaşadığı yere doğru gidiyorsun, Ahlaki yolunda devam ederken palavralar sıçıyorsun.
Solo te metes en la vida de los demas hablando de elegir el camino de la moralidad.
Hiç ahlaki değil.
No es ético.
Birinin düşüncelerini değiştirmenin, senin deyiminle gerçeği görmesini sağlamanın tek ahlaki yolu kanıt sunmaktır.
La única forma ética de cambiar el parecer de alguien de hacerles ver la verdad, es mostrar pruebas.
Alteran'lar onu kullanmanın ahlaki olmadığını düşünmüş olmalı, yoksa bu durumda olmazlardı.
Los Ascendidos no consideraron ético su uso o no estaríamos en esta situación.
Ayrıca, onlara ahlaki bir şeyler de vermelisin.
Tienes una obligación moral con ellos.
ABD artık ahlaki değerler üzerinde daha fazla hak talep edemez.
EE.UU. ya no puede escudarse tras la moral.
Bayan Lafosse, Ahlaki karmaşıklıkla dolu olmaktan kendimi alamasam da, sizinle tanışmak çok neşeli bir deneyimdi denebilir. Çok heyecanlı oldu.
Srta. Lafosse conocerla fue una experiencia sumamente emocionante, estimulante pero no puedo evitar sentirme llena de cierta complejidad moral.
Ahlaki açıdan her yönden benden daha iyi durumdasın.
Eres tan superior a mí moralmente.
Annemi ve beni terk ederek ahlaki açıdan doğru olanı yaptığını mı söylemeye çalışıyorsun?
¿ Intentas decirme... que hiciste lo moralmente correcto al abandonarnos?
Bu son derece açık. Bunu mahkemeye bildirmek gibi ahlaki bir görevin var.
Está perfectamente claro tiene la obligación moral de revelárselo a la corte.
"Ahlaki değerleri kararlı ve korkusuz." Önemli bir adım.
"Sin miedo hicimos un minucioso inventario moral de nosotros".
Ben, Leland Joseph Adama beyan ve teyit ediyorum. Kobol'ın 12 Kolonisinin başkanlık görevini hiçbir ahlaki veya ruhsal baskı altında kalmadan kabul ediyorum. Kobol'ın 12 Kolonisinin başkanlık görevini hiçbir ahlaki veya ruhsal baskı altında kalmadan kabul ediyorum.
Yo Leeland Joseph Adama juro ahora y afirmo que acepto el cargo de Presidente de las 12 colonias de Kobol sin reservas morales, ni vacilación mental que acepto el cargo de Presidente las 12 colonias de Kobol sin reservas morales, ni vacilación mental.
Vay, ahlaki değerleriniz de çok yüksekmiş.
Cierto. Wow, ustedes tienen grandes valores.
Kuralların, normların ve ahlaki sınırların olmadığı doğruluk mu?
¿ Qué no hay reglas, ni estándares ni absolutismos morales?
- Sadece fiziksel değil ahlaki olarak da.
- No sólo físicas, - morales.
Ahlaki yargılarda bulunmuyoruz.
No, no hacemos juicios morales.
Orospunun teki ; ahlaki değer diye bir şey yok.
Ella es una puta, no tiene valores morales en absoluto.
Bu ahlaki bir şey olmaz.
Sería algo poco ético.
Bunun ahlaki olduğunu düşünmüyorum.
No creo que sea ético.
Hız tuzağının ahlaki olmadığını biliyorum.
Lo sé, ese radar no es ético.
Bu muhtemelen ahlaki bir şey olmaz.
- Eso sería poco ético.
Fakat bir adamı, sebepsiz yere ahlaki inançları olmadan eğittik.
Pero... creo que entrenamos a un hombre sin convicción moral... que carece de razón.
Donanımıma ahlaki destek sağlıyor.
Realizar un inventario moral de mí mismo.
Monique, bu tür bir işlem, eee ahlaki olmaz.
Monique, ese tipo de transacción no es ética.
Burada ahlaki bir çelişki olduğu açıktır.
Pues bien, existe un evidente conflicto ético.
Toplumun nasıl değişeceğini, devrim yapılacağını ahlaki değerlerin ötesine nasıl geçileceğini erdemli insanlar hayal bile edemez.
El ejército de los virtuosos ni siquiera puede imaginar... yendo más allá de la moralidad.
Gelecekçilik çağımızda ahlaki bozulmaya yol açacak.
El futurismo explotará lo depravado de nuestras épocas.
Üzgünüm, benim ahlaki değerlerim var.
Discúlpeme, pero tengo mi moral.
Ama işe ahlaki ve diğer manevi boyutlarda gelecek eleştirilerin korkusu nedeniyle,... şirket aniden projeyi iptal etti ve bugüne kadar elde ettikleri tüm verileri ortadan kaldırmaya çalıştı.
Pero temiendo ser criticada a nivel moral, entre otras implicaciones, la corporación canceló el proyecto repentinamente y trató de eliminar todas las huellas de que alguna vez existió.
Gerek ekonomik, gerekse ahlaki açıdan ırk ayrımının yanlış olduğunu biliyorlar.
Ellos saben que Apartheid es ruin moral y económicamente.
Yani sence bu ahlaki açıdan yanlış değil mi?
¿ No te parece que no es moral?
Neresi ahlaki açıdan yanlış olsun ki?
¿ Qué tiene de malo?
İşte bu da ahlaki açıdan münasip olacak.
Eso es totalmente moral.
Onu sihirle kazanmak ahlaki yönden doğru olmaz.
Ganar esto por magia no es correcto.
Sen ve senin ahlaki değerlerin.
Usted, sus morales y principios.
Bu ahlaki kuralların seni sevdiğine kavuşturmuyorsa, o zaman neden onları savunuyorsun?
Para que usar moral si no le pueden conseguir una chica?
Bana bu ahlaki değerlerden birkaç daha ver de ben de can sıkıntısından öleyim.
Solo déme más de esas conferencias morales suyas y moriré de fastidio.
Bu, yarım yamalak şüpheli bir ahlaki belirsizlik kuramından ya da ironiye başvurma yolundan daha iyidir.
Es mejor que estar en una nebulosa de relativismo o ironía moral.
Evet. "Ahlaki olarak imkansız" dedi.
Sí, indignado moralmente ha dicho.
Öyleyse etnik ve ahlaki açıdan sen tam paketsin.
A nivel ético y moral, estás lista.
Kiramızı ödeyemez hale geldik O da beni ahlaki bir destek için Onunla bu sözde sektöre girmem için ikna etti.
Estábamos atrasadas con la renta y me hizo ir con ella a una de esas llamadas "audiciones"... y eso fue todo.
Ahlaki kuralları unut gitsin. Annenin yaptığı şey, Işte o ahlaksızlık.
Lo que hizo tu madre eso fue inmoral.
"Sonra ben de senin için bir şarkı söylerim." Artık bunu yapmamızın nedenin sadece ahlaki değil... güzel de olduğunu bildiğime göre, o zaman arkadaşımın telefonunu alana kadar bana rahat yok. Dur.
Pare.
Kabul ediyorum ahlaki olarak gir bir bölge.
Sí, es un área éticamente gris.
Evet, şey, sanırım hepimiz senin kadar soylu olup ahlaki değerlerden ötürü grip aşısını reddedemiyoruz.
Sí, pero no todos podemos ser tan nobles como tú.
Bu ahlaki vahiyin nereden geldiğine dair bir şey söylemedi mi?
¿ Te dio alguna razón de... por qué llegó a esta epifanía moral?
Sigara içen, akciğer kanseri ölümsüzlerin ruhları tarafından işkence edilen ve ahlaki açıdan belirsiz bir inanca sahip bir adamın hikâyesi.
Un estafador de moral ambigua que fuma, tiene cáncer de pulmón y es atormentado por los espíritus de los no muertos.
Kanun adamlarının hepsinde bu ahlaki üstünlük havası vardır.
Sabes, todos los que ingresan en las fuerzas de la ley tienen cierto aire de superioridad moral.
Aryan tipli biri ama ahlaki açıdan çok aydınlanmış.
Es un individuo de vista aria, pero es muy ilustrado étnicamente.
Polis varlıklarından haberdar değilken kayıpları aramak zor. Bu ahlaki bir mesele. Bu kızların çoğu buraya kaçak gelmek için 30 bin dolar ödemiştir.
es dificil rastrear a los perdidos cuando la policia no sabe ni que existen y como asunto moral, muchas de estas chicas pagan $ 30.000 a un contrabandista solo para llegar aqui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]