Aisle traducir español
85 traducción paralela
Bilgisayar, llvian Sağlık Kompleksinin yönetici ofisine iletişim hattı kur.
Ordenador, aisle línea con el despacho del administrador del complejo médico liviano.
17 nolu örneği göster.
Aisle y muestre la muestra número 1 7.
Elde etmeye çalıştığımız, konsantrede ki omikron partiküllerini izole edin.
Aisle esa concentración de partículas omicrón a las que tratabamos de llegar.
Aisle 6, şiirli kartların yanında.
Pasillo 6, junto a las tarjetas de condolencias.
Bilgisayar, algılayıcı okumalarını zaman indeksi 1 14.6 göre ayır.
Computadora, aisle las lecturas de sensores del índice temporal 114.6.
Algılayıcı okumalarını zaman indeksi 166.2 göre ayır. Kaynak?
Aisle las lecturas de sensores del índice temporal 166.2. ¿ Fuente?
925. ızgarayı izole et ve büyüt.
Aisle cuadrícula 925 y magnifique.
Görüşmeye kilitlendiğimde herşeyi kaydettim
Yo aisle la llamada y la grabe.
Fisher'ın Eczanesi'ndeki dergi standına bakınıyordum ve işte, oradaydı.
Iba por Aisle Seven, por el súper de Fisher... y allí estaba.
Frekanslarını izole ettim.
Aisle su frecuencia.
Bileşiği izole ettiğimde daha fazlasını bileceğim.
Sabré más una vez que aisle los componentes.
aşağı yürüyorum aisle ile Shamu!
¡ Me veo en el altar con Shamú!
Dükkandan pastayı getirdiğimizde bakışlarındaki yıkımı gördün mü?
¿ Vieron la cara que puso cuando compramos ese pastel del Aisle Six?
Snack Aisle'nin yeni patates cipsleri.
Sigan para un nuevo capítulo de Opuestos con los brazos cruzados.
Sonunda, kendimi korumakla kalmamış, içime de kapanmıştım.
Al final no sólo me protegí, también me aislé.
Ben onu sonsuza dek izole ettim.
La aislé para siempre.
Claire beni terk ettikten sonra kendimi tamamen kapattım.
Cuando Claire me dejó, me aislé por completo.
Frekansını izole ettim ve kalkanı aştım.
Aislé la frecuencia y pudimos atravesar el campo.
Neyse ki, endoplazmik virüsü izole ettim ve başka bir formda, aşı olarak kopyalayabildim.
Aislé el virus endoplásmico y lo reproduje para crear un anticuerpo.
- Her iki numunenizden de münferit olan bir enzim.
Aislé esta enzima de sus dos muestras.
Seven'ın kranial şematiğini çalışıyordum, ve onun işaret sinyalini ayırdım.
Estuve estudiando los esquemas craneales de Siete, y aislé la frecuencia de su boya de intercomunicación.
Işınlama kontrollerini izole ettim.
Ya aislé el control del transportador.
Koordinatlarını izole ettim.
Aislé sus coordenadas.
Hasar gören yazılımları ayırdım.
Ya aislé, sus subprogramas dañados.
Ailemle bağlarımı kopardım.
Me aislé de mi familia.
Kullandıkları hattın bilgilerini ayırdım.
Ya aislé su flujo de bits...
Shelley, Chloe'nin Miranda'yı korkuttuğunu söyledi onu ayırdım.
Shelley dice que Chloe amenazó a Miranda así que la aislé por hoy.
Speed, arabaya ait cam parçası hakkındaki rapor ulaştı mı?
Aislé más cosas del contestador automático.
Şuna bak. DJ Scorpious'un bandını tamir ettim ve dijitale çevirdim. Sonra bilgisayara aktardım.
Aislé el audio de la cinta del DJ Scorpious, la restauré, y la convertí a digital, y entonces, la transferí a la computadora.
Sadece uçakta aldığı içeceklerden kaynaklanan epinefrini buldum. - Vitamin ya da şifalı ot yok mu?
Sólo aislé la epinefrina inyectada al comer y beber en el avión.
Bodrum katta bir odada izole ettim.
Lo aislé en un cuarto en el sótano.
Perez'lerin evi civarınında.
Aislé el vecindario de la familia Pérez.
Kemikleri ultraviyole ışıkla taradım ve hepsini izolasyon tablalarına yerleştirdim böylece sporlar için endişelenmem gerekmeyecek.
Les apliqué luz ultravioleta y los aislé, así que no hay esporas.
Linder'ı bize problem çıkardığı için kaç kere hücre cezası verdiğimi hatırlayamıyorum.
No puedo recordar cuántas veces aislé a Linder, por causarnos problemas.
Binbaşının yaptığı aramadaki sesleri ayırdım.
Aislé el sonido de la llamada de la comandante.
Bu arada, senin problemini buldum.
A propósito, creo que aislé tu problema.
Sam'in cihazdan gelen enerji yayımlarını senkronize etmede... -... kullandığı algoritmaları izole ettim.
Da igual aislé el algoritmo que ella usó para sincronizar las emisiones de energía que venían del dispositivo.
Onların yüzünden arazimin çevresine duvar ördüm.
Es por eso que aislé mis tierras.
Aramanın yapıldığı şebekeyi belirledim.
Aislé la red de la que vino la llamada.
- Arkadaki sesleri de ayırdım.
- Aislé el ruido de fondo.
Dansöz kıyafetindeki bütün kızları bir kenara ayırdım. Ve sonra da o drahmi kemerini buldum.
Aislé a todas las mujeres vestidas de bailarinas del vientre... y encontré el cingurón de drachma.
Bu önemli noktalarla, evleri aynı haritada gösterip, kablosuz bağlantıyı da eklersek, bir sonraki hedefi olabilecek beş adet nokta tespit ettim.
Superponiendo esas zonas en nuestro mapa de casas y factorizándolo por conectividad WI-FI, aislé cinco lugares donde ella atacaría la próxima vez.
Sonra, hostesin sesini ayırdım.
Después, aislé la voz de la azafata...
CDMA kodunu yalıtıp MPEG üzerindeki bilgiyi ayırdım.
Aislé el código CDMA y separé la información del MPEG.
Biraz uğraştırdı ama insan derisi, insan saçı, keten, kül ve küçük büyük tüm parçalarda tuz, biber, toz ve polen bulunduğunu saptadım.
Bueno, me llevó un tiempo pero aislé piel humana cabello humano, pelusa ceniza de tabaco, grande y pequeña sal, pimienta, polvo y polen. ¿ Ducky?
Arabanın üzerindeki cam parçalarında bulunan kandan DNA almayı başardım.
Aislé el ADN de la sangre de los fragmentos del vidrio de la camioneta.
Arayanı teşhis etmeye yararı olur diye bir sesi ayırdım.
Aislé un sonido de fondo, esperando que nos ayudara a identificar al que llamó al 911. Y este es el ruido que obtuve.
Evet sadece aslında sadece odama gittim ve oraya kapandım.
Digo... Sólo fui a mi cuarto, más o menos, y me aislé.
Ve lastikler arası mesafeleri, bizim aradığımız... ile uyuşan araçları inceledim ve bunu buldum.
Y aislé todos los autos que coincidieran con nuestra distancia entre los ejes, y encontré esto.
- Tüpü geçirdim. Şimdi ne yapacağım?
- Ya aislé la narina. ¿ Y ahora?
Evet, birkaç kablo gevşemiş ama ben iyice bantladım.
Sí, tenía un par de cables sueltos, pero ya los aislé bien.