English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Aksi halde

Aksi halde traducir español

1,699 traducción paralela
Aksi halde, sonradan bunun ilgili bir sinema yapamazlar.
De lo contrario no pueden hacer una película sobre eso después.
Ama aksi halde, buradan gideriz.
Si no, nos vamos.
Aksi halde halkımız gücünden şüphe duyacak.
Yo soy divino. lo estuviste.
Aksi halde benim bir sürü küçük veletim olurdu.
Si así fuera, tendría a un batallón.
Aksi halde polisi ararım!
¡ O llamaré la policía!
Bir şans daha. Aksi halde ofise gelerek, bana elyazısı örneğini vereceksin.
Otra vez, y después vamos al cuartel y me darás una prueba de tu escritura.
"Her ne yaptıysam çok doğru olmalı, aksi halde melek beni engellerdi incilde geçen meleğin ibrahimi engellediği gibi"
Lo que hice, tuvo que ser correcto o el ángel no me lo permitiría. Igual que el ángel Abraham en la biblia.
Aksi halde insanlar Martin ve diğer zenciler hakkında adil olmayan şeyler düşünebilir.
La gente sacará conclusiones equivocadas sobre Martin o los negros en general.
Aksi halde, ahmak olursun.
De otra manera, serás un tonto.
Aksi halde öfkeli ve temiz kız sadece bir çocukluk anısı olarak kalacak.
De lo contrario, la chica con temperamento violento y buenas curvas no será más que un recuerdo de niño.
Aksi halde bu bilgileri nereden aldığını soracağız.
Así debe ser. De lo contrario nos estaríamos preguntando de dónde ha sacado la información.
Aksi halde sekiz sene boyunca demokratlara yağcılık edeceğiz.
- Bien. Si no estaremos dándole coba a los demócratas durante 8 años.
Aksi halde anlaşma buhar olur.
Si no, la oferta se evapora.
Aksi halde radyo kapatılacaktı.
De otro modo, la estación desaparece.
Aksi halde en başta batırırsın. Şuna bak.
De todas formas... creo que hemos encontrado la primera cosa en la que eres malo.
Unutma, kabını bulaşık makinasının önüne bırakacaksın, aksi halde katarağı olduğundan göremez.
Pero pónselo justo en frente del plato, o no la verá por sus cataratas.
'Çünkü aksi halde...
Porque tendré que- -
Aksi halde yolunda gitmeyebilir.
De otra manera, es posible que esto haya llegado al final.
Birisine efelenmemiz lazım, kendimizi kabul ettirmeliyiz aksi halde köle oluruz... bilmem anlatabildim mi?
Tenemos que patearle a alguien el trasero, demostrarles quien manda, sino, uh... seremos las novias de consuelo, entiendes lo que digo?
Aksi halde kanuna aykırı olurdu.
- Hubiera sido ilegal no hacerlo.
Aksi halde...
En caso contrario...
O iyiymiş aksi halde ben bu güzelliğe sahip olamazdım.
Lo sé porque de otra manera, yo no tendría esta... hija tan hermosa.
Aksi halde hiç dindar insan olmazdı.
De lo contrario no habría gente religiosa.
Aksi halde, hepiniz sadece seyredersiniz.
De no ser asi, lo unico que hacen es mirar.
Kimseyle konuşamaz aksi halde gruptan kovulur.
Ella no puede hablar con nadie, o la echarán.
Kendi atıklarını dökmek için buraya gelebilirler. Aksi halde döküleceği zamanı planlayıp... kamyonumuzla gidip alırız.
Son bienvenidos a tirar sus propios residuos aparte de eso, programamos una recogida con nuestro camión cuando esté listo.
Aksi halde bizi bir savaş bekliyor.
O estallará la guerra.
Aksi halde, bu kadar kendine güvenmezdi.
De otra manera, no habría venido con tanta confianza.
Aksi halde, bizimle pazarlık yapmaya gelmezdi.
De otra forma, ¿ Por qué venir a la reunión y tratar de negociar?
Aksi halde şimdiye kadar ölmüş olurdu.
Si no, ya estaría muerta.
- Aksi halde burada öleceğiz Eben ne yaptığını bilmiyor.
¡ Eben no sabe que esta haciendo!
Kendine inanmalısın aksi halde sana kimse yardım edemez.
Debes creer en ti mismo cuando nadie más lo hace.
Aksi halde, hayatımın hiçbir anlamı olmazdı.
De otra manera mi vida carecería de sentido.
Aksi halde, güzel bir kuskus yemiş oluruz. Hepsi bu.
Además nos comeremos un buen couscous y ya está.
Aksi halde...
O, no lo sé.
Aksi halde ölmüş olur.
O está muerto, o algo así.
Aksi halde çocuk sokaklarda sürünecek, birden fazla kişiyle korunmasız seks yapacak, iğneleri paylaşacak ve HIV virüsü kapacak ve hepsi senin yüzünden.
Si no, el hijo acaba vagando por las calles teniendo relaciones con muchas personas... ¿ Estás feliz?
Yaşadığın duyguyu çok iyi anlıyorum. Önünde büyük bir fırsat var ve kaçırmak istemiyorsun. Aksi halde, hayatının geri kalanını acaba ne olurdu diye düşünerek geçirebilirsin.
Cuando ves una gran oportunidad, quieres aprovecharla... o te pasas el resto de la vida preguntándote cómo habría sido.
Aksi halde bu, suç ortaklığını sineye çekmesi anlamına gelirdi.
Hubiese significado que compartía la culpabilidad por el error.
Aksi halde lunaparktaki radar gibi olurdu.
Pero el resto no tiene buen aspecto.
- Aksi halde bahsetmezdin.
- ¿ Si no, no lo contarías?
Aksi halde güç kullanılacak. Ya da kimyasallara maruz kalacaksınız.
Si no, les aplicaremos métodos de obediencia por dolor.
- Aksi halde kimyasal... - Biz konuşma... - Dağıtma tekniklerine maruz kalacaksınız.
Si no lo hacen, usaremos técnicas químicas de dispersión.
Kalkın ve gidin. Aksi halde sizi gitmeye zorlayacağız.
Levántense y váyanse, si no les obligaremos a hacerlo.
Küçük bir sürüyü et için saklayacağız aksi halde tüm ülke bir açlık dönemine girebilir.
Vamos a mantener una pequeña manada de Shorthorn de carne de vacuno, De lo contrario toda la finca será entregada a los cultivos de raíces y tubérculos.
Şey, bunu her ne ya da kim yaptıysa korktuğunu ya da kızdığını söyleyebilirim, zira aksi halde kadın öldüğünde dururdu.
Bueno, sé que quien lo hiciera o lo que lo hiciera estaba asustado o furioso, de otra forma habría parado cuando estuviera muera.
Aksi halde, çılgınlar her şeye egemen olacaklar.
Si no, los locos van a tomar el mando.
- Aksi halde bir sonuç vermez.
Pero lo importante es que ella se convenza.
Aksi halde, kameraya el konur veya parçalanırdı.
De lo contrario, romperían o confiscarían la cámara.
Aksi halde burada olmamızın ne mantığı var?
Sino, de verdad, ¿ qué estamos haciendo aquí, eh? ¿ Admitir qué?
Aksi halde ebediyyen Kui ordusunun kölesi olursunuz!
De otro modo ¡ siempre estarás a merced del ejército Kui!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]