Alakası traducir español
10,945 traducción paralela
- Bu da ne? - Tamamen alakasız bir- -
¿ Qué es esto?
Ne alakası var?
- ¡ No estoy loco por Tim!
Bunun Meg'le ne alakası var?
¿ Qué tiene que ver Meg en esto?
Ölü mü? Ne alakası...
¿ Por qué dices...?
Bununla onun ne alakası var?
No quería que me llamaran "El Jefe".
Burada sürülen hayatların bizimle hiçbir alakası yok. Benim merakla beklediğim sürpriz bu değildi.
Es decir, tú eres el que inspiró eso, así que en realidad somos solo un gran equipo.
Dolayısıyla sorunuzun alakası yok.
Es irrelevante.
Şarkıyla alakası olmasın.
Algo que no implique que cantes.
Alakası bile yok.
Ni siquiera es parecida.
- Alakasız.
No es importante.
Konuştuğumuz konuyla bunun ne alakası var?
¿ Qué tiene que ver eso con lo que estamos hablando?
Arabayla alakası yok. Sadece kaput deniyor.
No es un sombrero, así se llama.
Bence bunun çabalamakla alakası yok!
Porque más de una docena de animales se volvieron locos y usted no puede decirme por qué. A mí, eso me parece muy lejos de "todo lo que podemos".
Bir taşın, Anavatan Güvenliği ile alakası ne?
¿ Qué tiene que ver con la seguridad nacional?
İnanç ile alakası yok, sadece mantık.
No se trata de fe. Es la lógica.
- Onun bununla ne alakası var?
¿ Qué cojones tiene que ver con esto?
Ayrıca bu haliyle hiç alakası yoktu.
Y apenas la reconozco ahora.
Alakası bile yok.
Ni remotamente.
Havuçların seksle alakası yok.
Hola, Leo, soy Bailey otra vez.
Bilimle falan alakası yok bunun.
¿ Va a llamar a un amigo? Llámeme a mí.
Pekala, bütün bunların sanayileşmeyle ne alakası var?
Así que parece que el presidente estará aquí el miércoles.
- Ne alakası var şimdi?
¿ Qué tiene que ver eso?
- Çok alakası var!
Justamente con eso tiene que ver.
Bununla hiç alakası yok!
No tiene nada que ver con esto.
- Bunun Yahudilikle alakası yok.
Esto no tiene nada que ver con que sean judíos.
- Ne alakası var?
¿ Cómo es esto relevante?
Petrol parasının varisi ile alakası yok. Fakat insanların ondan çalması konusunda endişeler var.
Heredera de dinero del petróleo, sin nada que hacer... pero se preocupa de que la gente le robe.
Kayıp çocukların bu şeyle ne alakası var?
¿ Qué tienen que ver los chicos perdidos con esto?
Yunusların Yeni Zelanda'yla ne alakası var?
No tienen relación con Nueva Zelanda.
Alakası yok. Sadece...
No tienen nada que ver.
Ah, alakası yok.
En absoluto.
Alakası yok!
¡ Para nada!
- Uzaktan yakından alakası yok.
- Ni cerca. - ¡ Claro que sí!
Alakasız olduğunu düşündüm.
Me pareció relevante.
Alakasız olduğunu mu düşündün?
¿ Qué le pareció relevante?
Neyin alakasız olduğuna ve ne zaman söyleneceğine ben karar veririm.
¡ Yo decido qué es relevante comunicarle y cuándo hay que hacerlo
- Emily'nin alakası bile yok.
- Emily no tiene nada que ver. - ¿ De dónde salieron?
Burdakinin dergilerle uzaktan yakından alakası yok tamam mı?
Le importan un carajo las revistas.
Hayır. alakası yok.
- No. Para nada.
Benimle ne alakası var?
No soy yo.
- Hiç alakası yoktu yani.
- No se le entiende nada.
- Hiç alakası bile yok.
- No es muy parecido.
Yoo, ne alakası var.
¿ Qué? No. No.
Daha iyi hissedeceksen şöyle söyleyeyim. Bu kararın yeteneğinle bir alakası yok.
Si te hace sentir mejor esta decisión no tiene nada que ver con tu destreza.
Peki neyle alakası var?
Entonces... ¿ qué?
Bu olayın diğer meseleyle kesinlikle alakası yok.
Una cosa no tiene absolutamente nada que ver con la otra.
Eh, Cicero'nun bunla bir alakası yok.
Bueno, Cicerón no tiene nada que ver con ello.
- Alakasını göremiyorum.
- No veo la relevancia.
Alakası yok.
Para nada.
Bunun Loretta ile alakası yok.
No se trata de Loretta.
Kazanmak kaybetmekle alakası yok. Hayır, hayır, hayır.
No, no, no.