English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Albany

Albany traducir español

512 traducción paralela
Bir yatta olmayla Albany feribotunda olmak arasında pek bir fark yok.
No hay mucha diferencia entre estar en un yate o en un velero.
New York'un başkenti Albany'e yükseliyorsun.
Ya está Ud. camino de Albany.
Albany'den.
Albany.
Albany!
¡ AIbany!
Albany.
Albany.
Washington Continental Ordu'suna ait bir alayın, Albany'den bizim yardımımıza ne zaman geleceğini rapor vereceklerdir.
y un regimiento del ejército continental de Washington con el Coronel Fischer al mando, vendrá a Albany para ayudarnos.
Evet, anneyle aynı evde, hem de Albany'de.
Un hogar con mamá, y además en Albany.
Albany, sigorta için iyi.
Los seguros se venden bien.
Bugün 4 : 00'te yataklı trenle Albany'ye gidiyoruz.
Salimos a las 4 : 00 para Albany, en un tren nocturno.
4 : 00 Albany trenini durdurabilir miyiz?
¿ Cómo detener el tren de Albany?
Akşam 6 : 00 Albany trenine üç bilet.
Tres billetes de tren a Albany.
Senin yardımınla değil. Seninle konuşmuyorum.
Tuve que pedir 100 $ en Albany para pagar la fianza.
Kefaletle çıkmak için Albany'den 100 dolar istedim.
¿ Qué pensarán? iEnviar dinero a la comisaría!
Albany'de ne düşünecekler?
- Te estamos esperando.
- Ama gitti. Trene bindi.
Te esperará cuando llegues a Albany.
Albany'ye vardığında garda seni karşılar.
- No lo sé. La he fastidiado.
Ama sana yepyeni bir dünya açılacak.
Me burlé de Bruce y de Albany. - ¿ Por qué?
Bölge karakolu mu? Bağla.
Te creía camino de Albany.
Albany'ye gittiğini sanıyordum.
¿ Y por qué? Por poseer dinero falso.
Onu hapisten çıkarmalıyız.
Envía a Louie con dinero bueno y que vuelva a Albany.
Louie'yi hakiki parayla yolla, Bruce'u Albany'ye gönder.
Sí. Hay cambios.
Grev mi?
¿ En Albany?
Nerede? Albany mi?
- Luna de miel en Albany.
- Peki, Albany'de yaparız.
iQué casualidad!
Onu gemiyle Albany'ye gittiğimiz gece görmeliydiniz.
Se puso mal cuando tomamos el barco para Albany.
Sırf, başkan Grant'in mezarını görmek için, onca adamın Albany'den gelmesi şaşırtıcı değil mi?
-'Defi'. ¿ No es asombroso cuántos tipos vienen de Albany a ver la tumba de Grant?
Bazen, senin de Albany'den gelmiş olmanı diliyorum. Öyle mi?
A veces, me gustaría que viniera Ud. De Albany.
Ertesi gün, balayı için Albany'ye gideceğiz.
Al día siguiente iremos a Albany en viaje de novios.
Ripley, New Albany, Houston yolunu izleyeceğim.
Atravesamos La Grange y bajamos por Ripley, New Albany, Houston...
120 numaralı otobüs şu an New York'a vardı. 5 dakika içinde Albany'ye doğru yola çıkacak.
El bus 120 proveniente de Nueva York... partirá hacia Albany en cinco minutos.
120 numaralı otobüs 5 dakika içinde Albany'ye doğru yola çıkacak.
El bus 120 partirá hacia Albany en cinco minutos.
Albany'den Fred More ismiyle, yaklaşık bir haftalığına şehre gelmiş olarak kayıt oldun.
Feliz Navidad. Registrado como Fred Moore, de Albany. Estará una semana o menos, por negocios.
Önce Albany ve sonra Beyaz Saray.
- Primero Albany, luego, el país.
Erie Kanalı, Albany'nin yukarılarında Hudson nehrinden ayrılacak ve hiçbir engelle karşılaşmadan Kanada sınırındaki "Beş Göl" e ulaşacaktı.
El canal Erie salía del río Hudson, sobre Albany y se dirigía directamente a los Grandes Lagos.
Başkan bile bir telgraf göndermiş.
El Gobernador vino desde Albany. El Presidente envió un cable.
Öyle şeyler oluyor ki, yardım etmelisin.
Tiene que hacer algo. Bert Albany va a lograr que lo maten.
Albany, birileri bunu duyarsa onu öldürür.
¿ Quién? Bert Albany.
Albany ile Çinli kızın aralarında bir aşk ilişkisi varmış.
Si Zar se entera, lo matará. Está loco por ella. Ni que su padre tuviera un ferrocarril.
Çinli kız barda... Bert Albany, onunla evlenmek niyetinde.
Esa chica china del salón, dicen que Bert Albany quiere casarse con ella.
Bay Albany burada.
Hay un límite...
Bay Albany burada.
Perdone usted que le moleste, pero tengo que decirle... algo verdaderamente importante.
Oh, hayır. Albany'de yaşamıyorlar.
No, no viven en Albany.
Güzel. Bu Albany'de özleyeceğim tek şey.
Lo único que echaré de menos será mi bonita iglesia.
Bayan Martin, eski New York - Albanyli Janet Fay.
"La señora Martin no es otra que Janet Fay... de Albany, Nueva York".
Albany'de ortaokula gittiğim yıllardan beri hiçbir erkek beni ekmemişti.
No recuerdo haber tenido un encuentro asi en todo el año, en Albany.
Albany'de benim bir kuzenim var. Kalın gözlükler takar ve sizin dünyadaki en büyük şey olduğunuzu düşünür.
Mi primo usa gafas muy gruesas y dice que usted es lo máximo.
Eugene, Albany, Salem'e söyleyin. Hepsine haber verin
También avisen a Eugene, Albany y Salem.
- Albany.
- En Albany.
Bruce ve Albany'yle dalga geçtim.
- Celos.
Albany'den gelen biri.
Es de Albany.
Trene götür ve Albany'ye geri yolla. Ray? Ray?
"¿ Ray?" ¿ Quién es Ray?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]