Aletler traducir español
1,140 traducción paralela
Yazmayı başarabilir. veya göz hareketleri ile iletişimi mümkün kılan gelişmiş aletler var.
Tal vez sea capaz de escribir o existen otros aparatos que permiten la comunicación a través de movimientos oculares...
Dostlarım, sıkılaşmaya çalıştığınız aletler için bile artık çok mu şişmansızınız?
Amigo, ¿ Se están poniendo gordos para cosas que antes les servían, como su casa?
Depoda aletler ve birde kaynaklar var.
Tengo herramientas y un soldador.
O aletler, buradaki bir sistemin parçası. Yeni bir tanesi daha salınmak üzere. Ona dikkat edin.
Esas armas son parte del sistema de aquí abajo y están a punto de lanzar otra.
Bu aletler gezegeni bitirdi.
Esas armas barrieron todo un planeta.
Jinekolojik aletler mutant kadınlar üzerinde çalışmak için.
Son instrumentos quirúrgicos para trabajar con mujeres mutantes.
Cerrahi... aletler.
Instrumentos quirúrgicos.
Yine aletler olmadan çalışacağız.
Otra vez trabajando sin herramientas.
- Çantada ne var? Aletler mi?
- ¿ Qué tienes ahí, herramientas?
Normal gözlere benzeyen optik aletler yerleştirmek mümkün.
Se podrían instalar aparatos ópticos parecidos a ojos normales.
Aletler bende var.
Tengo las herramientas necesarias.
Boş ver aletleri! Ben sana sonra yeni aletler alırım.
¡ Déjalas, ya te compraré mas!
- Saçmalık. Aletler sendeydi. - Bende mi?
Pero lo que olvida decir es que le tocaba haber traído la barra de acero.
Bunlar onun! Aletler onun, bu garaj onun!
¡ Es de él, como las herramientas y el taller!
Komiser Donald Parker, katilin evinde çok tuhaf aletler, - - Garip semboller ve yüzlerce kedi cesedi bulunduğunu açıkladı.
El Teniente Parker lo describió como un lugar repugnante... lleno de instrumentos diabólicos, símbolos extraños... y cientos de gatos desecados.
Hey, ufaklık, bu aletler çok hassastır.
Eh, "Fideos", esas cosas son bastante delicadas.
Bugün yanında bazı aletler getirdiğini görüyorum.
Veo que te has traído algo de material hoy.
Ve bu aletler onu bulacak değil mi?
La aguja apuntará en su dirección.. Mientras más se mueva, más cerca estará.
Çiviler burada, şurada da aletler ve öteki...
Aquí están los clavos, aquí las herramientas y...
Belki bu aletler bir işe yarar.
Quizás todo eso sirva para hacer ensalada.
- Evet, bir mikrodalga, bir video ve diğer tüm aletler var.
Horno microondas, video. - Y otros aparatos.
Çok profesyonel aletler kullanıyorlar.
Estaban bastante bien preparados.
Aletler, nesneler, tamirat.
SEINFELD TEMPORADA 1 Herramientas, objetos, reparar.
Sizin kudretli aletler kadar görkemli değildir, herhâlde.
Supongo que no tan espléndidas como sus poderosas erecciones.
Bu aletler, şeytan gibi kurnazdırlar.
Las herramientas son muy maliciosas.
Onlar ayni zamanda aletler bulmus ve daha yuksek kalitede... daha genis dusunerek yeni seyler basarmislardir... her ne kadar farkinda olmasalar da, bilincsizce anlamislardir bunu. "
Son al mismo tiempo las herramientas y los medios... de lograr algo más elevado y más amplio... de lo que no son conscientes, pero perciben inconscientemente. "
Benim aletler birini bulana kadar sende kalabilir.
Te presto la batería hasta que encuentres a otro.
- Bu eller narin aletler.
- Estas manos son delicadas.
Bakım evleri, ağzına kadar dolu, ve modern aletler alamıyorlar.
Las clínicas y asilos para ancianos están al máximo de su capacidad, y no pueden costear equipamiento moderno.
Masamın üçüncü çekmecesinde... cerrahi aletler ve eter var.
En el tercer cajón de mi escritorio hay elementos quirúrgicos y éter.
Özel aletler, özel eldivenler.
Pequeñas herramientas.
Elektrikli aletler ilgimi çekiyormuş gibi yaparım... o arabaların birbirini kovaladığı aptal filmler... ve büyüdüğün zaman sana söyleyebileceğim şeyler.
Finjo que estoy interesada... observo herramientas, voy a ver filmes de persecuciones de autos... y otras cosas que te contaré cuando seas más grande.
Onu bir yere emanet etmeliyiz. Keskin aletler ve telefon olmayan bir yere.
Necesitan tenerla en camisa de fuerza lejos de objetos filosos.
Bence o aletler çok tehlikeli.
Esos aparatos son muy peligrosos.
Kesici aletler, enerji aletleri,..... dikiş aletleri veya yemek sosu vermek yok.
No le acerquen instrumentos afilados... herramientas eléctricas, sierras o condimentos.
Halkımız için aletler yapardı.
Hacía herramientas para su gente.
Hey, Mario, nasıl oluyor da her durumda.. .. aletler hakkında daima bir özdeyişin oluyor, ha?
Mario, ¿ Por qué en cada situación... tienes que decir algo de las herramientas?
"Vajinal aletler, cinsel organın elle muamele edilmesini gerektiğinden her kadından tiksinilmesi gerekir."
"Los pesarios vaginales requieren una manipulación de los órganos genitales,... lo cual debe ser repulsivo para cualquier mujer."
Bu... aletler moleküler kalıplarımızı arttıracaklar.
Estos... artilugios amplificarán nuestra estructura molecular.
Boynumuzun etrafına can sıkıcı tahta aletler koydular. Başımızı çevirip yaralarımızı yalayamıyorduk bile.
Ellos ponen Malos artificios alrededor de nuestros cuellos no podríamos incluso dar vuelta a nuestras cabezas para lamer nuestras heridas.
Vibratör ya da başka mekanik aletler.
Vibradores y otros aparatos mecánicos.
- Çantanda ne var, aletler mi?
- ¿ Qué hay en el paquete, herramientas?
Mühim bir şey yok, gavur icatları işte. Biz Çinliler böyle aletler kullanmayız.
Nada especial, son productos forasteros.
Sonra ikinci el elektronik aletler yollayıp bir televizyon fabrikası kurduk.
Luego llevamos material electrónico usado, y pusimos una fábrica de televisores en color :
- Kutlama için ve Birleşmiş Aletler için harika birgün!
... ¡ y para United Tool!
Bugün, Birleşmiş Aletler deki yenilikler için.
Hoy festejan un milagro moderno aquí, en United Tool.
Birleşmiş Aletler'e hoşgeldin, Richie.
Bienvenido a United Tool, Ricky.
Aletler mi?
¿ Herramientas?
- Aletler burada Eddie.
Las herramientas están aquí.
Bu aletler çok da kötü değilmiş.
¡ No están mal estos artilugios!
Çünkü sesi o aletler yapıyor.
¡ Todas esas cosas producen sonidos!