English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Alvin

Alvin traducir español

1,109 traducción paralela
Savaş okyanusun öbür yakasında, Alvin.
La guerra está al otro lado del océano, Alvin.
- Teşekkür ederim.
Gracias, Alvin.
Seni yeniden görmek zorundaydım, Alvin.
Tenía que verte otra vez, Alvin.
Elektrikli, Alvin.
Son trenes eléctricos.
Görünüşe göre tepelerde çok şey öğrenmişsin, Alvin.
Tú has aprendido más de la cuenta en las colinas.
Ava giden herkes bunları bilir. - Alvin c.
Es el ABC de los que salen a cazar.
York! - Derhal Binbaşı Buxton'a rapor ver.
Alvin York, preséntate al comandante Buxton.
Anne, Alvin yine yemek yemeye gelmeyecek mi?
Madre, ¿ es que Alvin no va a comer nunca?
Hey, Alvin!
¡ Eh, Alvin!
Burada vagonları değiştiriyoruz, Alvin.
Aquí es donde cambiamos de tren, Alvin.
Etraflarını sarmış olmalı.
- Sí, Alvin York.
Biraz yaklaş, anne. Ne zaman eve geliyorsun, Alvin?
- ¿ Cuándo vuelves a casa, Alvin?
Benim, Alvin!
Soy yo, Alvin. Soy yo, Gracie.
Artık buraya telefon aldı!
Ha puesto teléfono. Estoy impaciente por verte, Alvin.
Hoşça kal, Alvin!
Ven pronto, Alvin. Adiós.
BORSADA AKTİVİTELER SAVAŞ KAHRAMANINI ALKIŞLAMAK İÇİN ERTELENDİ.
PARA SALUDAR AL HÉROE DE GUERRA ALVIN C. YORK EL CONGRESO EN PIE
Bu gördüklerin itibariyle New York'u sevdin mi, Alvin?
¿ Le gusta Nueva York, o por lo menos, lo que ha visto? - Sr. Hull.
- Bay Hull? - Evet, Alvin?
- Diga, Alvin.
Eve gitmem gerek. Görünüşe göre, burada yapacak çok iş var, Alvin.
Si es por eso, aquí también hay mucho que hacer, Alvin.
Bence bu sana kalmış, Alvin?
Es usted quien debe decidir. Sí, es lógico.
Buna çok sevindim, Alvin.
- Lo haré con mucho gusto, Alvin. - Gracias, Sr. Hull.
Dediğim gibi, Alvin seninle Gracie'yi hep benim evlendireceğimi düşünmüştüm ama validen bu işi alacak değilim.
Como te decía, siempre imaginé que yo os uniría en matrimonio, pero le dejaré este honor al Gobernador del Estado.
Orayı görmenin bir faydası yok, Alvin.
- No hay inconveniente en que vayas. - A mí también me gustaría.
Söyle bana. Bu senin, Alvin!
Es tuya, Alvin, es toda tuya.
" George M. Cohan, Alvin Tiyatrosu, New York.
" George M. Cohan, Teatro Alvin, Nueva York.
- Yeriniz var mı? Alvin!
- ¿ Tiene sitio?
Duruma göre değişir.
- ¡ Alvin!
Adım Lambert. Bu da oğlum Alvin. Ona işi öğretiyorum.
Soy Lambert, y este es mi hijo.
Gördün mü Alvin, mutlu bir müşteri en büyük reklamındır.
- De oídas. Los clientes son publicidad.
Gidelim Alvin.
Vamos, Alvin.
Alvin için bir süveter aldım, bir de- -
Tengo un jersey para Alvin y...
Yürü Alvin. Ayakkabılarımı değiştirmem gerekiyor.
Voy a cambiarme los zapatos.
Sanırım Alvin Noel hediyesi süveterini alamayacak. Radyonun üstünde bırakmıştım.
Ojalá Alvin vea su jersey junto a la radio.
- Oğlum Alvin'le tanıştınız mı?
¿ Ya conoció a mi hijo Alvin? ¿ Alvin?
Alvin isminden nefret ediyor.
Odia ese nombre : Alvin.
Sizlere kendini toplum hizmetine adamış harika bir kanun adamını, bizlere daha iyi bir yönetim için vermiş olduğumuz mücadelemizde öncülük edecek olan Şerif Yardımcısı Alvin Potts'u takdim etmekten şeref duyarım.
Ahora quiero dejaros con un hombre... dedicado al servicio al ciudadano. Un gran agente de la ley. El hombre que nos guiará... en nuestra lucha por un gobierno mejor... el ayudante del sheriff, Alvin Potts.
Ajan Alvin Dewey, Clutter'ların evine... diğer KAB ajanlarından önce ulaştı.
El agente Alvin Dewey llegó a la casa de Clutter antes que sus compañeros del Departamento.
Hoşça kal, Alvin.
Adiós, Alvin.
York, Alvin C.
York, Alvin.
"Kitaba inancını koru." "İşte başka bir kitap, York..."
Confía en la Biblia, Alvin.
Kaygılanıyorum. Alvin için korkuyorum.
Tenía miedo, tenía miedo por Alvin.
Alvin emin ellerde.
Alvin está bien.
Seni tekrar görmek için sabırsızlanıyorum, Alvin.
No puedo esperar más.
Hey, Alvin, ya madalyaların?
- Alvin, ¿ qué es lo que sientes? - ¿ Tú qué crees, George?
Kesinlikle doğru, Alvin. Heey! Dayan, Rosie.
Agárrate, Rossie.
Hangi konuda, Alvin?
- ¿ Por qué, Alvin?
- Beklemeye gerek yok ki. Alvin, başını aşağı indir ve ben söyleyene kadar da kaldırma.
Alvin, mira hacia abajo y no levantes la vista mientras no te lo diga.
Artık bakabilirsin.
¿ Qué ves, Alvin?
Ne görüyorsun, Alvin?
Dímelo.
Şunu unutma Alvin.
- Sí.
- Alvin mi? Yapma.
Vamos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]