English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Alçal

Alçal traducir español

538 traducción paralela
Alçalıyor.
- Descendiendo.
Deniz alçalıyor.
¿ Se ha dado cuenta, Mary?
Kurt gibi uluyarak alçalıyoruz.
Nos asustamos con el aullido de un lobo.
Bulutlar Gimmerton Tepesi'ne doğru alçalıyor.
Las nubes bajan hacia Gimmerton Head.
Göz atmak için alçalıyoruz.
Desciendo para comprobar.
Körfeze ulaştığınızda 500 metreye tırmanıp bombardımanı yapacaksınız ve sonra tekrar denize alçalıp güney-güneybatıdaki Yakushima'ya gideceksiniz.
Cuando alcancen la bahía, suban a 1.500, lancen las bombas, bajen nuevamente y partan al mar, - al sud sud-este de Yakushima.
Evet ve bütün bunlar niçin? Yağlı, pis ter kokuları içinde bir yatağın alçalıp çamura batmak, gübre yığını üstünde koklaşıp sevişmek için!
Mas vives en el rancio sudor de un pútrido lecho,... sumida en la corrupción, fornicando en inmunda pocilga.
Alçal!
Mas bajo aun.
Alçal ve bana bir göz at.
Mira si está.
Düşük irtifadan saldırmak için alçalıyorlar.
Preparan un ataque a baja altura.
Çünkü onun yerine tahta başkasını geçireceğiz. Bu da hanenizin alçalışı ve sonu olacak.
Pondremos a otro cualquiera en su lugar, para desgracia y escarnio de vuestra casa.
Ota Irmağı'nın delta üzerindeki... yedi kolunda,... her gün belli saatlerde,... her gün tam o saatlerde, alçalıp yükseliyor sular. Balık dolu serin sular. Kimi zaman külrengi, kimi zaman mavi.
Los tres brazos del estuario en delta del río Ota... se vacían y se llenan, a la hora habitual, muy precisamente a las horas habituales, de agua fresca y abundantes peces, gris o azul según la hora y las estaciones.
Çamurlu kıyılarda artık kimseler seyretmiyor... Ota Irmağı'nın deltası üzerindeki... yedi kolunda suların alçalıp yükseldiğini.
La gente ya no mira por las orillas fangosas la lenta subida de la marea en los siete brazos del estuario en delta del río Ota.
Alçalıyor.
Descendiendo.
Yavaşça alçal ama bir şey hisseder hissetmez yüksel.
Descienda lentamente, pero suba en cuanto sienta algo.
Alçalıyorum.
Voy a bajar.
Alçal, daha da alçal.
Abajo, siempre más abajo...
Alçalıyoruz.
Vamos a descender.
- Buzz, alçal.
- Buzz, pierde altitud.
Yükseklik... 200 feet, alçalın.
Altitud... 200 piés, y la mantengo baja.
Program "A." Alçal.
Programa "A". Desciende.
Bir şekilde, yavaşça alçalıyoruz.
Desde algún lugar, de alguna manera, estamos siendo lentamente arrastrados.
Alçal bakalım.
Bajemos a echar un vistazo.
Biraz daha alçal.
Intente bajar un poco más.
Görebileceğimiz kadar alçal Joe.
Baje, Joe, hasta donde podamos ver.
Bakmak için alçalıyoruz.
Echemos un vistazo.
Niye alçalıyoruz?
¿ Por qué estamos nosotros hundiéndose?
Bu lanet olası su yarın alçalır mı?
¿ Y la puta marea? ¿ A qué hora baja?
Gereksiz olduğunu söylemiyorum, efendim. Ama altı haftadır Mısırdayız Nil'in suları alçalıyor.
No digo que no sea necesario, pero llevamos seis semanas en Egipto y el caudal del Nilo disminuye.
Efendim, Nil alçalıyor.
Señor, el caudal del Nilo está bajando.
Görmek için biraz alçal!
- ¡ Desciende para ver un poco!
Alçal!
No abajo.
Alçal dedim, yoksa "keşke vurulsaydım" diyeceksin!
¡ Descienda o deseará que le disparen!
- 500 fit. Yavaşça alçalıyor.
Suave descenso.
Alçalıyoruz ve bunu durduramıyoruz.
Descendemos y no puedo evitarlo.
Aşağı.Alçal biraz.
¡ Baje! Póngase más bajo.
Alçalıyor ve silahlı.
Descendiendo y activada.
Hadi. Alçal!
Muévanse. ¡ Fuera!
- Troiani, 400 metreye alçal.
- Troiani, descienda a 400 metros.
Dr. Malmgren, alçal, en düşük menzil.
Dr. Malmgren, círculo, radio mínimo.
- Alçalıyoruz.
- Descendemos.
Uçuş seviyesi 2-8-0'a alçalın ve devam edin.
Descienda y mantenga el nivel de vuelo 280.
Anlaşıldı. Alçalın.
Descienda y mantenga uno cero mil.
6,000 fite alçalın ve devam edin.
Descienda a discreción y manténgase a 6.000 pies.
Hava alçalıyor.
Hace bochorno.
Bakın alçalıyorlar!
Mira, mira, se acercan.
Alçalıyor muyuz?
Arrastrados?
- Alçal.
- Pasa otra vez.
Alçal.
Más bajo.
Alçal. Boşversene sen.
Olvídelo.
Şimdi alçalın.
Ahora está bajando.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]