Amas traducir español
10,130 traducción paralela
Çünkü onu seviyorsun... Benim Natalie'yi sevdiğim kadar.
Porque la amas... tanto como yo amo a Natalie.
Kate'i seviyorsun.
Amas a Kate.
Sen onu seviyor musun?
¿ Tu la amas?
Onu gerçekten seviyorsan bunu kanıtlamak için tek bir şey yapabilirsin.
Si realmente la amas, hay una cosa que puedes hacer para demostrarlo.
- Beni seviyor musun.
- Tú me amas.
Sen de beni seviyorsun.
Y tu me amas.
Beni seviyorsun.
Me amas.
Sen Francis'i seviyorsun ben de öyle.
Tu amas a Francis, yo amo a Francis.
- Sevmiyor muyum?
- ¿ amas?
O yüzden vahşice öldürüldükleri zaman canını yakmalı.
Los amas. Así que, cuando son brutalmente asesinados duele. Todo el mundo tiene secretos.
Onu seviyor musun?
¿ Lo amas?
- Sen patlıcana bayılırsın.
- Pero amas las berenjenas
Peki onu seviyor musun?
¿ Lo amas?
- Düşmanını sevdiğin zaman.
- Amas a tu enemigo. - Por favor.
Beni sevdiğini söyle.
Dime que me amas.
Ama şimdi söyleyebiliyorum çünkü bütün zorluklara, bütün belalara rağmen olanları düzelteceğimin sözünü verebileceğime ve hatta senin de beni sevebileceğine inanıyorum.
Y ahora puedo... porque también creo profundamente a pesar de nuestros inconvenientes, a pesar de todo este lío, el que prometo que corregiré, además creo que me amas, también.
Eğer söylediğin gibi beni seviyorsan beni her şeyin önüne koymak istiyorsan yoluma çıkmayacaksın.
Si me amas como dices que lo haces, tienes que ponerme delante. No te cruzarás en mi camino.
Sevdigin insanin cocuklarina karsi iyi oldugunu gormekten seksi bir sey yoktur.
No hay nada más sexy que ver a la persona que amas ser un buen padre.
- Bence onları çok seviyorsun.
Creo que los amas demasiado.
Halkını kurtarmak için sevdiğin adamı idama götürmek gibi.
Como flotar al hombre que amas... para salvar a tu gente.
- Onu hala seviyorsun demek.
- Significa que todavía lo amas.
Peki, neden aşık olduğunu düşündüğün birini öldüresin ki?
¿ Por qué asesinarías a alguien... si crees que lo amas?
# Beni sevdiğin düşüncesini aşamıyorum #
# Sí # # no puedo superar la forma en que me amas como haces tú #
Çünkü sen beni seviyorsun. Ben de seni seviyorum.
Porque tu me amas, y yo te amo.
Sevdiğin kadının evlendiği adamı savunmanı dinlemek ne kadar hoş.
Es divertido escucharte defender al hombre que se casó con la mujer que amas.
Şu gözlerin yok mu, kahrolası seksi gözlerin... Sırtıma bıçağı sapladığında bile beni sevdiğini zannettiriyor.
Son tus ojos, esos malditos ojos sexys, haciéndome creer que me amas justo antes de enterrar un cuchillo en mi espalda.
Çok sevdiğin şehrini yıkacak. Ardından terörü çok daha uzaklara sıçrayacak.
Devastará la ciudad que amas, y después su terror se propagará más allá.
Ve sevdiklerinizi.
Y a los que amas.
Az önce kardeşinin neredeyse ölümden döndüğünü gördün ve tanıdığın, sevdiğin her şeyden vazgeçmek üzeresin. Yani muhtemelen iyi değilsindir.
Tú... acabas de ver volver a tu hermana de estar casi muerta y estás a punto de renunciar a todo lo que conoces y amas, así que probablemente no estés bien.
Hayır, sen işini seviyorsun. Ve çok da iyi yapıyorsun.
No, amas tu trabajo, y eres muy buena en él.
Çünkü beni seviyorsun.
Porque me amas.
Lavon kahvaltıyı çok sever. Sen de Lavon'u seviyorsun Lemon da o kadar kötü biri değil.
Lavon ama el desayuno, y tú amas a Lavon, y Lemon no está tan mal.
Biri sevdiğin kadını öldürdü.
- Está bien. Bueno, alguien fue tras la mujer que amas,
Ben antik kültür ile ilgiliyim, sen de macerayı seviyorsun.
Estoy fascinada con la cultura antigua y tú amas las aventuras.
Sevmiyorsun dostum.
No la amas, amigo.
Aslında dünyanın sonunu iple çeken çünkü kendini Tanrı'nın seçtiğine, sen sevdiklerinle yanarken, cennete gideceğine inanan dengesiz bir dindar için çalıştığın işi mi?
¿ Con un fanático religioso que ansía el fin del mundo... porque se cree un elegido que irá al cielo... mientras tú y los que amas perecen?
Sen de onu seviyor musun?
¿ Tú lo amas?
Canım, yeni birisini sevene kadar eskiden sevdiğin birini unutamazsın.
Cariño, realmente nunca dejas ir a alguien a quien solías amar hasta que amas a alguien nuevo.
Oðluna olan sevgin.
Cómo amas a ese muchacho tuyo.
Beni seviyorsan... Senin güvende olduğunu bilmeden, yapmak zorunda olduğum şeyleri yapamam.
Si me amas, no puedo hacer las cosas que tengo que hacer al menos que sepa que estas a salvo.
- Beni seviyor musun?
¿ Me amas?
- Buna bayılıyorsun.
Amas esto.
Sana merhemi olmayan böylesine derin yaralar mı açtım Cathy? Kardeşini gerçekten seviyor musun?
¡ Todo por lo que Chris y yo hemos trabajado por construir! ¿ En realidad amas a tu hermano?
Beni neden sevmiyorsun?
¿ Por qué no me amas?
Sen ona aşık mısın?
¿ La amas?
Onu seviyor musun?
¿ La amas'?
Fırsat ayağına gelince aynı şişkonun teki gibi Japon şiltende oturup Real Homemaker ve Whoretown seyredersin ya da kapıya bakarsın.
Y cuando la oportunidad golpea, puede mantener sentado en su futón y viendo Bienes Amas de Casa de Whoretown como un gordo graso-culo, o puede abrir la puerta.
Kralı seviyormusun?
¿ Amas al rey?
"Aması maması yok."
"no si, y, o peros".
Aması ne?
- ¿ Pero qué?
Söylediğin gibi beni seviyorsan beni seven tek kişisin demek.
Si tu me amas, como dices que lo haces...