Amigas traducir español
9,072 traducción paralela
Diğer kız arkadaşlarımı da götürürdüm oraya ama onlarda uygun vücut yok.
Llevaría a mis otras amigas a conocerla, pero no tienen el cuerpo necesario.
Lisedeyken kız arkadaşlarımla donanma üssünün yakınında takılırdık.
En la secundaria... cada fin de semana mis amigas y yo íbamos cerca de la base naval.
Kız arkadaşlarımla evden gizlice kaçardık ve şehrin doğu yakasındaki "Ruby's" denen bara gitmek için otostop çekerdik.
Yo me escapaba de la casa con mis amigas... y pedíamos que nos llevaran hasta el otro lado del pueblo... a un bar llamado Ruby's.
Siz ikinizin en iyi arkadaşlar olduğunuzu zannediyordum.
Pensaba que erais buenas amigas.
Ve hissediyorum ki ikiniz çok iyi arkadaş olacaksınız. Her yıldız kendine bir yol çizer.
Y tengo el presentimiento que vosotras dos vais a ser buenas amigas.
Umuyorum ki bir gün ikimiz karşılıklı oturup birer bardak kahve ya da başka bir şey içebiliriz,... anne kız olarak olmasa da,... arkadaşlar olarak.
Solo espero que algún día tú y yo podamos sentarnos, tomarnos una taza de café o algo, si no es como madre e hija, entonces... solo como amigas.
İki annem de gelecekteki en yakın arkadaşlarım da yanımda. ... ve diyorum ki bebeğim...
Tengo a mis dos mamás, y futuras mejores amigas por fin, y creo, cariño...
İki arkadaşımız evleniyor ve gelecek iki düğünümüz daha var.
Mira, dos de nuestras amigas van a casarse y hemos tenido dos bodas cercanas.
Sen anlamazsın deyince arayacak birini buldum, sizin garip gruptan biri.
Dices que no entiendo, pero sí lo hará - una de tus amigas raras.
Dostlarım, dinleyin.
Amigas, ¡ escuchen!
Evet, elbette yedi yeni arkadaşımız için burada odamız var.
Sí, claro. Hay lugar aquí para siete amigas nuevas.
D.C.'deki arkadaşlarımı özlüyorum.
Extraño a mis amigas de D.C.
Arkadaş olacak başka birini seç.
Elige otra mujer para ser amigas.
- Artık dost olduk. Neredeyse.
¡ Y ahora somos amigas!
- Ve önümüzde daha çok brunch olacak.
Casi amigas. Y tenemos muchos más almuerzos por delante.
Cyndee, ne olursa olsun arkadaşız değil mi?
Cyndee, somos amigas incondicionales, ¿ no?
- Harbi mi? Jacgueline'le arkadaşlarının, sadece Hess benzin istasyonlarında satılan Kesha'nın Ertesi Sabah Hapı Koleksiyonu'ndan Kaltak Dondurması Turuncusu ruj sürüp bira içtiğini sanmam.
Porque no creo que Jacqueline y sus amigas beban latas de cerveza... con labial naranja de zorra de la colección Morning After, de Kesha... disponible exclusivamente en estaciones de servicio Hess.
Çok sıkı fıkısınız.
Parecéis amigas.
İmâlı laflar kimsenin işine yaramaz.
Las indirectas no son amigas de nadie.
Arkadaşlarımın çoğunun anneleriyle sorunları var, makyaj, erkekler, giysiler. Erkekler, seks, erkekler.
La mayoría de mis amigas tienen problemas con sus madres... con... el maquillaje, los chicos, la ropa... chicos, sexo, chicos...
Bütün arkadaşlarımı bırakıp seninle konuşmak için oraya gelmemi mi istiyorsun?
¿ Quieres que deje a mis amigas y vaya hasta allí para hablar contigo?
Arkadaşları yanında mı?
¿ Sus amigas están con ella?
Arkadaşları gitti ama isteyerek alkol içtiklerini bilmeniz gerekir bence.
Sus amigas se fueron, pero debe saber que bebían alcohol. A propósito.
" İnsanlar ömür boyu arkadaş kalmayacağımızı söylüyor.
" La gente dice que no continuaremos siendo amigas en el futuro.
Mona çok şey biliyordu. Benimle ilgili olsun, arkadaşlarımla ilgili olsun.
Mona sabía muchas cosas, sobre mí, muchas cosas sobre mis amigas.
Biz arkadaş olduk.
Nos hicimos amigas.
Seninle arkadaş kalmak istiyorum.
Quiero que seamos amigas.
Git... Kız arkadaşlarınla bekariyetini sürdür.
Vaya, vive tu vida de soltero con tus amigas
D.C.'deyken annem gündüzleri dayımın mobilya dükkanında çalışırdı geceleri de arkadaşlarıyla karaokeye giderdi.
En D.C., mi mamá se pasaba los días trabajando en la mueblería de mi tío, y las noches en el karaoke con sus amigas.
En iyi arkadaşlarız. Ve benim komiser olmam bunu değiştirmiyor. İşimden dolayı sana borçlu olduğumu da biliyorum fakat yeni pozisyonumda bana saygı göstermek zorundasın.
Mira, Cat, somos las mejores amigas, y yo como capitán no voy a cambiar eso, y sabes que te la debo por este trabajo, vale, pero tienes que respetar mi nueva posición, ¿ vale?
Kuşlar bana onunla bir süredir arkadaş olduğunuzu söyledi.
Un pajarito me ha dicho que tú y ella llevan siendo amigas un tiempo.
Arkadaş olabilirmişiz.
Podríamos haber sido amigas.
Aslında... gerçekten arkadaş sayılmayız.
Ella no es... ni siquiera somos realmente amigas.
- Evet, arkadaşız. - Size işini anlatır mı hiç?
Sí, somos amigas.
Arkadaşlarınız nerede?
¿ Dónde están sus amigas?
Emily, çok güzel arkadaşların vardır.
Emily, debes tener amigas calientes.
İki kız işe biraz ara verip iki lafın belini kıramaz mı?
¿ No pueden un par de amigas tomarse un respiro del trabajo para ponerse al día?
İki kız işe biraz ara verip iki lafın belini kıramaz mı?
¿ Para qué me llamas? ¿ No pueden un par de amigas darse un respiro del trabajo para ponerse al día?
Kız kardeşin aramayı Facebook'a, arkadaşları da Youtube'a koydu.
Tu hermana posteó la llamada en su página de Facebook. Una de sus amigas lo puso en Youtube.
Arkadaşların bunu başlattığını öğrendiğinde ne diyecekler?
Me pregunto qué dirán tus amigas cuando se enteren que tu empezaste esto.
Ben de arkadaşlarımla yemek yemek üzereydim.
Estaba a punto de comer con mis amigas.
Arkadaşların, erkek arkadaşın, tüm Lanceler.
Tus amigas, tu novio, todos los Lances.
Orada arkadaşlarla konuşurken senin çok tatlı olduğunu söyledim. Onlar da buraya gelip seninle konuşmam için bana gaz verdiler. Lütfen konuş benimle.
Sí, le dije a mis amigas de por ahí que pensaba que eras lindo y ellas me retaron a venir aquí y hablarte, así que... por favor háblame.
- Arkadaş olduğumuzu sanıyordum. - Gerçekten mi?
- Pensé que éramos amigas. - ¿ En serio?
Ayrıca üniversitede de arkadaş olduğunuzu duydum.
También he oído... que fuisteis amigas en el instituto.
Ne yazık ki Andy ile beraber olmak demek sana katlanmalıyım demek ama burada öylece durup sanki yeni arkadaşız gibi davranmayacağım.
Es lamentable que estar con Andy signifique que de vez en cuando tenga que aguantarte a ti, pero no voy a estar aquí y fingir que somos amigas.
Kardeşim ve senin arkadaş olduğunuzu biliyorum ama ona burada olduğumu söylemesen?
Eh, sé que mi hermana y tú sois amigas, pero, ¿ puedes hacerme un favor y no decirle que estoy aquí?
- Arkadaşlarının bebekleri yok mu peki?
¿ No tiene amigas con bebés?
Arkadaşlarımla bir partide uyukluyordum. Küçüktüm. .
Estaba en una fiesta de pijamas con mi amigas.
Birbirimize bunları anlatacak kadar arkadaş değildik.
No pensé que éramos lo suficientemente amigas para decirnos esas cosas.
- İyi arkadaş mıydınız?
¿ Erais buenas amigas?