English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Anson

Anson traducir español

373 traducción paralela
Bay Anson, silahları çıkarın ve beklemede kalın.
Preparen las armas y esperen la señal.
- Anson Harris'i denetliyorum.
Evalúo a Anson Harris.
Merhaba, Anson.
Hola, Anson.
Az sayıdaki Sunderland deniz devriye ve bombardıman uçağını saymazsak Anson uçağı haricindeki uçaklar, alelacele biraraya getirilmişti.
A excepción de los hidroaviones Sunderland, que eran pocos, y Anson, todos los demás aeronaves fueron paliativos.
- Anson Harris'i denetliyorum.
- Voy a examinar a Anson Harris.
Merhaba, Anson. Neden bu kadar erkenden buradasın?
Anson, ¿ qué haces aquí tan temprano?
Anson Parker.
Anson Parker.
Honus Wagner, Cap Anson... Mordecai Brown- -
Honus Wagner, Cap Anson, Mordecai "3 Dedos" Brown- -
Genç olan, Anson, hayattan daha yeni lezzet almaya başlamıştı,
El más joven, Anson, empezaba a disfrutar de la vida
Doğru, Anson.
Bien, Anson...
Eğer burası dağ değilse... Burası dağ değilse, sınırları yeniden çizmek gerekir...
Si no es una montaña, pues bien, es como si Anson nos pusiera la frontera en Inglaterra.
Bu Bay Garrad ve adım Anson.
Este es el señor Garrad y yo me llamo Anson.
Bilim nedir, Bay Anson?
¿ Y que es la ciencia?
- Bay Anson. Köylüler olarak, senin Bay Garrad'ı ikna edeceğini düşünüyoruz... biraz daha kalsın ve dağı tekrar ölçsün.
Señor Anson, en nombre del pueblo, queremos persuadir al señor Garrad a quedarse un poco para medir de nuevo la montaña.
Allah aşkına, Anson, takıntılı.
! Buen juego Anson, ve más aprisa!
Bay Anson, şaşırttınız beni, böyle bir hata ile.
Estoy sorprendido de que cometa este error.
Neyse teşekkürler, Ben Reginald Anson.
Gracias, de todas formas. Reginald Anson.
- Anson. Yolda pis işler çeviriyorlar. - Hmm?
Anson, hay mangoneo por algún sitio.
Siz Aden'e hiç gittiniz mi Bay Anson?
¿ Ha ido a Aden, señor, Anson?
Siz Bay Anson?
¿ Y usted, señor Anson?
Bay Anson'a da bir tane.
Y una para el señor Anson.
İyi geceler Bay Anson.
Buenas tardes, señor, Anson.
Doğru, Anson, günün düzeni :
Bueno, el orden del día.
Motoru hallet. Anson! - Evet?
Arregla este automóvil. ¡ Anson!
- Anson!
¡ Anson!
Anson.
Anson.
- Kes sesini, Anson.
Déjelo, Anson.
Haydi bitirmeye git... Hala ölçmek için ışık varken Bay Anson.
Había que darse prisa en terminar antes de que se hiciera de día para que el Sr. Anson midiera.
Ve Betty Anson'la Ffynnon Garw'da sabahladı.
Así es como Betty y Anson pasaron la noche sobre Ffynnon Garw.
Peki Anson, gerçekleştirme prosedürü için ararsa, ne yapayım?
¿ Y si Anson quiere hablar de los trámites de comprobación?
Birilerinin Seattle'a uçup, Anson'ın kalbine kazık saplaması gerek...
Alguien debería crucificar a Anson.
- Yani Anson'la anlaşacak mısın?
- ¿ Te encargarás de Anson? - Correcto.
- Grant'ler yarın döneceklerini söylüyorlar.
Anson Baer dice que mañana.
Hedeflere ulaşmaya söz vermiştin, Anson hisse başına bir dolar altmış demiştin.
Prometiste cumplir las previsiones, Anson. Dijiste 1,60 dólares la acción.
Mühim olan bugün, Anson.
El hoy es lo que cuenta, Anson.
Muhtemelen denize açılmış senin ne cehennemde kaldığını merak ederek, emeklilik günlerinin tadını çıkarıyordur, Anson.
Navegando por ahí, disfrutando, preguntándose dónde estás tú.
Bunun iyiliğin için olduğunu farzet, Anson.
Creo que es lo mejor para ti, Anson.
- Anson Baers, şehirde, Ritz Carlton'daymış.
Anson Baer está en el Ritz-Carlton.
-... ne yapıyor olursam olayım, seni ilgilendirmez. - Oyun, Anson Baer mi?
- ¿ Es Anson Baer "El Juego"?
Neredesin Anson?
¿ Dónde estás, Anson?
Cevap ver. Anson.
Ven aquí.
Anson'ı arıyorum.
Llamando a Anson.
Neredesin Anson?
¿ Dónde estás?
- PC Anson.
- PC Anson.
- Bay Anson!
¡ Señor Anson!
Anson?
Anson.
Gel, Anson.
Venga, Anson.
Ben Anson, George.
George, es Anson.
Oh, Anson.
Anson.
Baer / Grant Yayıncılık yok Baer / Grant Yayıncılık yok Anson Baer yoksa.
No existe sin Anson Baer.
Evet ve bilmeni istiyorum ki, Pazar günü olanlar...
- Anson, debes saber que lo que pasó...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]