English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Antı

Antı traducir español

866 traducción paralela
Ve zalimlere karsı ölümüne savaşmaya ant için!
¡ Jurad que lucharéis a muerte contra ellos!
Ant içeriz!
¡ Lo haremos!
Kutsal ant içeriz!
¡ Lo juramos solemnemente!
Ben fakirliğe ant içmiş bir keşişim.
Soy fraile con voto de pobreza.
Askerler olarak, gerektiğinde, inancınız olan ülke... yani İngiltere uğruna ölmeye ant içtiniz.
Como soldados han jurado, de ser necesario, morir por su fe... que es su país, su Inglaterra.
Size bir asker olarak ant içiyorum.
En ello empeño mi palabra de soldado.
- Artık ant içtik Amara.
Ahora estamos unidos.
Ant içtiğimizi biliyordun.
Sabías que estábamos prometidos.
Ant içtiklerinde daha çocuktular.
Era una promesa de niños.
Bu yüzden dünyada ne kadar Rand varsa öldürmeye ant içtim.
Por eso juré que mataría a todos los Rand de la tierra.
Hazır ol! Gönüllüler ant içmeye hazır, öyle değil mi çocuklar?
Los reclutas están listos para jurar, ¿ no es así?
Benden sonra tekrar edin. 'Birleşik Devletler vatandaşı olarak şerefim üzerine ant içerim ki'...
Repetid conmigo : yo, como ciudadano de los EE.UU., juro solemnemente...
'Birleşik Devletler vatandaşı olarak şerefim üzerine ant içerim ki''Amerika Birleşik Devletlerine duyduğum inanç ve bağlılıkla'...'Amerika Birleşik Devletlerine duyduğum inanç ve bağlılıkla'
'Yo, como ciudadano de los EE.UU., juro solemnemente'lealtad firme y verdadera a los EE.UU. de América. ...'lealtad firme y verdadera a los EE.UU. de América'.
Ant olsun, gebertirim yoluma duranı!
Por Dios que convertiré en espectro al que me retenga.
- Kimseye söylemek yok ama! - Ant içeriz söylemeyeceğimize.
- ¿ Guardaréis el secreto?
- Yo, ant için söylemeyeceğimize.
- Nunca.
- Ant içiyorum, söylemem.
- Juradlo.
Ama gelin, yeniden, ant için Tanrı'nın önünde.
Mas venid. Por extraña que parezca mi conducta,... ya que en adelante quizá me convenga parecer loco,... vos, al verme así,... nunca, mediante alguna frase dubitativa,... que sabéis algo de mí. Necesito vuestra ayuda.
Ant için böyle yapmayacağınıza, Tanrı'nın rahmetinin üstünüzde olması için.
Juradlo así.
Tanrı'ya ant içerim, tek kelime etmeyeceğim, ama artık daha fazla dayanamam.
Le juro por Dios, que no dire una palabra. pero no puedo soportarlo por mas tiempo.
- Ant.
- En palabras de alguien.
- Ant mı?
- ¿ En palabras de alguien?
Eğer birbirimizi gerçekten seviyorsak her zaman sadık kalacağımıza ant içersek ve bu andı hiç bozmazsak o zaman toplumun kendisi değişmeye başlayacaktır.
Si realmente nos amamos el uno al otro, si juramos que siempre seremos sinceros y nunca rompemos ese juramento, entonces la sociedad así mismo comenzará a cambiar.
SAVCI, "EASTMAN SANDALYEYE OTURACAK" DİYE ANT İÇTİ
EASTMAN A LA silla eléctrica promete EL fiscal
Bizi katletmeye ant içmiş birine kendini sunmuşsun resmen.
Te le ofreciste a él, que ha iurado arruinarnos.
- İstihbarat raporlarına göre 1 ve 3 Numara Afrika'ya 5 Kuzey Kutubu'na, 9 ve 10 Numara Ant Dağları'na düşmüş.
- Y hay informes de que el 1 y el 3 cayeron en África el 5 cerca del Polo Norte, y el 9 y el 10 en los Andes.
Doğruyu söyleyeceğinize ant için.
¿ Jura decir la verdad y nada más?
Öncü birlikleri Prensin babasının intikamını almaya ant içen Noriyasu komuta ediyor.
Noriyasu va en la vanguardia. Dice buscar venganza por el padre del príncipe.
Noriyasu, Prens ve hatta Miki'nin oğlunu öldürmeye ant içiyorum.
Noriyasu, el príncipe y el hijo de Miki. Juro que los mataré a todos.
- Ant Tepesi hakkında
- Algo sobre el Hormiguero.
Ayın onuna kadar Ant Tepesi'nin ele geçirilmesi için emir var.
Tengo órdenes oficiales de tomar el Hormiguero antes del 10.
Sen hem Ant Tepesi hem de o yıldız için doğru kişisin.
Eres el indicado para tomar el Hormiguero.
Ant Tepesi. Oraya gitmeden görebileceğiniz en net görüntü.
Se ve casi tan bien como si estuviéramos allí.
- Ant Tepesi.
- Del Hormiguero.
Yarın alayınız Ant Tepesi'ni alacak, Albay.
Coronel, su regimiento va a tomar el Hormiguero mañana.
Ant Tepesi'nin alınması sırasında da yüzde 25 kayıp desek.
Supongamos que otro 25 por ciento muere al tomar el Hormiguero.
- Ama Ant Tepesi'ni ele geçirmiş olacağız.
Pero tendremos el Hormiguero.
Adamlarının Ant Tepesi'ni alabileceğini bir kere bile söylemedin.
Usted no ha dicho que sus hombres pueden tomar el Hormiguero.
Ant Tepesi'ni alacağız.
Tomaremos el Hormiguero.
Eğer orası ele geçirilebilir bir yerse... Ant Tepesi'ni alacağız.
Si cualquier regimiento del mundo puede hacerlo tomaremos el Hormiguero.
Ant Tepesini alabilirsek, ya da aldığımızda diyelim... destek gelmeden ne kadar süre savunmamız gerekecek?
Sí, o quizá deba decir cuando, tomemos el Hormiguero ¿ cuánto más debemos mantenerlo ocupado hasta recibir refuerzos?
General Mireau, dün Ant Tepesi'ne yapılan saldırının başarısız olma sebebinin... birinci taburun üzerine düşeni yapmaması olduğunu düşünüyor.
El general Mireau cree que el ataque al Hormiguero fracasó... porque los esfuerzos del 1º batallón fueron insuficientes.
- İddianamede... Ant Tepesine yapılan saldırı sırasında sanıkların düşman karşısında... korkakça davrandığı yazılı.
- El acta dice... que los acusados demostraron cobardía ante el enemigo... durante el ataque al Hormiguero.
Ant Tepesine yapılan birinci dalga saldırısında bulundunuz mu?
¿ Usted estuvo en la primera ola del ataque al Hormiguero? Sí, señor.
Neden Ant Tepesine yalnız saldırmadınız?
¿ Por qué no asaltaron el Hormiguero solos?
Ant Tepesi'ne saldırmamız gerektiğini biliyorum, ama geri döndük.
Sé que deberíamos haber tomado el Hormiguero, pero regresamos.
Belki Ant Tepesi'ne yapılan saldırı imkansızdı.
Quizá el ataque al Hormiguero era imposible.
General Mireau'nun Ant Tepesi saldırısı başarısız oldu.
El ataque al Hormiguero del general Mireau fracasó...
Ant Tepesi saldırısı sırasında kendi adamlarına ateş etmeyi emretmişsin.
Paul, me han dicho que le ordenaste a tu artillería... que disparara sobre tus hombres durante al ataque al Hormiguero.
# Savaşacağımıza ant içtik
Volveremos con sangre y lágrimas.
Rusya'daki kıyıcı düşmanları yok etmeye, ne kendime, ne de başkasına acımadan ellerimi kana bulamaya Tanrı önünde ant içerim.
Exterminar de Rusia... a los enemigos pérfidos. Manchar mis manos... con la sangre de los culpables, sin perdonarme ni a mí, ni a los demás.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]