English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Armageddon

Armageddon traducir español

149 traducción paralela
Adı "Armageddon" kelimesinden geliyor.
Deriva del nombre "Armagedón".
Altı yıl sonra, imparatorun muhteşem ordusu ölüm kalım savaşı için tekrar toplandı.
Seis años más tarde, La gran armada del emperador... Reagrupada para el armageddon.
İzleyin Bay Bond. Armageddon'un aletleri.
Observe, Sr. Bond, los instrumentos de Armagedón.
Bay Hoover Armageddon konusunda uzmandır.
El Sr. Hoover es un experto en situaciones desesperadas.
Aşkta şanssız, kıyamette şanssız.
Sin suerte en el amor, Sin suerte en Armageddon.
"Ve sonra onları Armageddon denen yerde biraraya topladılar."
"Y los reunieron a todos en un lugar llamado Armagedón."
Bizler görevimizde başarısız olduk... Kıyamet.
Fallamos en nuestro deber... el Armageddon.
Onlar tek bir amaç için varlar... Kıyameti durdurmak.
Son para un propósito... para detener el Armageddon.
Kıyametin şeytanı.
El diablo del Armageddon.
Kıyamet mi?
Del Armageddon?
Armageddon.
¿ Armagedón?
İncil'de bu, Armageddon, yani kıyamet günü diye adlandırılıyor.
La Biblia llama a este día Armagedón el fin de todas las cosas.
Armageddon. Armageddon ve Jehoshapat. Telefonunuzu nereye bağlayayım?
Armagedón S.A., ¿ en qué puedo ayudarle?
Armageddon ve Jehoshapat. Telefonunuzu nereye bağlayayım?
Armagedón S.A., ¿ en qué puedo ayudarle?
Dünya, kıyametin hiç bu kadar ucuz atlatıldığını bilmeyecek.
El mundo nunca deberá saber lo cerca que estubimos del Armageddon.
Hava tahminleri bu gece için yıkım yarın ölüm... haftasonu da Armageddon diyor. Bu, bildiğimiz hayatın sonu olabilir.
Podría ser el fin de la vida.
- Armageddon, ona gidelim mi?
Armageddon. ¿ Has visto Armageddon?
- Hayır Armageddon'a gidelim.
- No, Armageddon esta bien.
Tamam, Çin yemeği ısmarlar, Armageddon'u kiralarız. İyi vakit geçiririz.
Pediremos comida china y rentaremos Armageddon, será agradable.
Evet, sonra Armegeddon'u koydum, Haber bülteni sanıp aklını kaçırdı.
Sí, puse Armageddon pensó que era un noticiero y enloqueció.
Armageddon.
Armageddon.
- Hangisi, Armageddon mu?
- ¿ Cuál? ¿ Armageddon?
Hepsini bir araya topladı..
Armageddon.
Kıyamet için savaşmaktan mı bahsediyoruz yoksa kötü bir yerden mi?
hablamos de Armageddon o de un numero de casa equivocado?
Yeniden tanrıIığa yükselmek ve kıyameti başlatmak deyince herkes bundan kendine bir pay çıkarmaya çalışıyor.
Sabes... recapturar tu divinidad y liberar el Armageddon... todos repentinamente quieren ser parte del círculo interno.
Derin Darbe hangisiydi, Armageddon hangisiydi?
¿ Cuál era Impacto Profundo y cuál era Armageddon?
Armageddon da beni bir daha uyandırırsan sana olacakları anlatandı.
Armageddon es lo que te pasará si me despiertas.
Son şey ise kutsal bir azizin gökyüzünden alevler çıkaran bir at arabasıyla gelip, Armageddon Savaşı'nı duyurması olurdu.
Lo ultimo que imagine fue un santo en una carroza celestial... anunciando el Armagedon. ¿ Y elegiria Hartford para hacer el anuncio?
Kıyamet kopuyor, lütfen yardım et.
Esto se parece a Armageddon, por favor ayúdame.
Lütfen, uyuşturucu, şiddet ve istenmeyen hamilelikler ve arasıra okuldan çıkan kıyamet ordularını bastırmak dışında...
Por favor, aparte de drogas, violencia, embarazos no deseados y... las hordas de Armageddon que salen del instituto de vez en cuando,
Millet, Armageddon tepemizde ve Big Dave korkuyor.
Gente, el Armagedón está sobre nosotros y el Gran Dave tiene miedo.
Dünyanın sonu Kıyamet günü Mahkeme günü,
- Armageddon. - Día del Juicio. El fin del mundo.
Armegeddon, mu demek istiyorsunuz?
Quiere decir, Armageddon?
Monologlar... Armageddon hayalleri görmek takıntılı bir şekilde İnternet'te araştırma yapmak... Akıl sağlığımın bozulmaya başladığının göstergeleri.
Monólogos visiones apocalípticas búsquedas obsesivas en Internet tres señales que indican mala salud mental.
"Peugeot reklamındaki o seksi adam buralarda mı yaşıyor?"
"¿ El tipo sexy del anuncio Peugeot que tenía un pequeño papel en Armageddon vive cerca?"
D'Argo, bu gizli kubbenin ötesi Armageddon'dur.
D'Argo... más allá de esa bóveda oculta está el armagedón
Spike, tek başına Kıyamet'i sona erdirdin ve dünyayı bütün rüyalarımızın gerçekleşeceği herkesin sonsuza kadar mutlu olacağı güzel bir şeker dağı haline getirdin.
- ¿ Nada? pike, has puesto fin al Armageddon... y has convertido el mundo en un precioso... lugar de felicidad donde todos... los sueños se hacen realidad.
Neler olacağını bimiyorum. Bütün bunların benimle olan bağlantısını da bilmiyorum. Eğer bütün bu araştırmaların sonunda..
No sé lo que pasará... no sé todo lo que ésto me hará a mí pero si puedo averiguar de algún modo que seré yo el que cause el Armageddon
Mahşer günü geldi çattı.
Armageddon está sobre nosotros.
Hadi! Bana söyle, Armageddon asla Allah'ın, ürettiği kötü bir fikir değildir.
¿ Verdad que el Armagedón es la peor idea que jamás se le ocurrió a Dios?
Armageddon'u ortaya çıkışını, tetikleyecek olan çocuğun ismi.
En tres horas, se revelará el nombre del niño que desatará el Armagedón.
Armageddon.
El Armagedón.
Düşün. Armageddon'u ne takip eder.
Piensa. ¿ Qué sigue al Armagedón?
- Kimi? Armageddon'dan kurtulan bu insanların kıskançlığı.
Celos de los humanos que sobrevivan el Armagedón.
Armageddon'u istiyorsun.
Quieres el Armagedón.
Bir tür "Armageddon" falan... ya da "Deep Impact"
Una especie de "Armageddon" o cualquier otra. No, "Impacto Profundo."
Ve George Sr. ise okuyacak bir şeyi olduğundan çok mutluydu. " Armageddon II :
YGeorge padre estaba feliz de tener algo que leer.
Armageddon. "
" A pocalipsis 2 :
Rebecca Stillson'ı öldürürse.
Que tal sobre el fin? Armageddon.
Hava durumunda kıyamet kopacak dediler.
Los pronósticos indican el Armageddon, por lo visto.
Charles, sanırım gelmekte olan kıyamet hakkında babanı bilgilendirmen iyi olur.
Charles, quizá sea mejor informarle a tu padre del inminente Armageddon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]