Arrive traducir español
21 traducción paralela
# Sonu geldiğindeyse Ulaşmış olabiliriz başlangıca
♪ And when you see the end in sight the beginning may arrive ♪
Ona, yerleştikten sonra katılacağını umut ettiğim, Buenos Aires'teki bir Anglikan papazı için tavsiye mektubu vermeye geldim.
He venido a darle una carta de presentación para un sacerdote anglicano en Buenos Aires. con la esperanza de que el sea confirmado cuando arrive.
Johnson didn't arrive till after dark, just a while ago.
Johnson no llegó hasta después del anochecer, hace poco.
J'arrive!
IJ'arrive!
Bekle!
Attend... J'arrive.
Mösyö! Mersi!
J'arrive, Monsieur.
J'arrive.
Ya estoy aquí.
Sledge'in geldiği sahnede size vermek istediğim, üç ya da dört dakika boyunca onun kumsalda yaşadıkları o gelmeden önce de savaşın devam ettiği ve saatlerce de devam edeceği kumsaldan çıkıp havaalanına yöneldiğinde izleyiciler onun deneyimini tadacak ve korkusunu paylaşacaklar.
Lo que he querido hacer con la llegada de Sledge es dar alrededor de tres o cuatro minutos de tiempo real que el expermimenta en aquella playa sabiendo que la batalla se esta luchando desde antes que el arrive, y habra furia por horas luego que el haya pasado desde la playa hasta el campo de aviacion, entonces el público se podra identificar con su experiencia y compartir el susto.
* * Seyahat etmeden varır * *
# Arrive without travelling
â ™ ª Herkes gelmemi bekliyor â ™ ª
Everybody's waiting for me to arrive
Elbows in when the eggs arrive, yes?
¿ Los codos para cuando lleguen los huevos, no?
Kendisini tarihin sayfalarına dikte ettirmek yerine köşesine çekilmiştir.
En cambio, se dictó a sí mismo en ellos. .. arrive Do ONU alto...
O kadar değil.Yoldayız.
On n'est pas loin. On arrive.
Kargo aracının gelmesini bekliyorum ki bu arada şirket renginiz kahverengi mi?
Entonces estoy esperando que el camión de SAI arrive, el cual, por cierto, ¿ su color corporativo es marrón? ¿ Sabes que marrón es el que me va?
Cherie!
J'arrive!
İtalya'da olduğunu düşün, ve kakanın geldiğini.
Imagina que estás en Italia, y debes hacer "arrive-cagaderchi".
Arrive... çemçem.
Arrive... cherchi...
Daktilo da çıktı.
La máquina de escribir ha arrivé.
- Evet. Geldi, hem de sırılsıklam.
Il est arrivé, il est tout mouillé!
Bonjour. ( Merhaba ) Oda servisi geldi.
Bonjour. El servicio de habitaciones est arrivé.
Geldi.
On est arrivé ( "Hemos llegado", en francés )