Arte traducir español
14,777 traducción paralela
Yani sahte sanat eserini tanıyabilirsin ama parayı tanıyamaz mısın?
Así que puedes identificar arte falsificado - ¿ pero no dinero?
Etrafta bolca yasal sanat tüccarı varken neden sana geldi?
Hay muchísimos tratantes de arte legales, ¿ por qué acudió a ti?
Bir arabayı tamir edebilecek kadar mekanik aşkı olan var mı aramızda?
¿ Conocéis a algún mecánico bueno que arregle coches por amor al arte?
"Zen and the art of hazing hipsters" mıydı?
¿ Zen y el arte de hacer bromas a los hipsters?
Sanat gibi bir şey bu.
Es un arte.
Tüm eşyaların çatı katına taşınmış buna spor anıların da dahil, garajın da sanat ve el sanatları atölyesine dönmüş.
Y que ha subido todas tus cosas al desván, incluidos tus trofeos y recuerdos de deporte y que tu garaje se ha convertido en un estudio de arte.
Waikiki'de kendine ait bir mercan sanat galerisi var.
Es dueño de una galería de arte de coral en Waikiki.
Okyanusa gidiyor Rock Piles daha çok bir sörf yeridir. Orada uzun süre kalıp mercanların içinde ya da üzeri kabuk tutmuş kayıp eşyaları buluyor ve onları harika bir sanat eserine dönüştürüyor.
Se sumerge en el océano, sobre todo en la zona de surf de "Montañas Rocosas", y recupera objetos antiguos que han estado incrustados en el coral y los convierte en piezas de arte únicas.
Tamam, bu kadar tarih dersi yetsin, lütfen.
Vale, suficiente con la lección de historia del arte, por favor.
Bütün o pahalı giysileri, bir kaç tane sanat eseri ve kendine bir silah almış.
Ha comprado toda esa ropa cara, esas obras de arte, se consiguió una pistola.
Güzel emeklerin için sana ekstra kuyruk yağlı bir garganelli yapacağım.
¡ Por tu obra de arte, voy a prepararte un garganelli con ragú de cola de buey!
Aslında bu, bilimden çok sanat.
Bueno, es más arte que ciencia.
Yalan yok, o elbise bir sanat eseri ama bu tişörtle kıyas götürmez bile.
No voy a mentir... Ese vestido es una obra de arte, pero no es ni parecido a esta camiseta.
Tommy'nin resimlerini görüşmeye götür.
Lleva el arte de Tommy a la reunión...
Babam resimlerinden haberdar olmamı isteseydi söylerdi.
Si mi padre hubiera querido que sepa de su arte, me lo hubiera dicho.
Teşekkürler ama sen pek de sanat eleştirmeni sayılmazsın. Yani...
Gracias, pero no eres exactamente un crítico de arte, así que...
Tıp binasındaki ofiste bile olsa.
Con la deficiencia en el arte de la construcción medica.
- Sanata düşkün müsün Freddy?
- ¿ Eres un fan del arte, Freddy?
Hobileri arasında dünyayı domine etmek ve sanat koleksiyonu yapmak olan bir milyarder.
Es un millonario de fondos de cobertura cuyo hobby incluye dominar el mundo y la colección de arte.
Belli ki bu tür çalıntı eserler sahiplerinin ellerinde durmuyor.
Al parecer, las obras de arte robadas como esta raras veces acaban en manos de su propietario.
12. bölge karakolunun başkomiseri ile evlisin, tabloyu tuttukları yerde.
Está casado con la capitana de la duodécima comisaría, donde cierta obra de arte ha sido retenida.
Üniversitedeki sanat bölümünün parasını ödedi değil mi?
Te pagó la matrícula de la universidad, ¿ verdad? ¿ En la escuela de arte?
Kimse bu parayı nezaketten vermez.
Nadie hace eso por amor al arte. Así que fuera en lo que fuera en lo que Harper estuviera metido, este tal Messer estaba involucrado. ¿ Verdad?
İlk başta bu tabloları değiştirebilsin yani.
Para empezar, tal vez quieras cambiar algunas obras de arte.
Sohbet sanatını bir haftadan az bir sürede sana öğretemem.
No puedo enseñarte el arte de la conversación en menos de una semana.
Bütün vucutları meydanda olacak.
Donde todo el arte corporal va a estar expuesto.
Dün Chicago Güzel Sanatlar Müzesine girdi ve bir çekiçle sanat eserine saldırdı.
Fue al Museo de Bellas Artes de Chicago ayer... y rompió una obra de arte con un martillo.
- Sanat mı?
¿ Es arte?
Onlar... Kalıcı koleksiyonlarını Chicago Güzel Sanatlar Müzesine satıyor.
Las... las ha vendido al museo de arte de Chicago... para su colección permanente.
Bize eski kafalı deyin ama insanların sanat eserimize çekiçle... -... saldırmalarından hoşlanmayız.
Llámenos anticuados, pero no nos gusta cuando la gente... golpea con martillos nuestras obras de arte.
- Ünlü bir sanat eserini.
... reconocida obra de arte.
- Annenin fotoğrafları önemli sanat eserleri, Erik.
Las fotos de su madre son... - valiosas piezas de arte.
Siz bir sanat eserinin içindesiniz.
Usted está en una obra de arte.
Birçok insan bir sanat eserinin içinde yer almak ister.
Creo que mucha gente adoraría estar en una obra de arte.
Sayın Yargıç, ben çoğu zaman mouse padlari sanat eseri olarak görürüm.
Señoría, he encontrado alfombras de mouse que son obras de arte.
- Modanın sanat olmadığını mı söylüyorsunuz?
- ¿ Está diciendo que las... - camisetas no son arte?
Kimse bunun sanat olmadığını iddia edemez.
Nadie proclama que no sea arte.
Sanatın tarihi çıplak çocukların betimlemesini karıştırıyor.
La historia del arte está plagada de representaciones de niños desnudos.
Yeteneklerimi sergiledim sadece.
Solo... le mostré mi arte.
O yemekler, o sanat, o gece hayatı...
La comida, el arte, la vida nocturna.
Bard'da bir sanat profesörüydü.
Ella era profesora de arte en Bard.
Ama belki de bu lakabın sonucu olarak Mugs, sanata muhteşem ilgi duyarak büyüdü.
Pero quizás como resultado de ese apodo, Mugs creció con un gran aprecio por el arte.
Fakat özel bir his olabilir veya...
Era profesora en la escuela de arte a la que asistía mi hija así que nos conocíamos.
- Sanat dersleri alarak mı?
¿ Al tomar clases de arte? Más o menos.
Gel de yeni sanat projemi gör.
Ven a ver mi nuevo proyecto de arte.
Genos'u modern sanat eserini çevirdin!
Pagarás por haber convertido a Genos en arte moderno.
Boksa boşuna tatlı fen denilmiyor.
Se llama el noble arte por un motivo.
Aile, arkadaşlar birkaç sanat galerisi.
Amigos de la familia. Un par de galerías de arte.
Müvekkilimizin tanıtım hakkı var, bu demektir ki hediye dikkanındaki hiçbir eşyanın üzerinde Erik'in fotoğrafı olamaz.
La anuencia les cede el derecho a exhibir... la obra de arte, pero no significa que puedan usar... las imágenes de Erik con fines publicitarios. Nuestro cliente tiene su propio derecho de imagen... lo que quiere decir... que en la tienda de regalos nada puede llevar la imagen de Erik.
O adamın nasıl biri olduğunu hatırlıyor musun?
Era una profesora de arte llamada Kim Hye Jin.
Herkese yetecek kadar gücüm var! Hawaii Five-O 6x10 Ka Makau Kaa Kaua-Tatlı Fen Çeviri : fundaisy İyi seyirler...
¡ Tengo para todos! Hawái Cinco-O 6x10 Ka Makau Kaa Kaua ( El noble arte ) Hola. ¿ Qué tal ha ido?