Asansör traducir español
2,218 traducción paralela
Bir asansör boşluğu, oda patlayıcılarla çevrili.
Es un pozo de ascensor, la habitación está arreglada con explosivos.
- Onu asansör beklerken görmüştünüz.
Lo viste cuando estábamos esperando el ascensor.
Asansör güney kuleye ait.
Ese elevador está en la torre sur.
Asansör şurada.
- El ascensor está aquí.
Asansör bozuk muydu?
- ¿ Se descompuso el ascensor?
Peki, ısıtma yok, telefonlar yok, internet yok, asansör yok, kahve ve gofret otomatları çalışmıyor.
Bien, calefacción, teléfono, Internet no funcionan, sin ascensor, café o máquinas expendedoras.
Asansör kapılarını yedek jeneratöre bağlamayı dene.
Trata derivando el generador de respaldo a las puertas.
Ama yine de, asansör işimizi görür.
Pero, estos ascensores pueden tardar una eternidad.
Az önce otel güvenliği ile bir toplantı yaptım. Asansör kameraları, birinin erkek arkadaşıyla iş pişirmek için asansörün dur düğmesine bastığını yakalamış.
Vengo de un encuentro con la seguridad del hotel las cámaras de seguridad del ascensor capturaron a un huésped halando el botón de parada de emergencia para tener una sesión de besos con su novio.
Asansör gelince bineceksin ve seni bir daha görmeyeceğiz.
Viene el elevador, te subes en él, y nunca te volvemos a ver.
Biri mikrodalgasını çalıştırınca asansör durdu.
Alguien usó el microondas y el ascensor se paró.
Warrick ile bir zamanlar bir vak'adayken bir asansör içinde birbirlerine ateş eden iki adam tesbit etmiştik.
Warrick y yo trabajamos en un caso una vez donde dos tipos se estaban disparando el uno al otro en un elevador.
Asansör!
¡ El ascensor!
Lanet asansör!
¡ Puto ascensor!
Aynı şeyi Rorschach'a da yaptı. Rorschach da onu asansör boşluğuna attı.
Le hizo lo mismo a Rorschach y este lo tiró al pozo de un ascensor.
Sen bir asansör boşluğunda ölüyorsun.
Mueres afuera de un elevador.
Asansör durdu.
El, uh, ascensor se detuvo.
- Hayır, burası bir asansör.
- No, esto es un ascensor.
Asansör tek seferde sadece üç kişi taşıyor.
Sólo cabrán tres personas en el ascensor.
Asansör bozuldu.
Su ascensor no funciona.
Lobi için 20 asansör var.
Hay 20 ascensores abajo.
Hizmetçi odasını çocuk odasına çeviririz. Asansör sayesinde puseti merdivenlerden çıkarmak zorunda kalmayacağız.
Si, la habitación de la mucama puede ser un cuarto de niños, y con el elevador, no tendremos que cargar un cochecito por las escaleras.
Asansör boşluğu.
El foso del elevador.
Sonrasında sizinle yukarıda buluşuruz nasıl yaparsanız yapın asansör boşluğundan olabildiğince çabuk çıkmalıyız
Después nos encuentras abajo. Meteremos lo que sea al foso del elevador.
Ya, asansör bekliyorum.
Mira, estoy al lado del ascensor.
Umarım asansör çalışıyordur.
Espero que hoy levantemos buen dinero.
- Komutanım, 2. asansör hareket ediyor.
Señor, el ascensor 2 se mueve.
- Asansör?
- ¿ Ascensores?
Acil durumlar dışında asansör kullanmamamız gerektiğini düşünüyorum.
Creo que no debemos usar los ascensores. Por la emergencia.
Çalışma odasının orada asansör var.
Hay un ascensor de servicio en la oficina.
Oraya ne zaman bir asansör koydular?
¿ Cuándo pusieron un ascensor ahí?
Asansöre bindik ve asansör sıkıştı.
Entramos en el ascensor, y comenzó a subir.
Birden bire asansör çalışmaya başlar ve onu ikiye böler.
De repente, el ascensor comienza a moverse de nuevo... Y lo corta por la mitad.
Altı numaralı asansör niye denetim modunda?
¿ Por qué el ascensor seis está en modo de inspección?
- Altıncı asansör diyorum.
Ascensor seis.
Asansör için mi?
- ¿ El ascensor?
Altıncı asansör denetimde görünüyor.
Aquí dice que el seis está en inspección.
Geldim, asansör boşluğuna gidiyorum.
Voy camino al sótano.
Bu asansör düşebilir mi?
- ¿ Este ascensor puede caerse?
Bu mühendis sizin için mi, yoksa asansör şirketi için mi çalışıyor?
¿ Es empleado de la empresa de ascensores?
Tamam. Asansör şirketini ara ve birini göndermelerini iste, tamam mı?
Llamen a la empresa de ascensores para que envíen a alguien.
Asansör şirketinin durumu nedir?
- ¿ Ubicaron a la empresa de ascensores?
Asansör anahtarı.
Llave de ascensor.
Dwight asansör boşluğuna kaçıncı kattan girdi?
- ¿ Desde qué piso entró al pozo?
Baker, asansör kapısının öte yanında Dumare var.
Baker, tengo a Dumare del otro lado de la puerta.
- Hayır ama asansör iniyor.
- No, pero el ascensor, sí.
- Bir tane daha. Sonra asansör senindir.
- Sólo uno más, el ascensor es tuyo.
Asansör bozuk.
- Salir del ascensor.
Asansör bozuk.
Fuera del ascensor.
Asansör onarımı için depozitinden 10.000 rupi keseceğim.
Te voy a descontar diez mil rupias... de tu depósito de alquiler por los gastos de reparación del ascensor.
Ben bile bir şey asansör yok, ben sadece...
Ni siquiera levanto nada, sólo...