Asma traducir español
2,386 traducción paralela
Buzu kardeşimin astımı için aldım.
Tomaba anfetamina porque mi hermano me juró que curaba el asma.
Astım olduğum için giremedim ama çok hızlı koşabilirim.
No lo conseguí porque tenía asma. Pero... puedo correr bastante deprisa.
Onun astımı vardı ve tam hindiba zamanıydı.
Tenía asma, y era época de polen.
Astım ilaçları yüzünden kaç çocuk öldü biliyor musun?
- ¿ En qué es diferente? ¿ Sabes cuántos niños murieron por su medicamento para el asma?
Asma and Zafar la buluşacağız.
Ven directamente a la reunión con Asma y Zafar.
Evet, bayan Asma...
Sí, Sra. Asma...
Asma ve Zafar büyük insanlar... toplantı için güzel bir yermiş.
Asma y Zafar son grandes personas... Gran elección el sitio de reunión
Asma ve Zafar?
¿ Asma y Zafar?
Asma Siddiqui...
Asma Siddiqui...
- Biliyorsun, astımı var.
- Tiene esa cosa del asma, ya sabes.
Hadi ama, asma suratını. Kurucular partisi bu.
Vamos, no seas aguafiestas.
Yerel asma köprüyle alakalı bir tehlike keşfediliyor, ve o ortaya çıkıp, binlerce kişinin hayatını kurtarıyor.
Implica el descubrimiento de una amenaza en un puente colgante local y a él apareciendo para salvar miles de vidas.
Sizler çatıyla uğraşırken ben de asma köprüye başlayayım dedim.
Pensé en comenzar con el puente levadizo mientras ustedes trabajan en el techo.
Çocuğumun astımı var.
Mi niño tiene asma.
O astım şeyi lazım.
Necesita lo del asma.
- Astım krizi.
- Un ataque de asma.
Sadece güvenlik amacıyla asma kilitli geçici bir çit var.
Sólo una valla provisional con un candado, por el seguro.
- Astim ilaci ve tedavisi hakinda birsey yaziyor mu?
- ¿ Dice algo sobre la medicina del asma?
Bayan Astor'un malikanesi kırıldı kırılacak asma köprünün ardında.
La mansión de la Sra. Astor, al otro lado de ese endeble puente de cuerda.
Washington Square Park, Ethan Ganz'in kendisini asma mekanlarından biri değildi.
Washington Square Park no estaba en la lista de sitios donde Ethan Ganz agarraba sus cuelgues.
Bekle, iyi olan harika mı, yoksa geçen gün astım spreyimi mazgaldan düşürdüğümdeki gibi olan harika mı?
Espera, grande como bueno, ¿ o reja como la cosa que tiró mi inhalador de asma el otro día?
Bodrum asma katındaki Personel işlerinde Toofer'ın dişçi kayıtlarını bulmaya çalışırken senin dosyanı buldum.
Mientras intentaba encontrar los registros dentales de Toofer en personal, abajo en el sótano, encontré tu archivo.
Pencere, asma kat.
Ventana, muro apantallado.
Astım hastası mı?
¿ Sabe si tiene asma?
Ona kulak asma.
No la escuches.
Marihuana doğum sancıları, astım, romatizma ve sinir bozukluğu için popüler bir ilaçtı.
era un tratamiento popular para dolores de parto, asma reumatismo, y desórdenes nerviosos incluso se le daba a bebés con dolor de dientes para que dejaran de llorar
Astımlı çocuk için ilaca ihtiyacım var.
Uh, necesito un nebulizador de albuterol para el niño con asma.
Sarsıcı astım krizlerim olmasa hâlâ da içerdim.
Aún lo sería si no fuese por los malditos ataques de asma.
Bilmiyorum. Bana astım ilacı getirebilir misin?
- No sé, ¿ me puede dar asma?
Astımım tutuyor.
Creo que estoy teniendo un ataque de asma.
Eskiden Boston'dayken Druggan şöhretini öldürüşündeki kabiliyetiyle kazanmış. Boğma, asma, elektrik verme gibi.
En Boston, Druggan tenía su repertorio para matar con estilo, los ahogamientos, ahorcamientos, electrocuciones.
Beni ilgilendirmez ama esrar ve astım...
Uh, ya sabes, no es que sea asunto mío, Pero la, uh, la hierba y el asma, son un poco una combinación difícil.
Astım hakkında ne bilirsin ki sen?
Que sabes tu sobre el asma, de todas formas?
Laf aramızda, astım, senin gibi seksi bir afeti son sürat takip etmeye benzer.
Entre el libro, el asma, y las persecuciones a alta velocidad, es como si fueras como yo pero sexy.
Charles, sigara dumanı ve astım pek uyuşmazlar.
Charles, humo de cigarro y asma simplemente no combinan
Olsun, astımım yok ki.
Está bien. Yo no tengo asma
Kavga, belki okulu asma.
Pelearse, tal vez absentismo escolar.
Hayatımın ilk 17 yılını astım ile geçirdim.
Tuve asma los primeros 17 años de mi vida.
Sen... ne astım ilaçlarını, ne yastığını ne de sonrası için yiyecek almamışsın.
Tú... no tomaste tu medicación para el asma. O la almohada, o comida para más tarde.
Öyle suratını asma da yürü haydi.
Nada de llorar como un niño.
Hiç astım oldu mu?
¿ Tiene antecedentes de asma? No.
Astımı varmış.
Tenía asma.
Bak, Adam'ın astımı var sanıyordum.
Creia que adam tenía asma.
Sen onlara kulak asma.
¡ No les hagas caso!
İzin ver seni asma köprüden ben geçireyim.
Dejame que te lleve por el puente hasta ahi.
Gerekli bir kaç aşma yeteneğine sahipsin.
Posee la capacidad necesaria sobreponiendo competencias.
Aşma yeteneklerinden bahsediyordun zaten, değil mi?
Habla acerca de una extraña superposición de competencias, ¿ eh?
Belly ve ben günlerce sınırı aşma bilgeliğini tartışırdık.
Belly y yo pasamos días discutiendo la prudencia de cruzar la línea.
Bu ahlaksız küçük şıllığı kulak asma.
Para asegurarte de que no huya otra vez, ¿ eh? ¡ Paz! ¡ No tendrías porque escuchar a esa pequeña perra viciosa!
Belki de Nazi olmalıydım. Ona kulak asma, dostum.
- Capáz debería ir de Nazi
Beş deyince. - Patlatacak mısınız? - Bavulum o benim.
Oficial-oficial probablemente es sólo el equipaje de un tipo confundido pero bueno, ya sabe, lleno de nada más que ropa y medicina para el asma