Audry traducir español
96 traducción paralela
Audry, okuldan aradılar dün.
Audrey, ayer volvieron a llamar del instituto...
Başlama Audry!
¡ No empieces!
İşler benim için daha iyiye gidiyor Audry.
Las cosas empiezan a irme bien.
Dinle Audry, demek istediğim şey, seni kaybetmek istemiyorum.
Audrey, lo que quiero decirte, es que no quiero perderte.
Ama Audry...
Pero, Audrey...
- Audry.
- Audrey.
Audry benim tüm hayatım!
- ¿ Todo? ¡ Audrey es toda mi vida!
- Audry'le seks yapıyor musunuz?
- ¿ Os acostáis juntos?
Gerçekçi olun Bay Hugo, sene olmuş 1988, Audry ile 15 yaşımızdan beri seks yapıyoruz.
Estamos en 1988. Se inició en el sexo con 15 años.
Seni uyarıyorum, seni yarak kafalı Audry'den uzak dur yoksa boynunu kırarım!
¡ Es mejor que guardes silencio o voy a romperte tu sucia boca, capullo!
Audry!
¡ Audrey!
Audry, okula gittin mi bugün?
Audrey, ¿ has ido hoy al instituto?
Dinle, Audry..
Mira, Audrey...
Adil olanı bu, Audry.
Es lo justo, Audrey.
Audry! Buraya gel.
Ven aquí un momento.
Todd, Audry'e konuştuklarmızdan bahset.
Cuéntale lo que me decías. Escúchale, Audrey...
- İşten bahsediyor Audry.
- Trabajo. ¡ De trabajo!
Kes şunu, Audry.
Audrey, ya es suficiente.
Audry'nin birkaç tane fotoğrafı.
Un montón de fotos de Audrey.
Ve Audry'i de birileriyle tanıştırabilirim. Bazı bağlantılar ayarlayabilirim.
Y yo la puedo presentar, y hacerla "conectar".
Audry, sen misin?
Audrey, ¿ eres tú?
Çünkü seni seviyorum, Audry.
Porque te quiero, Audrey.
- Audry, endamın gayet yerinde!
- ¡ Realmente estás bien hecha, Audrey!
Vic'in kızı Audry'i tanıyorsun dimi?
La hija de Vic.
- Audry, sebzelerini ye.
- Audrey, come tus vegetales.
Audry, dinle beni.
Audrey, escúchame.
Bana işimi öğretme Audry tamam mı?
No te metas en mi negocio, Audrey, ¿ de acuerdo?
Teklif ettin, Audry Uyman gerek.
Es un acuerdo, Audrey. Habrá que respetarlo.
Audry'nin yakınında görmeyeyim seni, anlaşıldı mı?
Y no quiero que te acerques más a Audrey. ¿ Entiendes?
Git buradan, Audry.
Lárgate, Audrey.
Audry, kararlarını kendisi verebilir.
Ella decide todo por sí misma.
Times pazar ekinde Audry'nin fotoğrafı çıkmış.
Parece que Audrey apareció en el Sunday Times.
Bu küpeleri Audry'e götürür müsün benim yerime?
¿ Podrías llevarle estos pendientes?
Bence Audry, Josh'ın yanında başka kimsenin yanında olduğundan daha güvende olurdu.
En mi opinión, Audrey corre menos peligro con Josh... que con cualquier otra persona.
- Bence Audry'nin isteği bu değil.
No creo que Audrey quiera eso.
Audry'den hoşlandığını biliyorum.
Sé que te gusta Audrey.
Audry senin için deliriyor.
Audrey está loca por ti.
Hadi ama Audry.
¡ Vamos, Audrey!
Hiçbir şey bedava değildir, Audry.
Nada es gratis, Audrey.
Hadi ama Audry, kurallara uymak zorundasın.
- Que el de una de 12 kilotones y medio. - Vamos. Tenemos que seguir las reglas.
Audry?
¡ Audrey!
- Sakin ol. - Vic'i Audry'nin senin yanında güvende olacağına ikna ettim. Sen ne yaptın, Pearl'e sulandın.
- ¡ Te puse en el camino de Audrey con Vic... y tú te tiras a Pearl!
Audry'i gezdirmen için 500 $ verdim sana ve sen yapmadın.
¡ Te fié 500 $ para cortejar a Audrey, y nada!
- Söylemiyorum. - "Audry Watkins, evim ısınıyor."
Audry Watkins, la fiesta cuando estrené mi departamento.
Audry damak sahibi gibi görünüyor.
Parece que Audry tiene gusto
Evet, evet Audrey. Bu hepimize oluyor.
Tranquila, Tranquila Audry, esto nos pasa a todos
Öğreniyorum, ama şunu söylememe izin ver sarışın sen de Audry Hepburn sayılmazsın.
- Bueno, estoy aprendiendo. Pero, rubia, no eres precisamente Audrey Hepburn.
Audry'nin yerine git.
- Ve con Audry.
Önce Audry'nin yerine uğrar.
Pasa por Audry's primero.
Audry'in yerindeyim yine.
De regreso a Audry's.
Dewey, Audry'nin yerinde ve ilaç mümessiliymiş gibi herkese Oxycontin dağıtıyor.
Está en Audry's entregando OxyContin...