Avant traducir español
30 traducción paralela
Arrêtez ça avant qu'on ait fini de dîner.
Arrêtez ça avant qu ´ on ait fini de dîner.
Avant-garde, and Deja Vu.
De ´ tente... Avant-garde... y De ´ já Vu.
Bu avant-garde.
Es vanguardista.
Ben sanatın yeni lideriyim!
Yo soy la nueva avant garde.
Avangart deniyor sanırım.
"Avant-garde." ¿ Así se dice?
Bu Alfabe Şehrinin yeni bir üyesi Öncü
Un nuevo miembro de la ciudad alfabética Avant-garde.
Bak, Michael, istersen menajerimi arayabilirim ve senin için bir şeyler ayarlayabilir mi, bir bakayım.
Mira, Michael, si quieres puedo llamar a mi agente y ver si ella puede conseguirte algo en el avant premiere.
Aslında Star Wars gösterimine, ben ve Seth için bilet bulup bulamayacağını öğrenmek için aramıştım.
Sólo llamo porque quería saber si puede conseguirnos a mi amigo Seth y a mi, entradas para el avant premiere de Star Wars.
Çünkü Avant-Garde'a bir yolculuk yapacağız. Vanilla Ice'ın dediği gibi, "Durun, birlik olun ve dinleyin."
Estamos a punto de viajar hacia hacia el paraíso dorado en el mundo de las peliculas alto, colaboren y escuchen
Sanat dolu.
¡ Qué Avant Garde!
Alphabet City Avant-garde'ının Yeni üyesi
Un nuevo miembro de la Ciudad Alfabeto Avant-garde
Orada Glass Cat adında bir grup vardı bir çeşit avant-pop post modern rock müziği çalıyorlardı ki hoşlanmadım, müziği tercih ederdim.
Había una banda tocando llamada el Gato de Vidrio haciendo una especie de rock postmoderno avant-pop que realmente no me gustó porque prefiero la melodía.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Muy avant-garde.
İt beni, hadi.
Avant. Vamos.
18 yaşındayken, o zaten mutlak merkez üssü oldu Sanatsal müzikal avant-garde ve yaşamın.
A la edad de 18 años, ya era el epicentro absoluto de la vanguardia musical y el mundo artístico.
Kral Avant'ın emriyle, bu kahrolası idamı durdurmaya geldim.
he venido acá a cambiar la sentencia de este maldito. Por ordenes del Rey Avantara.
Beatles'ın çalışma yöntemini görmek... ufuk açıcı oldu. Çünkü avant-garde bir çevreden geliyordum. Müziği bizim yaptığımızdan... çok daha farklı bir şekilde yapıyorlardı.
Pensé que era muy interesante enterarme de lo que los Beatles hacían, porque yo venía de un ambiente de vanguardia y ellos estaban haciendo música de un modo muy distinto al que estábamos acostumbrados.
"Avant-garde" bir tarz.
¿ Parece como vanguardia o algo?
Ya da "Avant-çöp" de denilebilir.
Tampoco eso o vanguardia-basura.
Bu benim Clarence Avant'ı ortaya çıkarmama ön ayak oldu.
Clarence Avant.
Clarence Avant, plak şirketi sektörünün en prestijli işlerinden olan,... Motown'un başkanı olmuştu.
Clarence Avant, había sido presidente de Motown, uno de los puestos más prestigiosos de la industria discográfica.
Clarence Avant ile bağlantı kurmak için her şeyi denedim,... ama elimde sadece bir sürü kapalı kapılar kaldı.
Hice todo lo posible por acceder a Clarence Avant, pero todas las puertas se cerraban.
The Sewer adında Detroit Nehri'ne komşu bir kulüpte gösterim vardı. Ardından Clarence Avant'tan bir kayıt sözleşmesi teklifi geldi. Ve her şey böyle başladı.
Yo tocaba en un lugar llamado The Sewer ( La Cloaca ), junto al río Detroit, y entonces logré un contrato con Clarence Avant, así empezó todo.
Meksika'da 100 tiyatro oyunu sergiledim. 10 yıl süresince avant garde tiyatro ile uğraştım.
en México, hice cien obras por 10 años, hice teatro de avant-garde
İlk kitabım anlaşılan çok avangarttı. Edebi bahaneler içinde kayboldu.
Mi primer libro fue demasiado avant-garde, lleno de pretensiones literarias.
Plaka numarası B-106-PAP olan Audi Avant marka aracı kullanıyordum.
"conduciendo un Audi Avant, matrícula B-106-PAP."
Klasik mi Avant Garde mi?
¿ Clásico o avant-garde?
Ama burası lanet bir deneysel tiyatro yani nehir sudan kağıttan falan değil.
Pero es teatro avant-garde. El río no es de agua, ni de papel maché, ni de nada de eso.
Gidelim!
Avant.
Modern bir eleştiriden öteye gitmezler.
Protestas avant-garde y nada más.