English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Avustralya

Avustralya traducir español

2,511 traducción paralela
Biri 1975 yılında Avustralya'ya göç etmiş.
Uno emigró a Australia, en 1975.
Avustralya'dan kalkıp buraya geldi, bir telefon açamadınız mı?
Ella vino desde Australia ¿ Y usted no llama?
Ben de bil diye söylüyorum, eğer onu incitirsen, Avustralya'ya kadar gelir, seni bulurum.
También que quede claro si le haces daño, te perseguiré hasta la región más alejada.
Buradaki Avustralya restorantından bahsetmiyorum.
Y no hablo del restaurante de carne.
Avustralya'da beş dakika bile dayanamam.
Yo no aguantaría ni cinco minutos.
Uranyum çıkarıp kendi bombalarını yapmak için,... Avustralya'da bir koyun çiftliği satın aldılar. * Graham Allison :
Compraron una granja de ovejas en Australia para minar uranio para construir su propia bomba.
- Almanya? - Avustralya?
- ¿ Alemania?
- Avustralya aksanın nasıI? - Ne?
- ¿ Qué tal tu acento australiano?
1942 yazında, Avustralya eşiklerine dayanmışlardı.
Para el verano de 1942 estaban a un paso de Australia.
Bu havaalanını bitirebilselerdi ABD'nin, Avustralya'daki ikmal hatlarını etkili bir biçimde tıkayabilirlerdi.
Si completaban ese aeródromo podrían terminar efectivamente con la línea de suministros estadounidense a Australia.
Buraya Japonları, Avustralya'dan uzak tutmaya geldik.
Estamos aquí para mantener a los japoneses fuera de Australia.
Florence'ı Avustralya'dan buraya getirmek zaman alacaktır!
Florence tardará un buen rato en llegar desde Australia.
Avustralya'ya hoş geldiniz, arkadaşlar!
Bienvenidos a Australia, amigos.
- Avustralya'ya hoş geldiniz!
- Bienvenidos a la tierra de abajo.
Avustralya'da ziyaretçiyim, aynı dili konuşuyoruz.
Un visitante en la tierra de abajo, hablamos el mismo idioma.
Sen Avustralya'ya mı gidiyorsun?
¿ Te vas a Australia?
Avustralya'ya gitmeye karar veriyorsun annen ve ben, bunun üstesinden geleceğiz.
Has decidido ir a Australia.. Así que tu mamá y yo sólo podemos aceptarlo!
Kim bilir Avustralya'da neler yapabilir?
¿ Quién sabe lo que puede hacer en Australia?
O, Avustralya'da olmakla iyi olacağını sanıyor.
Cree que todo vale porque está en Australia!
Burası Hindistan değil, Avustralya.
Esto no es la India, es Australia.
Avustralya'da bir bank.
En un banco en Australia.
Sarah, annen babanı çok seviyor ve bu yüzden Avustralya'ya onun için geldi.
Sarah, mamá ama mucho a papá.. .. ella regresó de Australia para estar con él.
1987'de Avustralya Melbourne'e taşındığından beri ilk defa görüldü.
Se le ha visto volver a Inglaterra, por primera vez desde que emigró a Melburne, Australia en 1987.
Chuck'a Bass Avustralya'yı kaybetmene değmeyeceğini fark ettiğini söyleyeceksin.
Le dirás a Chuck que te diste cuenta que no vale la pena perder Bass Australia.
Avustralya tenhaları,... Sahra çölü, Nevada düzlükleri...
El interior de Australia, el desierto del Sahara, las llanuras de Nevada...
Bangkok, Paris, Sidney Avustralya.
Bangkok, París, Sydney, Australia.
Belki de dünyadaki hiçbir kıta, rüzgar tarafından Avustralya kadar sınırlandırılmamıştır.
Ninguna otra zona del mundo sufrió más limitaciones por viento que Australia.
Avustralya'nın gerisindeki manzaraya hiçbir şey sizi tam olarak hazırlayamaz.
Nada te prepara para la escala absoluta del outback australiano.
Avustralya'nın Kızıl Merkezi, yaşamı bundan daha zor hale getiremezdi.
Las condiciones del interior australiano no podrían ser más duras para vivir.
Bu Avustralya'nın tam göbeğinde dev bir doğal anıt.
Es un enorme monumento natural que se eleva en pleno centro de Australia.
Conner Dağı, Avustralya'nın coğrafik ve ruhani kalbindedir.
El monte Connor no solo ocupa un lugar central en la geografía y espiritualidad australiana.
Orta Avustralya'nın üzerindeki atmosferin harika yanı başımın üzerinde bulunan bu devasa dairesek rüzgar kalıbıdır.
Lo increíble es que la atmósfera por encima del centro de Australia es que existe un sistema gigante de circulación de vientos miles de metros por encima de mi cabeza.
Ama Avustralya da, bereketli toz ve besleyiciler geriye yalnızca kum ve taş bırakan rüzgar tarafından sürüklenir.
Pero aquí en Australia, el polvo fértil y los nutrientes se volaron dejando la arena y las rocas.
Bu kum, Avustralya'nın merkezini çevreleyen ve rüzgar yollarıyla hizalanan engin kumul alanları biçimini almıştır.
La arena ha formado un inmenso mar de dunas que circula alrededor del centro de Australia siguiendo la ruta de los vientos.
Dev toz fırtınaları, düzenli olarak Avustralya'yı kasıp kavurur.
Australia oriental es engullida por grandes tormentas de polvo.
Avustralya ve Çin'in farklı kaderleri kıtalar üzerinde binlerce yıl sabit kalan büyük ölçekli rüzgar kalıplarının bir sonucudur.
La distinta suerte que han corrido Australia y China se debe al curso que han seguido los vientos sobre los continentes a lo largo de miles de años.
Avustralya şurada aşağıda.
Australia aquí abajo.
O sırada, Avustralya ve Afrika gibi uzak yerlerde sıcaklıklar artarak, yangınlara neden olur.
Mientras, en lugares alejados como Australia y África la temperatura asciende, provocando incendios.
Atalarımız Avustralya'dan kovulmuştu.
Nuestros ancestros fueron echados de Australia.
Canada'ya, Avustralya'ya gidersin... 16 ülke, bana inan.
- Está Canadá, Australia- - - 16, créamelo.
Bence gitmeme izin verdin çünkü Avustralya'ya gittiğini kimsenin bilmesini istemiyordun.
Creo que dejaste que me fuese porque fuiste a Australia y no querías que nadie supiera que habías estado allí.
Avustralya'dan Claire Littleton mı?
¿ Claire Littleton, de Australia?
Avustralya'ya dönerken yanında götürürsün.
Llévatelo cuando vuelvas a Australia.
Ve 15 yaşımda Avustralya'ya gittim.
Y me fui a Australia con quince años.
Bir süreliğine Avustralya'ya gitmem gerekiyor.
Tengo que volver a Australia una temporada
Avustralya'ya döndükten sonra bize bahsettiğin o muydu?
¿ Quieres decir que estará cuando vuelvas de Australia?
Ayrıca görünen o ki, Avustralya'da tatil yapan Brooke Davis değilmiş, annesiymiş.
Otra noticia es que Brooke Davis no es la que estaba de vacaciones desnuda. Era su mamá.
Anlaşılan pumalar Avustralya'da keyfine bakıyor.
Parece que la moda de salir con más jóvenes también llegó a Australia.
14 yaşındayken, daha sonra Yeni Gine'de öldürülen kuzenim Michael ile birlikte Avustralya seferine çıkmıştık.
Cuando tenía 14, fui a una expedición en Australia con mi primo Michael,... el que después mataron en una tribu de Nueva Guinea.
Avustralya birası mı?
Foster's.
Avustralya dışında Avrupa'da da geniş bir portföy sahibi. Londra'da da bir tane var.
Y una en Londres.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]