Aç değil misin traducir español
309 traducción paralela
Aç değil misin?
¿ Tienes hambre?
- Aç değil misin, Raffaele?
- ¿ No tienes hambre, Raffaele?
Aç değil misin?
¿ No comes más?
Aç değil misin?
¿ No comes?
Aç değil misin?
¿ No tienes hambre?
Aç değil misin?
¿ Estás hambriento?
Sen aç değil misin?
Vamos Clint. ¿ Tienes hambre, no?
Sen aç değil misin Karl?
¿ No tienes hambre, Karl?
- Aç değil misin?
? no tienes hambre? ?
Artık aç değil misin?
¿ Ya se te ha quitado el hambre?
- Aç değil misin?
- ¿ No tienes hambre?
- Fazla aç değil misin?
- ¿ No tienes apetito?
Aç değil misin yoksa?
¿ No tienes hambre?
Aç değil misin, bebeğim?
¿ No tienes hambre, hijo mio?
Aç değil misin?
¡ No tienes hambre?
Aç değil misin, Alexandre?
¿ No te apetece comer, Alexandre?
- Aç değilim. - Aç değil misin?
No tengo hambre.
- Aç değil misin?
¿ No tienes hambre?
- Vince, aç değil misin?
Vince, ¿ no tienes hambre?
Anne, aç değil misin?
Mamá, ¿ no tienes hambre?
Aç değil misin?
¿ No quieres el pollo?
Aç değil misin? Yemek güzel.
¿ No tienes hambre?
- Gerçekten aç değil misin?
- ¿ De verdad no tienes hambre?
Bugün aç değil misin?
- ¿ No tienes hambre hoy? - No mucho.
Aç değil misin?
No tienes hambre?
Bir şey yemeyecek misin? Aç değil misin? - Hayır.
No comiste nada ¿ No tienes hambre?
Aç değil misin?
? No tienes hambre?
Aç değil misin?
- No quiero. - ¿ Por qué?
Sen aç değil misin Joshua?
¿ No tienes hambre Joshua?
Aç değil misin, Homer?
¿ No tienes hambre, Homero?
Aç değil misin? Gir Çık Burgere gittin mi hiç?
¿ Has comido por lo menos una hamburguesa?
Ne o, aç değil misin?
¿ No tienes hambre?
- Aç değil misin, tatlım? - Hayır.
- ¿ No tienes hambre, tesoro?
Yemeğe. Aç değil misin?
A cenar... ¿ Tiene hambre?
Aç değil misin, Sinyor?
¿ No tenéis apetito?
- Sen aç değil misin?
- ¿ No tienes hambre?
Aç değil misin L'Kor?
¿ No tiene hambre, L'Kor?
Aç değil misin tatlım?
¿ Tienes hambre, cariño?
Aç değil misin?
¿ No estás enfadado?
Sen aç değil misin?
No tienes hambre?
Açlıktan öleceğim, sen aç değil misin?
Me muero de hambre, ¿ tú, no?
Aç değil misin?
Sí, realmente tengo... ¿ No tienes hambre?
- Hiç aç değil misin?
- Seguro que no tienes hambre?
Çocukların çoğu kez aç kaldıklarının farkında değil misin?
¿ No te das cuenta de que los niños pasan hambre a menudo?
- Aç değilim. - Değil misin?
¿ No tienes hambre?
Gerçekten aç değil misin?
¿ Realmente no tienes hambre?
Ciceronicus 12'deki Harika Hiperlobik Omnicognate Nötron Çobanı'ndan daha acımasız bir tartışmacı değil misin?
Pero, ¡ ¿ no eres un argumentista más temible que el gran Polemista Neutrón Omnicognaticio Hiperbólico de Ciceronicus 12?
- Aç değil misin?
No mucha.
Aç değil misin? - Yo, klüpte atıştırmıştım.
Comí un entremés en el club.
- Neredeyse yeterli değil Kaptan "ileri" dediğinde neden burada oturduğumuzu açıklamak ister misin?
¿ Qué vas a decirle al capitán cuando ordene partir y no podamos?
Aç degil misin tatlım?
¿ No tienes hambre, cariño?