Açıkçası traducir español
10,633 traducción paralela
Dirileceğini söylemişti ama açıkçası şüpheliydik.
Dijo que lo iba a hacer. Pero... la verdad, lo dudábamos.
Açıkçası ilk kez kaptan ve yardımcı pilotla birlikte kaza kayıtlarını dinlemiş oldum.
Es la primera vez que escucho la grabación de un accidente junto al capitán y al primer oficial.
Açıkçası tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz ve birkaç iyi seçeneğimiz var.
Vivimos en un mundo peligroso y tenemos pocas opciones.
Açıkçası kalem orada.
Honestamente. Hay un bolígrafo.
- Açıkçası...
Honestamente...
Ve açıkçası sen de bizi özleyeceksin.
Y francamente, nos vas a extrañar.
Açıkçası, hepsi bu da değil.
No todo ello, obviamente. Pero...
Açıkçası ona risk almasını söyleyen sendin.
Es decir, para ser justas, le dijiste que se arriesgara.
Evet, gerçekten ben de seni tanımıyorum ve açıkçası, bu benim için bir üzüntü kaynağı. Ama, dediğim gibi, dedeni, nineni tanıyorum ve annen bir...
Sí, bueno, en verdad yo tampoco te conozco, y francamente, esto es una puntada en el culo, pero... como dije, conozco tus abuelos y tu mamá era una...
Açıkçası piyasada bundan iyi tabanca bulamazsınız. Sizi şerefimle temin ederim.
Sinceramente, hoy no existe un revólver mejor en el mercado y apuesto mi reputación.
Açıkçası, orduya vereceğimi verdim.
Sinceramente, creo que ya le di suficiente al ejército.
Açıkçası, Bay Palmer, Jalen'in son zamanlarda asılı durduğu insanlardan endişe duyuyoruz.
Sinceramente, Sr. Palmer, nos preocupa con quiénes pasa el tiempo Jalen.
Biliyorum, ama açıkçası bir şeyler geçiyor.
Lo sé, pero claramente está pasando por una etapa.
Açıkçası, bu kadar basit.
Honestamente, es así de simple.
- Açıkçası, bence onu hak etmiyorsun.
- Francamente no la mereces. - Sí, bueno...
- Açıkçası, biraz haddimi aşmış gibi hissediyorum.
Para ser honesto, siento que esto me supera. No es así.
Açıkçası, endişelendiğimiz iki şey var.
Dos cosas, que francamente, me preocupaban.
Açıkçası, burada bir mayın olduğunu bilmiyordum. Ta ki üzerine basana kadar.
Obviamente no sabía que había una cuando pisé aquí.
Açıkçası tüm masraflarla çoktan ilgilenildi. - Ne?
Los gastos ya están pagados.
Açıkçası efendim üst düzey güvenlik iznine sahip olmak kulağa harika geliyor.
Bueno, honestamente, señor... Suena muy genial, el tener el más alto nivel de autorización.
Açıkçası, şu an hiç uygun bir zaman değil.
Pero, obviamente, este no es un buen momento.
- Ama açıkçası hissetmiyorum bir şey - Demek öyle?
- ♪ Pero francamente, no siento nada - ♪ ¿ En serio?
Açıkçası ben leylak olduklarını sanıyordum ama Jackie hezaren çiçeği dedi.
Para ser honestos, creí que eran lilas pero Jackie dice que son espuelas de caballero.
Açıkçası canım, umurumda bile değil.
Francamente querida, me importa un bledo.
Şeytanı. Hiç şaşırmam açıkçası.
No me sorprendería.
Açıkçası Brahms da hiç hayvan meraklısı biri olmadı.
Y Brahms desde luego, nunca ha sido... muy de animales.
Açıkçası, öngörülemez şeyler otizmlileri cidden huzursuz ediyor. Senaryoları seviyorlar.
De hecho, algo imprevisible, los pone muy ansiosos... así que prefieren el guion.
Açıkçası kaymayı o kadar da sevmiyorum.
A decir verdad, ni siquiera me gusta tanto esquiar.
Açıkçası sorun çıkmasına şaşırdım.
Estoy sorprendido de que hay problemas.
Vergi geliri israfı açıkçası.
Es dinero perdido de los ciudadanos.
Açıkçası ondan da korkuyorum.
La verdad es que le temo a eso también.
Açıkçası bende işe yaramadı. Bu nedenle siz gidin ve eğlenin, ama ben yokum.
Obviamente no funcionó en mí, así que, adelante, diviértanse, pero yo estoy fuera.
Gerçekten de dehşet tuhaflaştı, ve sonra gece sonunda Neil açıkçası tüm kulübü arka tarafa davet etti ve...
Realmente raro, y luego al final de la noche, Neil básicamente invitó a todo el club de vuelta a la casa y...
Bana çok karışık geliyor açıkçası.
Lo encuentro bastante complicado.
Açıkçası, M Hattı'nda olmamız biraz can sıkıcı.
Es horrible estar sobre la línea M, la verdad.
Açıkçası şahsen ben, o canavarın yok edilmesiyle...
Por lo menos yo, creo que lo más conveniente sería destruir a la bestia...
Açıkçası konsere katıImak için elimden gelenin en fazlasını yapacağım. Ama bir ara uzakta Florida'da olacağım.
Obviamente voy a hacer todo lo posible para asistir al concierto, pero voy a estar lejos en Florida en algún momento.
Ve açıkçası kimse senin buradaki başarını görmekten, benden daha fazla zevk duyamaz.
Y a nadie le gustaría ver que... triunfes aquí más que a mí, obviamente.
Açıkçası bunu yapan ben miydim hala bilmiyorum.
De hecho, no estoy seguro de haber sido yo.
- Hayır, açıkçası...
No, claramente...
Açıkçası, sahnede seni ilk gördüğümde kendi kendime " Aha, ayvayı yedik.
Honestamente, cuando te ví salir al escenario, Estaba como, "Oh mierda, la chica está en plan completo acosador".
- Evet, açıkçası istiyorum.
Sí, quiero eso.
Açıkçası bu sadece tedbir amaçlı.
Obviamente esto es preventivo.
Açıkçası eğer havalı olduğumu düşünüyorsanız biraz acınacak haldesiniz demektir.
Honestamente, si piensan que soy genial, entonces el grupo de los padres esta bastante jodido.
Açıkçası orada yalnız başına yaşaman düşüncesi hoşuma gitmiyor.
La verdad, no me gusta la idea de que estés allí solo.
Açıkçası ne kadar iyi olduğu değil..... ne söylediği önemli.
No me importa lo bueno que sea, mientras diga lo que se supone que debe hacer.
Açıkçası elde ettiğim neredeyse hiçbir şey yok.
Lo que, honestamente, me da casi nada.
Açıkçası bilmiyorum.
La verdad es que no lo sé.
Açıkçası şu hapishane davası için feragat formunu imzalattıktan sonra buralarda pek görünmezsin diye düşünmüştüm.
Para ser sincero, luego de que me hiciste firmar esa renuncia por conflicto de intereses por el caso de Oliver, no pensé que andarías mucho por aquí.
Açıkcası bayım...
- Honestamente, señor...
Açıkçası bir fikrim yok.
Obviamente, no tengo idea.