Babacığım traducir español
3,775 traducción paralela
Teşekkürler, babacığım.
Gracias, papá.
- Babacığım!
- ¡ Papá!
- Babacığım, Trayvon Martin kim?
Papá, ¿ quién es Trayvon Martin?
Babacığım.
Papi.
Tom, avukat... babacığım...
Tom, tío abogado... Papi...
Babacığım!
Papi.
Babacığım, hadi ama, Ben sana her zaman yalan söylerim!
Papi, vamos, te miento a todas horas.
Ben de seni seviyorum, babacığım.
Yo también te quiero, papi.
- Evet, babacığım.
- Sí, papi.
Hep söylediğin gibi babacığım.
Es como tú siempre dices, papá.
Benimle uzanmak ister misin, babacığım?
¿ Quieres tumbarte conmigo, papi?
- Babacığım, sarıl bana!
¡ Papi, abrázame!
Babacığım!
¡ Papi!
Sevgili Babacığım.
Mi querido padre...
Burada olmaktan mutluyum, babacığım. Metresin bize katılmayacak mı, Conrad?
¿ Tu amante no nos acompañar, Conrad?
Bu inanılmaz lezzetli babacığım!
¡ Esto está realmente bueno, padre!
Babacığım!
¡ Padre!
Eve dikkatli gidin, babacığım.
Vaya con cuidado, Padre.
Babacığım?
¿ Papi?
Çok susadım, babacığım. Bana az su ver.
Tengo mucha sed papi, dame algo de agua.
Babacığım burada seni beklememi söyledi.
Papá me dijo que esperara aquí a mami.
Babacığım!
¡ Papá!
- Babacığım!
- ¡ Popski!
Babacığım, Patrick ve ben aslında Charlie'nin terapi grubunda tanıştık.
Así que, papá, Patrick y yo nos conocimos en la terapia de Charlie.
Görüşürüz babacığım.
Adiós, papá.
Babacığım Noel Baba nerede?
Papi, ¿ dónde está Santa?
- Babacığım, Noel baba nerede?
Papi, ¿ dónde está Santa Clau...
Babacığım, niye benim evlenmemi konu edip duruyorsun?
Papá, ¿ por qué sigues insistiendo en que me case?
Babacığım... çok özür dilerim ama dileğini gerçekleştirebileceğimi sanmıyorum.
Papá, lo siento mucho. Pero no puedo concederte tu deseo.
Bence de mükemmel birisin, babacığım.
Yo creo que eres estupendo, papi.
- Anneciğim, babacığım.
- Mamá, papá, ¿ cómo están?
Burada, kanun falan yok. Anneciğim veya babacığım yok, tamam mı?
En este sitio, no hay ley, ni hay mamá, ni hay papá, ¿ ok?
Sevgili babacığım Sen hâlâ bir numarasın
# Oh, papá, querido, sabes que aún eres el número uno
Sevgili babacığım.
Querido padre :
Babacığım.
Papá...
Seni özleyeceğim babacığım.
Te extraño, papá.
- Merhaba, babacığım.
Hola, papi.
- Seni gerçekten özledim, babacığım.
Realmente te extrañé, papi.
- Şimdi bana mail attı. Neden buraya gelip, babacığının dizine oturmuyorsun, tatlım?
Oye, ¿ por qué no vienes aquí y te sientas en las piernas de papi... cariño?
- Babacığım!
- ¡ Papi!
Tatlım, artık yatabilirsin, babacığın kazandı!
Cariño, puedes ir a la cama ahora. ¡ Papi es un ganador!
Babacığım seni mahveder. - Yaa, öyle mi?
Mi papá va a arruinarlo.
- Dedin, babacığım.
- Lo fue, papá.
- Babacığın mı?
- ¿ De papá?
Bizim cıvır artık kendi parasını kazandığı için babacık da gidip kendine yeni ciciler aldı be kızım.
Oh, sí. Ahora que mi cariñito gana su propio dinero, papi fue y pilló algo de ropa nueva, nena.
Seni ve babacığını Heathrow'a inince ararım, tamam mı?
Os llamaré a ti y a tu padre desde Heathrow cuando aterrice, ¿ vale?
- Ben buna karşıyım babacığım.
- Estoy en contra de eso, Padre.
Babacığım, çok şükür.
Papito, gracias a Dios.
- Babacığım.
Mi papi.
Babacığım...
Popski...
Teşekkür ederim, babacığım.
Gracias papá.