Bam traducir español
1,734 traducción paralela
Bam diye! Nakavt.
¡ Como un bam!
Bam-bu
Bam-bú
Tavan bam diye açılıyordu.
El techo se abre de esta manera.
- Bam!
- Bam!
Hayalindeki kızla bir hayatının olması için yüzünü değiştirdin. Sahte kimlik buldun. Sonra da'bam', eğlencen mahvoldu.
Se imagina matando a un vagabundo para dejar su cuerpo en su lugar en un auto quemado.
Burası, intikamın acı olduğunu söylediğim yer. Bundan sonra sadece "bam" denebilir.
Así que este es el momento en que te digo que el pago es una mierda y lo único interesante que queda para decir después es "boom".
Bam, direkt...
Bam, justo en...
Uyuyakalıyorum, bam.
Me duermo al instante.
Bu zor. Bam!
Duros como piedras.
- BAM!
- ¡ Bum!
Bam teline mi dokundum? Evet.
¿ Dije algo que te molestó?
Dolayısıyla bam adam düşer.
Entonces... bang... él cae.
Bam!
¡ Bam!
Bam, topu ağlara taktın.
Disparas, la metes derecho a la red.
Bir an gevşek ve iyi sonra bir anda pirana balığına dönüşüyor.
Por un momento va de guay... y ¡ bam! - Vuelve a ser la Reina del Drama.
Bam.
Bum.
Bam.
Bang.
Bam!
¡ Bang!
Bam, olay çözüldü. *
Boom, caso cerrado.
Bir sürü güzel konuşma, ve ardından bam bam sağ ol Van.
Es mucha labia y después traka-traka. No gracias, Van.
Silahı yakaladı ve BAM!
Él agarró la pistola y ¡ bam!
- Bam!
- ¡ Bam!
Gerçekten yere düşüp bayılmışım. Öylece gitmişim. Bam!
caí al piso solamente escuché...
- Dinle ne olursa olsun, bir yuvan var.
Sí. Y luego bam. ¿ Bam?
Benimle, Lori, Brandon ve George'la birlikte.
¿ Qué bam? Se volvería viral.
Güle güle, bam!
"Duéeermete, niñ - bang!"
Hmm. Sizi tramvay ile hikaye yoluna gezintiye çıkaracağız. İyi vakit geçireceksiniz hikayeden hoşlanacaksınız ve neler olacağını tahmin edeceksiniz ve BAM!
Lo llevamos a dar un paseo en trencito por el sendero de la felicidad, ud pasa un rato agradable, disfrutando nuestro cuento pensando qué va a pasar...
"Tam isabet" dedi kadın. Yine en çok satanlara girerim.
- "Bam", otro record de ventas para mí.
Büyük is çevirenlerin nesli tükendi Mick. ArtIk herkes ufak tefek isler pesinde.
Los estafadores importantes, son una raza en extinción, Mick todo es "Bum, bam, gracias señora" en estos días.
Bam teline dokundum sanırım.
Supongo que mi historia fue un detonante.
Peki, o zaman "Bam bam, teşekkürler madam."
Ok, entonces sara del : "Wham, bam, gracias señora."
Geçinirsin, çocukların okuldadır, okul oyunları için çörekler pişirirsin, ve sonra bam!
Haces tus cosas, los hijos están en la escuela... estás preparando pastelitos para la función de la escuela y, ¡ pum!
Sonunda onurlu olanı yapmak ister ve bir bakmışız hapisteyiz.
Eventualmente, terminara haciendo algo honorable, y entonces, bam, iremos a prisión.
Sadece gözlerimi kapattım ve bam.
Sólo cerré los ojos y ¡ bang! .
- Bam, güm. - Ekmek paran için dövüşürsün.
Tenías que pelear para ganarte la vida.
Bam diye!
¡ Sólo boom!
* Bir vuruş, bir silah ve bam *
# One shot, one gunshot and BAM! # ¶ ¡ Un tiro, un disparo, y bam! ¶
- Şimdi var.Al o zaman!
- Lo tengo ahora. ¡ Bam!
Polisler etrafa ateş ediyor. Bam bam.
Ahora los policías están disparando.
Şeyimle ilgilenmeye başladım ve bir de baktım çocuğum olmuş.
Comencé a pensar con la de abajo y entonces ¡ bam! , tuve un hijo.
Bu bebeklerden sadece birisini kalbine sıkarsam...
Si meto una de estas pequeñinas en tu corazón y bam!
Bam, tam burada.
Pum, ahí mismo.
Belki parmak şıklatırım. Sonra bam.
Chasquear los dedos y luego, ¡ zas!
Çarpar.
Bam.
- Bam Bam mı?
- ¿ Bam Bam?
Bam Bam'ı da getirdiler.
¡ Trajeron a Bam Bam!
Bam Bam burada!
¡ Bam Bam está aquí!
Eğer Bam Bam'ın geleceğini bilsem şehirden ayrılırdım!
Si hubiera sabido que Bam Bam estaría aquí, me iba de la ciudad.
Bam Bam'la ne yaptın?
¿ Qué le hiciste a Bam Bam?
Bam!
¡ Así!
Hiç birşeyi sorun etmedi ve birden iş teklif etti.
Bam... me ofrece el trabajo, ahí mismo.