Bangor traducir español
103 traducción paralela
Bangor'un çamlı tepelerinden Golden Gate'e kadar Pittsburgh ve Chicago da var...
Y regados desde las colinas de Bangor hasta el Golden Gate con paradas en Pittsburgh, Chicago...
Teddy Roosevelt'i Boston'dan Bangor'a altı saatte götürmüştüm.
Llevé a Teddy Roosevelt desde Boston a Bangor en seis horas.
Boston'dan Bangor'a altı saatte götürmüştüm onu.
Lo llevé de Boston a Bangor en seis horas.
Bangor, bu benim hattım.
Bangor, esta es mi linea.
Bangor.
Bangor.
Cape Anne'e en yakın havaalanı Bangor.
El aeropuerto más cercano a Cape Anne es Bangor.
Sen... treni, dul kadını, çocuklarını çekeceksin.
Tú... fotografía el tren, la viuda, sus niños. Luego vete a Bangor. Me envías las fotos desde allí.
Ama şimdi, Cumartesi Bangor'a annesini ziyarete gidecek olan Olive Coe'ya Boston ekspresine binip nasıl gideceğini söyleyebilirsiniz.
Ahora, explícale a Olive Coe cómo podrá ir a Bangor cada sábado... para enlazar con el tren a Boston y poder visitar a su madre.
- Bangor'a neden gitmek isteyeyim ki?
- ¿ Y qué haría yo en Bangor?
Bangor'da filmler.
El cine Bangor.
Bangor'a gidiyoruz.
Vamos a Bangor al cine.
Bangor'da.
... en Bangor.
Sonrasında bir iki yere daha uğrayıp, doğruca eve geldim.
Buena ciudad. Otras dos ciudades en Mass y luego Portland, Bangor y a casa.
Sağa dön. Bangor'a kadar durma.
Doble a la derecha.
Herkes, Maharishi'nin konferansına katılmak üzere... bir haftalığına Bangor'a davet edilmişti. Meditasyon yapmak için, bu deneyimi yaşamak için gideceklerdi.
Después de una conferencia a la que todos fueron a ver el Maharishi... los invitaron a ir a Bangor por un fin de semana... para hacer meditación y experimentarla.
Bu yolculuğa çıkmak için tren garına gittik.
Todos nosotros terminamos subiendo a un tren hacia Bangor.
- Portland'a, Bangor'a, oradan da eve.
- Portland y Bangor y derecho a casa.
- Cuma günü, 4'te Bangor'dan ayrıldım.
Salí el viernes. En el vuelo de las cuatro de Bangor.
- Nereye gidiyorsun?
- ¿ Y ahora adónde va? - A Bangor.
- Bangor'a. - Bangor'da ne var?
¿ Y qué hay en Bangor?
Stark burada, Bangor'da.
Stark está aquí en Bangor.
- Bangor'da ne yapıyorsun?
Espera un momento. ¿ Qué estás haciendo en Bangor?
Bangor'daki doktoru öldürdü.
Mato al medico de Bangor.
Tabi ki hiç özgür kılınmış insan görmedim.... ama Bangor ve Portekiz'dekilere baktığında... insan görüyorsun.
Por supuesto, no he sabido de muchos hombres liberados... pero los que conocí en Bangor, Portland... Uno los mira a los ojos y ve a a un hombre.
Bangor, Maine. Luis Mendoza.
- Julie Gaffney de Bangor, Maine.
Hayır, Bangor Daily News'tan bir kupür.
No. Un recorte del periódico Bangor News.
Bangor gazetesini gördüm. Büroma fakslamışlar.
Me enviaron por fax el periódico Bangor.
Bangor'a mı?
¿ Bangor?
" Yarın Bangor'da olacağız.
Me dijo : " Mañana nos vamos a Bangor.
Bangor'dan biri geldi ve... öldüğünü söyledi.
Estábamos en Bangor y alguien vino y nos dijo que habia muerto. Nosotros buscando sentido a la vida y él se muere.
Hayır. Bangor, Maine'e gidiyoruz.
No, vamos a Bangor, Maine.
Size aktaracağım son şey ise, istikametimiz... - Bangor, Maine'e gidiyoruz.
Por último les diré que ahora nuestro destino es Bangor, Maine.
Bu şartlar altında, Bangor Uluslararası Havalimanı en emniyetli tercihimiz olacak.
En estas circunstancias el aeropuerto de Bangor es la mejor opción.
Ve hatta Bangor'a giden yol da olmayabilir.
Y podrían durar hasta Bangor.
Az sonra, Bangor sahasına, ilk alçalmamıza başlayacağım.
Muy pronto iniciaré el descenso sobre el área de Bangor.
Bangor alanına iniş için alçalmaya devam ediyorum.
Sigo descendiendo sobre el área de Bangor.
Bangor Kule burası AP Uçuş 29, tamam.
Torre de Bangor, aquí el vuelo 29 de American Pride.
Bayanlar ve baylar, Bangor'a hoş geldiniz.
Señoras y caballeros, bienvenidos a Bangor.
Ve bu da Bangor saatiyle 04 : 07'de olduysa şayet, o zaman, kentteki neredeyse herkesin uykuda olması gerekir.
Y si eran las cuatro y siete minutos en Bangor cuando ocurrió el pueblo entero debía de estar durmiendo.
Yaşlı kadını dükkandan çıkarken gördünüz, Bay Bangor.
Vio a la señora dejar la tienda, Sr. Bangor.
Bu kadar, Bay Bangor.
Eso es todo, Sr. Bangor.
Bangor Fuarı'nda bir maymun beslemiştim.
Alimenté un mono una vez en la Feria de Bangor.
Bangor'daki şartlar da kötü...
Las condiciones en Bangor son casi tan malas...
Hangi yol? Bangor'daki durum da kötü.
Las condiciones en Bangor son casi tan malas...
Ben de Bangor'dan San Francisco'ya, nerede bir kel bulursam sorgulayacağım. Bir uyum arayacağız.
Mientras, iré desde Belfast a San Francisco buscando al dueño de esto.
Eğer birisi Bayan Sara Moore'u ararsa onlara Bangor, Maine'deki otelinize geçtiğini söyleyin.
Si alguien llama a la Sra. Sara Moore... dígales que la localicen... en uno de sus hoteles en Bangor, Maine.
Bangor, Maine.
Bangor, Maine.
Evet, Bangor, Maine.
Eso es, Bangor, Maine.
PORT ARTHUR A.B.D. DENİZ ÜSSÜ BANGOR, MAİNE
Port Arthur, Base Naval de EE.UU. Bangor, Maine
Ne de olsa, bir haftadır Bangor Daily ile sohbet ediyorsun.
Has estado chismorreando - al diario de Bangor toda la semana.
Acaba neden : ben ne yaptım ki?
* Destino Bangor, Maine * Ah, no. ¿ Porqué? ¿ Qué he hecho?