Baran traducir español
116 traducción paralela
Pekala, Ben Arctus Baran, Ve bir Numaram yok.
Bueno, yo soy Arctus Baran y no tengo ningún número.
Bu bir zaman kaybı, Baran.
Esto es una pérdida de tiempo, Baran.
Onlar haklı, Baran, ve biliyorsun ki.
Tienen razón, Baran, y usted lo sabe.
Baran her parçanın analizi için beni kullanıyor.
Baran me encarga que los analice para hallar marcas de una partícula.
Anahtar Baran.
Baran es la clave.
Baran ve Ben...
Baran y yo...
Baran analizlerin hızlı yapılmasını istiyor Senin çok yavaş olduğunu düşünüyor.
Baran quiere el análisis del último lote. Cree que va muy lento.
Baran seni kontrol cihazıyla hemen öldürebilir.
Baran puede matarle en un instante con su dispositivo de control.
Şimdi sana ihtiyacı var, ama Baranı tanırım.
Quizá le necesite ahora, pero yo conozco a Baran.
Eğer Baran mürettabatına söyleme ihtiyacı duyarsa, bunu yapacaktır.
Si Baran cree que la tripulación necesita saber algo, se lo dice.
- Baran ın ne bildiğini biliyorum.
- Lo que sabe Baran, lo sé yo.
Sana söylemek için bir sebeb göremiyorum. Fakat kalanı için olabilirsin, Baran gibi bildiklerimi herkesle paylaşmıyorum.
No veo motivo para decirle a usted nada, pero puede estar seguro de que tampoco comparto todo lo que sé con Baran.
Söylediğim herşeyi Barana anlatabilirsin.
Puede decirle a Baran todo lo que le he dicho a usted.
Baran 5 dakikasını bile kontrol cihazları olmadan geçiremez.
Baran no duraría ni cinco minutos sin su dispositivo de control.
Baran ın gücünün temeli korku ve tehdit.
El poder de Baran se basa en el miedo y la intimidación.
Baran kontrol cihazları olmadan, beş dakika bile dayanamaz.
Baran no duraría ni cinco minutos sin su dispositivo de control.
Baran a olabildiğim kadar hızlı çalıştığımı söyleyebilirsin.
Dígale a Baran que trabajo lo más rápido posible.
Açıkça ortada ki Riker seni Baran dan uzaklaştırıyor. Ve sen bunu yapmaya devam ediyorsun. Neden?
Está claro que enemistarse con Riker, es enemistarse con Baran y, sin embargo, sigue haciéndolo. ¿ Por qué?
Baran şüphelenebilir.
Baran podría sospechar.
Beni buraya gönderen Baran dı.
Fue Baran quien me envió aquí.
Eğer bir an için Atılganın bilgisayarına giriş yapabilirsem... ve, Baran ikinci tarihi eseri elde ettiğinde Ne yapacak?
Si tuviera acceso al ordenador del Enterprise por un momento... ¿ Y qué hará Baran cuando obtenga el segundo artefacto?
Baran nerdeyse artık işe yaramadığımı hissetti, Beni bir sinir sıkıştırmasıyla öldürebilir.
En cuanto Baran crea que ya no soy útil, puede matarme con el servo neural.
O kişi BARAN gibi gözüküyor onun aldığı emir, ödemesini almak ve bu eserleri bu işin sorumlusuna teslim etmek.
Parece que Baran tiene que entregar estos artefactos al asesino para que le paguen.
O senin emirlerine uyuyordu, Baran.
Seguía sus órdenes, Baran.
Artık bitti Baran.
Se acabó.
Baran hiç birşeydi.
Baran no era nadie.
Sonuçta, Onlar BaranI Bekliyorlar.
Después de todo, esperaban a Baran.
Müdiremle tanışın. Bayan Baran.
Mi directora, la Sra. Barán.
Bayan Baran, Pittsburgh'a ve tüm Three Rivers bölgesine hoşgeldiniz.
Bienvenida a Pittsburgh, Sra. Barán, y a toda la zona de los Tres Ríos.
Bayan Baran?
¿ Sra. Barán?
Dr. Baran'ın çakmağı.
Es el encendedor del Dr. Barán.
Onu da Dr. Baran'ın ofisine bırak.
Lleva eso a la oficina del Dr. Barán.
- Dr. Baran'a kalmış.
Decisión del Dr. Barán.
Bayan Baran bayıldı! Gidelim.
¡ La Sra. Barán se desmayó!
Bayan Baran gayri resmi yardımımı istedi.
La Sra. Barán me pidió que le ayude informalmente.
Merak ediyordum. Dr. Baran, Pazar günü bu takımı mı giymişti?
Dígame, ¿ no sería este el traje con el que se fue el Dr. Barán?
Bayan Baran sizi çağırıyor.
La Sra. Barán la llama.
Eminim Bayan Baran, Dr. Baran'ın iş gezisinde olduğunu söylemiştir.
¿ No le dijo la Sra. Barán que el doctor se fue de viaje de negocios?
- Dr. Baran'ın ne ilgisi var?
¿ Qué tiene que ver el Dr. Barán?
Dr.Baran'dan olduğuna kesinlikle emin misin?
¿ Está completamente segura que es del Dr.?
Bu arada Dr. Baran'ı en son ne zaman gördün?
A propósito ¿ cuándo vio por última vez al Dr. Barán?
Bayan Baran'a Dr. Baran'ın plakasını araştırttığımı söylüyordum.
Decía yo que en Tránsito me informaron sobre las placas del doctor.
Evet, Bayan Baran bugün telefonda kredi kartı numarasını verdi.
Sí, la Sra. Barán me dio hoy el número de su tarjeta de crédito.
Bunda Dr. Baran'ı kullanabiliriz.
El Dr. Barán quedaría muy bien en esto.
Şu Dr. Baran mı?
¿ No es el Dr. Barán?
Ben Baran'ım.
Baran.
Baran. Eşkıya, döndün ha!
Baran, el bandido. ¿ Has vuelto?
Baranı aldın işte.
Tienes tu dinero.
Bayan Baran!
¡ La Sra. Barán!
- Dr. Baran burada mı?
¿ Está Guy?
Adı Baran'dı.
Se llamaba Baran.