Barely traducir español

That poor mountaineer # They say he barely kept his family fed

Este pobre montañés decía que a duras penas alimentaba a su familia

* Every time I move it seems I barely miss that damn boat *

Cada vez que lo muevo parece que casi llego tarde a cualquier lado "

Other times, I can barely see

Otros tiempos, yo apenas puedo ver.

I could barely even lift it now.

- Apenas puedo levantarlo.

Bir tane de Barely Legal lütfen.

Bueno, ¿ me puedes dar un Barely Legal, por favor?

Güçbela görmüştüm.

I barely saw him.

Sen zorlukla uyanıyorsun.

Te estas despertando You're barely waking

Ateş ettiğin anla ilgili bir şey hatırlıyor musun?

Recuerdas algo del tiroteo? Barely.

# Kanıtları olmadığını ben biliyorum, sen biliyorsun #

Episodio 14 "Poker? I barely know her"

"Zor Bela Kral Dergisi" Norveç Prensi Olaf

BARELY REGAL PRÍNCIPE OLAF DE NORUEGA

- Bir tane "Kısmen Yasal."

- Una de "Barely Legal".

"Barely Legal" adındaki Amerika'daki ilk büyük sergisi için harabe bir depoyu bir sergi salonuna dönüştürmek için ekibiyle birlikte gelmişti.

había llegado con su equipo para transformar un gran depósito abandonado en el escenario de su primera exhibición en EEUU : "Casi legal".

"Barely Legal" sanat camiasının bir anda bütün ilgisini çekerek sokak sanatının bütün dikkatleri üstüne çekmesine yol açmıştı.

"Casi legal" marcó el punto en el que el arte callejero se destacaba y atraía el repentino interés del mundo del arte.

- Barely on neyse, inanıyorum ki?

Un poco más de 10 años, si recuerdo bien.

Beyerly dönmüş.

Barely regresó.

Zar zor..

Barely.

"Barely alive..."

"Apenas vivo..."

"My lips ravaged, I can barely speak."

"Mis labios devastadas, Apenas puedo hablar".

"Barely breathing..."

"Apenas respirando..."

Barely Legal.

Apenas legal.

- Barely Legal? !

- ¿ Apenas legal?

- Şöyle böyle... telsizler iyi çalışmıyor.

Barely- - las comunicaciones no están funcionando bien.

Kaç kişi bizimle ayrılıyor. Barely 60

- Así que, ¿ en cuántas nos deja eso?