Bebeğim traducir español
39,062 traducción paralela
- Ben getiririm, bebeğim.
- Lo tengo, cielo.
Şovumuzu yapmak üzereyiz, bebeğim.
Estamos a punto de actuar en la calle, cariño.
Aman tanrım. Selam bebeğim!
Mi Dios.
Git ve istediğin zaman... suç işle, bebeğim.
Ve y comete los crímenes que quieras, cariño.
- Özür dilerim, bebeğim.
Lo siento, bebé.
"Tenini yalayarak eritmek istiyorum, bebeğim." Bu taraf bana yazılmış.
"Quiero sacarte la piel lamiendo tu cuerpo, nena". Ese lado es para mí.
Amerikalı muscle, bebeğim!
músculo americano, bebé!
Hadi, bebeğim, hadi.
Vamos, vamos...
Bebeğim gerçekten mükemmel.
Nena, es perfecta.
Ne, henüz erken bebeğim.
Es demasiado pronto, cariño.
- Emin ol bebeğim, olabildiğim kadar, normal olacağım. Randall, gözlerimin içine bak, lütfen.
Randall, mírame, a los ojos, por favor.
Evet bebeğim, bu bir Şükran Günü mucizesi!
¿ Aquí nos conseguirán una grúa? ¡ Sí, cielo, es el milagro de Acción de Gracias!
Bir sorun mu var, bebeğim?
¿ Va todo bien, cariño?
- Lütfen bebeğim.
- Por favor, cariño.
Efendim bebeğim.
Sí, cariño.
Hayır bebeğim, önce muzunu yemelisin.
No, cariño, tienes que acabarte el plátano antes.
İçeri git ve babanı bir gör bebeğim.
Id a ver a papá ahora, ¿ vale?
Masabaşında bir iş mi bebeğim?
Cielo, ¿ un trabajo de oficina?
Merhaba bebeğim.
Hola, cariño.
Hiç sanmıyorum bebeğim.
No lo creo, cariño.
Hey bebeğim Jungle Book'a ne oldu?
Cielo, ¿ qué ha pasado con el Libro de la Selva?
Teşekkürler, bebeğim.
Gracias, mi amor.
Orta yaş krizi, bebeğim.
La crisis de la mediana edad, cariño.
Mac, seni şu an öpebilirim, bebeğim.
Mac, podría besarte ahora mismo, colega.
Bebeğim, bütün hayatim birlikte bir yaşam sürmemizdi.
Cariño, todos los sueños que tuvimos de una vida juntos...
Evet, ağzının payını verdin bebeğim.
Sí. Díselo, amor.
Bebeğim, nasıl gidiyor?
Cariño, ¿ cómo va?
İsilik o bebeğim.
Es un sarpullido, cariño.
Klima patladı, bebeğim, birini çağırmamız lazım.
El aire está hecho polvo, cariño, vamos a tener que llamar a alguien.
Bebeğim, bunu alabilmek için birisiyle yatmam gerekti.
Cariño, tuve que acostarme con alguien para conseguirla.
Bekle, bekle. Kate, bebeğim,
Espera, Kate, cariño,
Bebeğim, bir şey yok.
Cariño, está bien.
- Öğle yemeğin, bebeğim.
- La comida, cariño.
- Son sayfadayım bebeğim, lütfen.
- Estoy en la última página, venga, cariño.
Ben bir bebeğim ve Ed McMahon tanrı.
Soy un bebé y Ed McMahon es un dios.
İnsanoğlunun bildiği bütün frekanslarla sana geliyorum bebeğim.
Yendo por ti en todas las frecuencias conocidas por el hombre.
Olmaz bebeğim, sen iteceksin ben süreceğim.
Uh-uh, bebé. Que está empujando. Estoy conduciendo.
- Bebeğim adamın 3 tane Super Bowl yüzüğü var.
- Cariño... El hombre tiene tres anillos de la Super Bowl.
Evet bebeğim, hazırlanmalıyım.
Sí, cariño, me tengo que ir.
Bradshaw'a laf yok bebeğim.
Cuidado con Bradshaw, cariño.
Oyun bu bebeğim.
Obra, cariño.
Bebeğim Florence Foster Jenkins filmleri bile var.
Cariño, ya tienen Florence Foster Jenkins.
İçim içimi yiyor bebeğim.
Me estoy volviendo loca, cariño.
Hey... bebeğim, şaka yaparız biz.
Mira... cariño, bromeamos sobre eso.
Bebeğim, haklısın.
Cariño, tienes razón.
- Bebeğim?
- ¿ Nena?
Devam et bebeğim, söyle lütfen.
Tú puedes decírselo, nene.
Merhaba, bebeğim.
Hola, bebé.
Onun için bir planın olduğunu bilmiyordum bebeğim.
No sabía que había un plan para eso, nene.
Sorun yok, bebeğim.
Está bien, mi pequeña señorita.
- Bebeğim!
- ¡ El bebé!