Bekar traducir español
3,914 traducción paralela
Bekar beyimiz geldi!
¡ Ha llegado el soltero!
Bekar, şehirdeki bir alışveriş merkezindeki güzellik salonunda çalışıyor.
Soltera, trabaja en un mostrador de cosmética en el departamento de venta en el centro de la ciudad.
Bekar kadınlar evlerinde yalnız olmamalı.
Las mujeres solteras no deberían estar solas en sus casas.
Annem ve Garrett ayrıldığından beri ikimizin bekar olmasının kutlama sebebi olduğunu düşünüyor.
Desde que mamá y Garret rompieron, piensa que las dos estemos solteras juntas - es motivo de celebración.
Bekar ebeveynliğin muhteşem dünyasına, hoşgeldin.
Bienvenido al maravilloso mundo de los padres solteros.
Yakışıklı ve bekar bir adam seninle meşgul olmak istiyor ve sen reddediyorsun.
Un doctor mono, soltero quiere salir contigo,
Çünkü kasabada bir çok bekar eşcinsel erkek var. Ayrıca arada bir gülümsese, Sasha da çok mutlu olurdu.
Hay algunos chicos gays adorables en la ciudad y Sasha sería mucho más feliz si sonriera de vez en cuando.
Tanrı bekar kadınları korusun. Baba, oğul, kutsal ruh.
Las solteras, sagrada trinidad.
Ben de eğitici hikayeye sahip acınası bekar arkadaşı olan kişi olacağım.
Y yo usaré a un amiga patética con una historia cautivadora.
40'ını geçmiş ve sevgilisinden ayrıldıktan sonra yeni birisiyle tanışmaktansa devekuşu tepmişe benzeyen bekar kadını biliyor musun?
¿ Sabías que es más probable que una mujer soltera de más de 40 años sea atacada por un avestruz a que conozca a un nuevo hombre después de una ruptura?
Beverly Hills'in en seçkin bekarı.
Es el soltero más codiciado de Beverly Hills.
Ben Ben Wheeler, Emma'nın dürüst ve bekar babası.
Soy Ben Wheeler, el padre hetero y muy soltero de Emma.
Beni zamanın olduğu zaman ara,... bekar Ben.
Llamamé algún día, muy soltero Ben.
- Evet. - Bekar mı?
- ¿ Está soltero?
Bekar olmak acayip pahalıymış meğer.
Resulta que llevar una vida honesta cuesta mucho dinero.
Bana söylemedi, çünkü ben, hiçbir beklentisi olmayan,... acınılacak bekar bir kadınım.
No me lo dijo porque siente pena por mí... porque soy una patética solterona que no tiene posibilidades.
Derek Jeter'dan sonra New York'taki en gözde bekar erkek kesinlikle sensin bence.
Sabes, aparte de Derek Jeter, apuesto a que eres el soltero más elegible de Nueva York.
Kokomo'lu küçük kasaba kızı New York'un en gözde bekarını öpüyor.
Sólo una pequeña chica de Kokomo besando al mejor soltero de New York.
New York'un en gözde bekarı unvanını almadan önce bir sonraki adıma geçmenin zamanı gelmedi mi sence?
¿ No crees que es hora de que tomes el siguiente paso antes de que te ganes de verdad el título del soltero más deseado de Nueva York?
"Ah, bekar kuzenim Zach ziyarete geliyor, ve benim erkek versiyonum, ki bu da demektir ki harika biri, ve siz ikiniz randevuya çıkmalısınız."
"Mi primo Zach viene de visita... y es una versión de mí en masculino, así que es genial... - y deberían salir".
Bekar evin gibi miydi?
¿ Era como tu piso de soltero?
... ben de bir bekar olarak Seul'da yaşarken, kaçırıldım.
Yo, la refulgente soltera, vivía sola en Seúl... antes de ser secuestrada.
Tatlım, otobüsle giden kişiler lise terkler, bekar anneler ve sahte sarışınlardır.
Cariño, las únicas personas que cogen el autobus son desertores escolares, madres solteras y rubias de bote.
Göbeğim belli olduğunda, bekar bayanlar bana Buda diye sesleniyorlar. Ve şans için beni ovuşturuyorlar.
Si engordo las solteras acarician mi barriga para la suerte y me llaman Buda.
Göbeğim belli olduğunda, bekar bayanlar bana Buda diye sesleniyorlar. Ve şans için beni ovuşturuyorlar.
Cuando tengo barriguita, las solteras me llaman Buda y me frotan para que les de suerte.
Bekar bir anneyim ve olaylar bazen oldukça karmaşık bir hal alıyor.
Soy madre soltera, y algunas veces las cosas se ponen caóticas.
Ben Chris bekarım ve avukatım. Ayrıca o kırtasiye yakın bir arkadaşa verilecek uygun bir hediye olmasına rağmen - Gayet klas bir adamım ve size bir içki ısmarlamak isterim. "
Me llamo Chris, estoy soltero, soy abogado, y a pesar de que creo que los productos de papelería son un regalo apropiado para un buen amigo, soy un tío majo, y quiero invitarte a tomar algo. "
Neden bekar anneler ofise geldiğinde kullandığınız sesinizi kullanıyorsunuz?
¿ Por qué estas usando la voz que usas cuando vienen madres solteras a la oficina?
Hâlâ bekar olmamın kız kardeşimi deli ettiğini ve belki bunu öbür dünyada kullanabileceğimi söylediğini hatırlıyorum.
Y recuerdo mi hermana diciendo que la enloquecía que aún fuese soltero y, tal vez, pueda usarla en el más allá. Will, están muriendo.
Bu sabah Will'in hâlâ bekar olmasının seni deli ettiğini söyledin.
Esta mañana, dijo que la volvía loca que Will aún fuera soltero.
Teşekkürler Carrie, New York'ta hepimiz sıradan alaycı bir bekar kadın gibi yaşamalıyız.
A través de Carrie todas vivimos la típica vida de todas las solteras de la ciudad de Nueva York.
Ben New York'ta yaşayan sıradan bir bekar kadınım!
Yo soy la típica soltera de la ciudad de Nueva York.
Ben bu bekar olma işinde yeniyim ve...
Lo siento. Soy nuevo en todo esto de estar soltero, y...
Bütün bekar kadınlar.
- Todo mujeres solteras.
Çevresinde sinsice gangsterlerin dolaştığı Biyolojik annem bekar bir üniversite öğrencisiydi.
Mi madre biológica fue una estudiante soltera que estuvo saliendo a escondidas con un gánster del sur de Boston.
- Bekar bir anne.
Madre soltera.
Bekar olduğuna emin misin?
¿ Estás segura de que estás soltera?
Evet, bekarım, çok çok bekarım.
Sí. Estoy soltera, del todo, muy, muy soltera.
Bekar, yalnız. Buradaki işinden başka konuşacak bir şeyi yok.
Soltera, sola, su posición aquí es lo único de qué hablar de su vida.
Victorian döneminde bu kabul edilemezmiş. Bekar bir genç kadının hamileliği.
Durante la época victoriana, era impensable que una mujer soltera se quedara embarazada.
İkimiz de bekar anne olmanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz.
Bueno, ambas sabemos lo duro que es ser madre soltera.
- Tam bekar erkek evi.
Es un piso de soltero total.
Kim randevu sitelerindeki profilinden daha falza istek alır? Eski fahişe mi, bekar anne mi?
¿ De quién perfil de citas en internet tendría más visitas... una ex-prostituta o una madre adolescente soltera?
Hey, şu yakışıklı, bekar erkek kardeşin?
Oye, ¿ y ese hermano soltero tan guapo que tienes?
- Bekar ol ya da olma New York'un en gözde bekarı unvanı senin için iyi bir şey.
Significa que ser el soltero más codiciado de New York, sea verdad o no, es bueno para ti.
Sen Amerika Güzeli olamıyorsun, Ben Bekar'a katılamıyorum.
Tú no puedes ser Miss América, yo no puedo ir a The Bachelor.
Böyle giderse yaşlanıp bekar bir şekilde ölecek!
A este paso, morirá soltero y viejo.
Ve bekar?
Ese hombre es guapísimo... ¿ y soltero?
Bunu bilmem iyi oldu. Emma'nın bekar babası.
Es bueno saberlo, el padre muy soltero de Emma.
Bekar mı?
¿ Es soltera?
Bekar annelik, bir o kadar da iş.
Madre soltera, todo ese trabajo.