Ben gençken traducir español
336 traducción paralela
Ben gençken bu kadar çabuk gelmezdi ama sanırım içerik aynı.
Vienen más rápido que cuando era niña pero creo que lo de adentro no cambia.
Ben gençken, kızlar bana hediyeler getirirdi.
¿ Qué te crees que es esto? ¿ Crees que puedes engañarme así?
Ben gençken şöyle derlerdi ; insan yalnızca meyveli ağacı taşlar.
Cuando era joven, se decía que la gente solo tiraba piedras a los árboles que estaban cargados de fruta.
Hatırlıyorum da, ben gençken, ünlü bir yazar vardı ne zaman geldiğimi görse, arka kapıdan kaçardı.
Recuerdo que, cuando era joven, había un escritor conocido que se iba corriendo por la puerta trasera cada vez que me veía.
Ben gençken, hemşirelerin güzel olduğu yönünde bir düşünce vardı.
Cuando era joven tenía la impresión de que las enfermeras eran bonitas.
Ben gençken insanların bana karışmasından hazzetmezdim.
No me gustaba que la gente interfiriera conmigo cuando yo era joven.
Ben gençken, hep derdim ki "İnsanlarla vaktimi öldürmek yerine yalnız kalırsam daha mutlu olurum."
Cuando era joven, siempre decía... "Si sólo pudiera quedarme solo... en vez de perder el tiempo con la gente, sería feliz."
Blom ve ben gençken.
Cuando Blom y yo éramos jóvenes.
Ben gençken yanımda ikinizden biri olsa, ben de baştan çıkardım.
Yo, joven y con uno de vosotros, también habría tenido la tentación.
Ben gençken, ev hanımlığımızla gurur duyardık.
Cuando yo era joven, nos enorgullecía ser buenas amas de casa.
ben gençken bunlardan daha büyük İşler yapmıştım doğrusu.
Si yo hubiera visto qué había por delante de más joven... no tendría estos problemas.
Şey, ben gençken, büyük umutlarım vardı. Fakat sonra yıllar geçtikçe, kimse sormadı.
De niña tenía esperanzas,... pero pasó el tiempo y no hubo nadie.
Ben gençken İmola otuzlarındaydı.
Imola tenía unos 30 años cuando yo era un chaval.
Ben gençken şarkı söylemeyi çok severdim. Benim için bir tutku, bir hobiydi.
Cuando era joven me gustaba cantar, era una pasión, un hobby.
- Ben gençken...
Bueno, verás, cuando yo era muy joven...
Ben gençken California'ya gitmek istiyordum ama olmadı işte.
Cuando yo era joven pensaba ir a California, pero... Bueno, ya ven.
Ben gençken, zaman değerli idi.
Cuando yo era joven el tiempo era precioso.
Ben gençken gerçek orjiler vardı.
Cuando yo era joven, había orgías de verdad.
Ben gençken. insanlar orta çağa özgü yollarla ceza veren Ğ'yi beğenirdi.
Cuando yo era joven la gente así era castigada al estilo medieval.
Ben gençken bunu anlamamıştım.
Cuando era joven no estaba... consciente de ello.
Ben gençken hünerlerini izlerdim.
Él sabía cómo hacerlo cuando yo era muchacho.
Evet, ben gençken yabancı isimler daha yaygındı.
Sí. Antes estaban de moda nombres extranjeros :
Ben gençken yapmış olmalıyım.
Debe haber sido cuando era más joven.
Annenle ben gençken Kanada'ya gitmek istiyorduk ama hiç gitmedik.
De jóvenes tu madre y yo quisimos ir a Canadá. - No sé por qué no fuimos.
Eğer kurtların büyük olduğunu düşünüyorsanız onları bir de ben gençken görecektiniz!
¡ Si crees que los lobos son grandes ahora deberías haberlos visto cuando yo era joven!
Ben gençken ve korkmam için sebebim olması gerekirken hiç korku hissim olmadı!
Cuando era más joven y debía tener razones para tener miedo, no me daba cuenta de que las tenía.
Ben gençken, şirin bir dereydi.
Cuando era joven, era una excelente fuente.
Ben gençken benimle ilgili tüm kararları ailem verdi.
Cuando era joven, mis padres tomaban todas mis decisiones.
Bir kardeşim vardı fakat ben gençken öldü.
Tenía un hermano, pero murió siendo joven.
- Ben gençken...
- Cuando yo era joven...
Ben gençken, millet senden bahsederdi. Senin bildiğin şeylerden bahsederlerdi.
Cuando yo era joven... solíamos hablar de usted, que conocía cosas,
Fakat annen ve ben gençken, insanlara yardım etmeye çalışırdık.
Pero de jóvenes, tu madre y yo tratamos de ayudar a la gente.
Hayır, Spock'un ne yaptığını hiç bilmedim ki ben gençken, dağlarda kaybolurdu.
No. No. Nunca supe lo que estaba haciendo Spock.
Ben gençken... beyaz adam geldi ve halkımın topraklarını istedi.
Cuando era joven... vino el Ojo-Blanco y quiso la tierra de mi pueblo.
Ben gençken Lindo teyze annnemin en iyi arkadaşı ve en kurnaz düşmanıydı.
Cuando yo era niña, tía Lindo era la mejor amiga y la peor enemiga de mamá.
Gençken, neredeyse ben de olacaktım.
De joven estuve a punto de convertirme en pintor.
- Ben gençken, salondu.
Entren al salón.
- Eskiden, ben daha gençken... - Daha mı?
- Una vez, cuando era mucho más joven...
Ben de babamı çok gençken kaybettim.
Mi padre también murió siendo yo joven.
Gençken ben de böyleydim.
De joven, yo también mostraba demasiado celo.
Gençken ben de bu şekilde konuşurdum.
Yo solía hablar así cuando era joven.
Gençken ben de sizin gibiydim.
Cuando era joven, era como usted.
Ben gençken yorgun ve perişandım.
- Cuando yo era joven, estaba cansado.
Çok gençken ben... şimdiki gibi arkadaşım yoktu.
Cuando era joven, no tenía hermanos como ahora.
Ben de aynı şekilde hissettim, ama gençken.
Sentía lo mismo, pero cuando era más joven.
Gençken, ben de atlayış yapardım.
Cuando era más joven, también me gustaba zambullirme.
Ben daha gençken, alkolüne oynardık.
No sé, cuando era joven estaba la bebida.
Ben... gençken... büyükbabamın güçlü ve akıllı bir bireyden... kendi evine bile zar zor dönebilen... çelimsiz, ufacık bir adama... dönüşmesini izledim.
Cuando yo era... joven recuerdo ver a mi... abuelo pasar de ser un hombre fuerte e inteligente a un... frágil anciano que apenas encontraba el camino de casa.
Ben henüz gençken fotoğrafçılık benim takıntımdı.
Cuando era más joven... la totografía era una verdadera obsesión para mí.
Gençken ben de öyle düşünürdüm ama düşüncelerim değişti.
Yo también pensaba así cuando erajoven, pero las cosas cambian.
Ben çok gençken Makao ya geldim.
Vine a Macau cuando era muy joven.
gençken 53
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gelemem 35
ben gittim 40
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gelemem 35
ben gittim 40
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben gayet iyiyim 35
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23
ben gitmiyorum 138
ben görüyorum 25
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23
ben gitmiyorum 138
ben görüyorum 25