Bildiğiniz üzere traducir español
483 traducción paralela
Bildiğiniz üzere... malum üzücü olay gerçekleştiğinde... maalesef ki kızlarınız mirastan pay alamayacaklar.
Como usted sabrá, cuando cierto melancólico evento ocurra, me convertiré en involuntario sujeto que desheredará a sus hijas.
Bildiğiniz üzere, kılıçlar kesinlikle 60 dekagramdan ağır olmamalı.
- Entendido. - Muy bien. Sabrán que el peso de los sables no debe exceder de un máximo de 60 decagramos.
Beyler, bildiğiniz üzere okültün güvenilirliğini kanıtlamadaki en büyük engel gerçekleri ararken karşılaşılan yalanlardır.
Caballeros el obstáculo para probar la autenticidad de lo oculto está en encontrar hechos.
Bildiğiniz üzere, şimdi topunuzu uzağa fırlatma hakkına sahibim.
Como ya sabe, ahora tengo derecho a quitarle su posición..
Bildiğiniz üzere, çok köklü bir aileyiz.
Somos una familia muy antigua, ya sabe.
Bildiğiniz üzere, Profesör Bernstein'ın akrabası yoktu.
Como debe usted saber, el profesor Bernstein no tenía parientes vivos.
- Bildiğiniz üzere.
- Como ya sabe.
Ve bildiğiniz üzere tedavisi olmayan bir hastalık yüzünden ölüyor.
Y como todos sabemos... él se está muriendo de una enfermedad incurable.
Kafatasının içinde, bildiğiniz üzere Doktor var olan dokular ölüyor.
Dentro de este cerebro, como Ud. bien sabe, doctor... hay tejido que está muriendo.
Bildiğiniz üzere, burada Avrupa'nın her yerinden gelen sanatçılar var.
Ya sabe, señora, aquí tenemos artistas de todas partes de Europa.
Demokrasilerde Başkan ve Senato, yetkilerden bir kere sorumlu olduğu vakit karar verir, sonra müzakere eder ve askeriyenin muhalefeti ile karşılaşırsa ki bildiğiniz üzere ta başından beri bu anlaşmaya karşılar. Bunun sonuca bağlanması gerekir.
En una democracia... una vez el presidente y el Senado, como autoridades responsables... toman una decisión... la discrepancia del Ejército... que se ha opuesto al tratado desde el principio, debe cesar.
Ulusumuzun çöküşü karşısında iç sorunlarda kendimizce önemsiz meselelerde intikam alarak kedimizi avuttuk. Bu tutum bildiğiniz üzere daha sonra uzun bir süre böyle devam etti.
y así nos consolamos de la caída de nuestra nación consiguiendo pequeñas venganzas en materias de asuntos internos, una tendencia que, como usted sabe, continuó mucho después.
Bildiğiniz üzere, Fransızlar hile konusunda ustaydılar.
Como sabe, los franceses son muy buenos engañando.
Ama bildiğiniz üzere, takip eden yıllarda Vichy halkı bunun siyasetin küçük bir parçası olduğunu ve gerçekten ciddi bir şey sayılamayacağını açıklamaya çalıştı. Bu beni şaşırtıyor.
Ya sabe, cuando 7,000 jóvenes, muchos de los cuales podían haberse convertido en los líderes de nuestra nación, son masacrados con el uniforme de otro país.
Gayet iyi bildiğiniz üzere babanızla tanışma onuruna da erişemedim.
Y a su padre, como ya sabrá, no he tenido el honor de conocerlo.
Bildiğiniz üzere bu araştırma projemizi yarı kamu, yarı özel sektör destekleriyle sürdürmekteyiz.
Como ustedes saben, nuestro proyecto de investigación... fue promovido y financiado por el Estado. Nosotros no fijamos su mandato.
Bildiğiniz üzere, bizim hikayemiz iki ünlü... resim koleksiyonu ile başlıyor.
Toda nuestra historia en realidad comienza, sabes, con dos famosas colecciones de pintura.
Sizin de bildiğiniz üzere Lancelote öldü.
Lancelote está muerto como ya lo sabes.
Bildiğiniz üzere geçen ay, tatil köyünü yeniden açtık.
El mes pasado, como ya saben, reabrimos nuestras puertas.
Bildiğiniz üzere benim siyasetle işim olmaz.
Sabes que no tengo ningún tipo de ambiciones políticas.
Bildiğiniz üzere bu kendine özgü ve hassas bir iş.
Como saben, es una industria más vulnerable que la mayoría.
Bildiğiniz üzere, Ay öldürür.
La luna mata, lo saben.
Bildiğiniz üzere, Cannonball'un favorileriyizdir... ve içinizden biri veya ikinizde... kazanan araba ile yolculuk yapmak istermisiniz?
Como sabrán, somos los favoritos para ganar el Cannonball. ¿ Desearía ir una de Uds. o ambas en el vehículo vencedor?
Tabiki bildiğiniz üzere... ulusun 10,000 seçkin ve kuşkucu otoyol polislerii... peşimize düşmek için başlamamızı bekliyor, ama pozitif düşünelim.
Tomen en cuenta que tal vez unos 10.000 policías... los estarán cazando durante toda la carrera. Pensemos en positivo.
Bildiğiniz üzere, biz... favorileriz... yarınki yarışı... kazanacak olan... Yarış, dökülecek olan...
Como sabrán... somos los... favoritos... para ganar... mañana... y diluviará...
Bildiğiniz üzere, Yıldız Savaşçılarını bulmak için ümitsizce bir arayışa girdik.
- Como saben, nos encontramos en una empresa desesperada... - Discúlpeme. Discúlpeme.
- Bildiğiniz üzere yakında yanınızdan ayrılıyorum.
En poco tiempo, dejaré de estar a su servicio, como Ud. sabe.
Gitmek için detaylı plan ve para gerektiren, bildiğiniz üzere ulaşımı güç, çorak bir yer.
Es un sitio inaccesible, érido que exige, como sabrén, un gasto y planificacién colosales, para llegar.
Bildiğiniz üzere,
- ¿ Qué hablan entonces?
Bildiğiniz üzere Ortadoğu'da büyük bir kriz yaşamaktayız.
Como saben, tenemos una crisis grave en Oriente Medio.
Sizin de bildiğiniz üzere yıllardır isyancıları ve suçluları sürgüne gönderiyoruz. Sizin gibi, onlarda ölümsüzlüğe sahip.
Como bien sabes, por muchos años, exiliamos a rebeldes y criminales... quienes, como tú, poseen una inmortalidad profana.
Bildiğiniz üzere şu sevgiye aç köpekçik burada eğlenceyi öğrenecek.
Ustedes ya saben que con un poco de amor cualquier cachorro crecerá y será un atado de alegría.
Kariyer yapmaya devam etti, bildiğiniz üzere. Onunla gurur duyuyorum.
Luego ella continuó la trayectoria de su carrera como sabéis de lo que estoy orgulloso.
Lütfen herkes yerleşsin. Bildiğiniz üzere bizimle sinema oyunculuğu hakkında konusması için bu sabah, Bay Jeremy Irons'ın gelmesini umuyorduk.
Como deben saber, contábamos con tener al Sr Jeremy Irons para hablarnos sobre el arte de la interpretación.
Ajan Powell, bildiğiniz üzere müvekkilim Ed Lombardo...
Agente Powell, como Ud. sabe, mi cliente, Ed Lombardo,
"Bildiğiniz üzere ailem İtalyan kökenli." "Babam kasaplık mesleğini icra ettiği için söz konusu hakaret daha da ağırıma gitti."
"Mis padres provenían de Italia... y mi padre desempeñaba el oficio de carnicero, lo que hizo que la observación cabeza de salame fuera particularmente ofensiva".
Bildiğiniz üzere Frengiler on bin fıçı tula çileği şarabı almakla ilgileniyorlar.
Los ferengi quieren comprar 10.000 cubas de vino tulaberry.
Bildiğiniz üzere, amaç oyunu kazanmak değil ama...
Como Uds. saben, el objetivo no es ganar el juego, sino...
Sizin de bildiğiniz üzere artık çok vaktim kalmadı.
Hola. Como sabrán, no estaré por aquí mucho tiempo más.
Bildiğiniz üzere, burada çok tuhaf bir durumla... karşı karşıya kaldık.
Como saben, nos encontramos en una situación muy peculiar.
Bildiğiniz üzere, Akdor'da kanlı bir iç savaş hüküm sürmekte.
Como sin duda sabrán, Akdor está enfrascada en una sangrienta guerra civil.
Bildiğiniz üzere ben çiftler terapisinde işinin ehliyimdir.
Como ustedes saben, soy un especialista en terapia de pareja.
Bildiğiniz üzere, bütün hayatım hayatımın içine etmenin verdiği utançla yaşamak zorunda kalarak geçti.
La mayoría de mi vida había vivido con la vergüenza de ser un inútil.
Bildiğiniz üzere, ilgi alanım ; ... binlerce yıl süren mutasyonlar değil kendini tek bir nesilde ortaya çıkaran atlamalar.
Como saben, mi interés no se centra en mutaciones graduales que duran milenios, sino en los saltos que se dan en una sola generación.
Bildiğiniz üzere, Fantasia, ebedi bir çalışma demektir.
Saben, Fantasía fue creada para ser un trabajo en progreso perpetuo.
Çok iyi bildiğiniz üzere, basit bir sebepten dolayı bebeklere izin vermiyoruz.
Sabeis muy bien que no admitimos bebés por una razón muy simple :
Bildiğiniz üzere annemi o öldürdü.
mató a mi madre.
Bildiğiniz üzere, Vitajex uluslararası ilaç ailesinin altıncı koludur.
Quiero que sepa que Vitajex es la 6ta.
Anladığımız üzere ısı kalkanı Komuta Modülünden koptu ve bildiğiniz gibi ısı kalkanı dünya atmosferine yeniden girişte oluşan ısı artışına karşı Modülün yegâne korumasıdır.
Evidentemente, el escudo térmico se separó del módulo de mando y, como saben, el escudo térmico es la única protección que tiene el módulo contra el calor que se forma en la reentrada en la atmósfera terrestre.
Emevilerde araptı bildiğiniz üzere...
Y los moros son negros.
Her neyse, gösteriye devam, bayanlar ve baylar. Bildiğiniz gibi, Boo sizlerin bu hafta ortası eğlentinize keyif katmak üzere yeni yetenekler bulabilmek için her şeye göğüs gerer ve bu aralıksız görevinde her yere gider.
Señoras y señores, ustedes saben bien que Boo se esfuerza y va a todas partes buscando nuevos valores para todos ustedes.