Birer birer traducir español
9,725 traducción paralela
Sonra da eklemlerini birer birer çıkaracağım.
Luego, voy a dislocar tus uniones una a la vez.
Gerçeği duymak yerine peşimize düşmeyi, birer birer ortadan kaldırmayı tercih ettiler.
Prefieren cazarnos, tomarnos uno a uno, antes que saber la verdad.
Ama bunlar sadece birer diş gösterme.
Cuando en realidad estan mostrando sus colmillos
Ayrıca size tavsiye vermek için buradayım. Eğer onu ve takımını projeden uzaklaştırmazsanız, uçaklarınız birer kaçakçılık gemisine dönüşecek.
Te garantizo... que si no excluyes a este hombre del equipo, vuestros aviones serán usados para el contrabando.
Bütün radyo evleri birer Hydra bölgesi mi?
¿ Acaso cada Radiosahck es un puesto de HYDRA?
-... birer gizemden ibaret.
- un misterio.
Bu iğrenç yaratıkların birer silah olduğunu anlamalısınız. Farkında olmasalar bile.
Debes entender, estas criaturas son armas... abominaciones...
Coulson ve Skye'a raporumun birer kopyasını verdim.
Dejé a Coulson y Skye copias de mi informe.
Ekibindeki herkes birer S.H.I.E.L.D. ajanı.
Todos en tu equipo son agentes de S.H.I.E.L.D.
Onlar bizim birer parçamız.
Son parte de nosotros.
İnternetin dondurmayı öldürdüğünden emin değilim ama onun yerine birer bira içmeye ne dersin?
No estoy segura de que el internet haya matado al helado, pero, ¿ qué tal si tomamos un licor de malta de 40 onzas en su lugar?
Bunca yıldır güvende olmamızın sebebi bizlerin birer sır olmasıydı.
Lo único que nos ha mantenido a salvo todos estos años... es que éramos un secreto.
- Sonra birer kusur olduğumuza karar verdiler.
Después decidieron que éramos un error.
- Bu insanlar birer tehdit.
- Esta gente son una amenaza.
Sizin için bir anlamı var mı bilmiyorum ama harika birer cerrah olacağınızı düşünüyorum.
Pero por si sirve de algo, lo vais a hacer genial, chicos.
Birer kadeh şarap içeriz.
Tomaremos un jerez.
O adamlar birer katil.
Ellos son asesinos.
Birer suçluya dönüşeceğimizi nerede çıkardın?
¿ Qué te hace creer que adoptaríamos una vida de delito?
Bizim için birer şampanya almama ne dersin?
¿ Qué si nos consigo algo de champagne?
Ve gerçek insanlar birer taş değillerdir.
Las personas de verdad no son piezas.
Yürüyün ve iyi birer dünya vatandaşı olun.
Y salid y sean buenos ciudadanos del mundo.
Her üç seferde birer felaketti.
Las tres fueron desastres épicos.
İkimiz de daha iyi birer ebeveyn olmaya odaklanmalıyız.
Centrarnos en cómo ambos podemos ser unos buenos padres.
Müritleri de birer katil.
Sus seguidores... sus seguidores son unos putos asesinos.
Aslına bakarsanız, nazarımda hepiniz birer kahramansınız. Özellikle siz Dr. Wells.
En realidad, todos ustedes son héroes en mi libro, especialmente usted, Dr. Wells.
Geleceği parlak birer bilim adamlarıydık. Sonra birden her şey Tess'in ölümüyle değişiverdi.
Éramos jóvenes científicos prometedores, y tras la muerte de Tess todo cambió.
Senin gibi başarısız olanlarsa birer istisnadır.
Fracasos tales como tú son solo una excepción.
Mardon, Nimbus, Shawna her yaparlarsa yapsınlar onlar sonuçta birer insanlar.
Quiero decir, lo Mardon y Nimbus y Shawna hicieron, son seres humanos.
Eve geldim ve Lee ile birer içki içtik.
Volví a casa y me tomé una copa con Lee.
Birer içki içelim.
Toma un trago conmigo.
Dediklerimden eminim ve bu teklifi karşılayabiliriz. Size göstereceğim. Mulan mülkleri değerli birer varlık olarak görülmeyi hakediyor.
Estoy segura de que puedo ofrecerles una propuesta que les mostrará que Inmuebles Mulan es el valioso activo que se merecen.
Mac ve sen kumarhanenin önünde birer engeldiniz. Ve Levi şimdi ikinize de sahip.
Mac estaba en medio respecto al casino y a ti y ahora Levi tiene ambas cosas.
Bunların hepsi birer testmiş gibi geliyor.
¿ No estás un poco curiosa? Siento que todo esto es una prueba.
Nihayet size bahşedilen yeteneklerle birer Elçi olarak uyandınız.
Finalmente habían despertado como mensajeros y se les dieron sus dones.
Bizlerin birer hedef olduğunu Rose'nin de bizi kandırdığını, söylüyor.
Dice que somos el objetivo, y que de alguna manera, Rose nos ha estado estafando.
Diyorum ki belki birer kahve içip tekrar gelirsiniz taramanızı istediğim bir yer daha var.
Bueno, eh... tal vez ustedes pueden ir a tomar un poco de café y volver, porque no hay otro lugar que necesito comprobar.
Ama çocuklar onlar boş birer sayfa.
Pero los niños, ellos son tabula rasa.
- Ama siz ikinize birer içki ısmarlayabilirim.
Pero estoy dispuesto a comprar a los dos una bebida. Sí.
İkimiz de korunaklı birer çocukluk geçirmişiz.
Ambas tuvimos una niñez segura.
Paramı aldıktan sonra otelimde birer içki içebiliriz.
Voy a cobrar, podríamos tomarnos un trago en mi hotel.
Birer oryantasyon paketi ve akıllı saat alacaksınız. Bu da sizin belirlenen yere ulaşmanızı sağlayacak.
Recibirá un paquete de orientación y un reloj inteligente, que le dará acceso a su vivienda designada.
- Onlar da birer insan.
- Pero son seres humanos
Biz onlara ahkam kesmeleri için birer kürsü verdik.
les damos una caja de jabón para pararse.
İki taraf da namağlup. İki takımın da namı bütün ülkeye yayılmış birer oyuncusu var.
Ambos están invictos, ambos tienen a uno... de los atletas más codiciados de la nación.
Biz birer sembolüz.
Somos un símbolo.
ve her kıtadan milyonlarca insanın hayatını değiştirebilecek bir hakikati, buradan herkese duyurmamızın simgesi olarak birer mum yakmanızı istiyoruz.
Que traerá paz al mundo. Que cambiará toda la injusticia social. Que cambiará la vida de millones de personas... en todos los continentes.
Eğer büro içeride çizilen tasarımla beraber her birine birer ajan gönderirse hangi santralde bulunduğunu ve cinayetin kanıtını bulabilir.
Si el Bureau envía agentes a cada una... que tenga la distribución que ella dibujó, podrían identificar en la que ella estuvo... y encontrar evidencia del asesinato.
Bunlar birer rün.
Son runas.
Tutuklama altıgeninin birer parçası bunlar.
Son parte de un hechizo para atrapar.
Hepsi birer seksi şırfıntı.
Son gatos super, pero significa estupido.
Bize birer içki daha verebilir misiniz?
Hey, ¿ podríamos conseguir una ronda más, por favor?