English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Blaır

Blaır traducir español

99 traducción paralela
Orada olanlar için çok üzgünüm. Ama "Blaır Cadısı" ışığında..... ne düşünüyordun bilmiyorum.
Lamento lo que pasó ahí pero a la luz de The Blair Witch...
Hayır böyle değil, çok kötü, kötü.
No, es que... No, demasiado bla, bla, bla.
Yani, laf, laf, laf, giriyorum, tanıştırılmalar, tanıştırılmalar, sonra büyük yıldızımız - sen - görünüyorsun.
Así que bla, bla, bla, entro yo, presentaciones, presentaciones, y entonces nuestra gran estrella, o sea tú, hace su aparición.
Her hafta dır dır.
Todas las semanas : Bla, bla, bla.
Onu son gördüğümde, dırdır ediyordu.
La última vez que la vi, bla, bla, bla.
Dırdır, vır vır.
bla, bla, bla.
Dır, dır, dır.
Bla, bla, bla.
Dırdır, vır vır.
Bla, bla, bla.
İşbirliğin göz önüne alınır. Falan filan.
Su cooperación se tendrá en cuenta, bla, bla, bla.
... ıvır zıvır işte...
bla, bla, bla...
Dır, dır, dır, dır, dır!
Bla, bla, bla, bla!
Dır, dır, dır!
Bla, bla, bla!
Orada çalışırım.
.. bla, bla, bla.
Kyle ve arkadaşları aptaldır, fakat onlar konuşabilir.
Kyle y su grupo son estúpidos, pero son puro bla, bla, bla.
İnternette dolaşır ve Morrissey dinler.
Navega la inter-bla bla y escucha Morrissey.
- Bir "Blaır Cadısı" daha.
Otro Blair Witch Project.
Bir çocuk, kızı terk ediyor. Kız beni çağırıyor. İntikam alıyorum.
Un tipo deja a una chica, ella me llama, yo impongo la venganza, bla bla bla.
Bla bla.... Kısır döngüde sıkışıp kalmış.
Estancado en repeticiones perpetuas.
Şöyle diyecek "bla, bla, bla benim satırım."
Decía : "Bla, bla, bla. Mi texto."
- Vır vır konuşuyordu.
¿ Distrayéndolo? Usted sabe, bla, bla, bla.
Eve geliyorum ve duygusal olarak hazır değilim, ve açılamıyormuşum, ve dır dır dır.
Que no la apoyo emocionalmente, que no me abro y bla, bla, bla.
Şuradakini görüyor musun? Vır vır vır...
Con ella todo es bla, bla, bla.
Hayır, o... terapiye gitti falan filan.
No, fue... Comenzó terapia, y bla, bla, bla.
Tamsayılar rakamlardır...
Los enteros son números... bla bla bla...
Daha güçlü olanlar ise aradaki boşluğu kapatır falan filan.
"Uno más fuerte puede cerrar la brecha entre..." Bla, bla.
Vır vır vır.
- Bla, bla, bla, bla.
Hayır, yapma şunu... Seni dinlemeyeceğim. Bla-bla-bla...
No hagas eso : "voy a la la la".
Boşa bağırırsın.
Es a prueba de ruidos Bla, bla bla...
"R.C.19, yasasının şartına göre " Melezleşme yasasıyla ilgilenen mahkemede " yada-yada-yada-yada,
"La provisión de la ley, R.C. 19, la cual prohibe a la corte de disfrutar de la" bla - bla - bla - bla,
O ona cevap veriyordu, o da ona. "Ne saldırıyorsun!" "Sen başlattın!" "Bla!" "Bla!" "Bla!"
Y mientras se peleaban, por qué me juzgas...
Kadın Eski Ahit'teki Tanrı gibiydi. Adam "Neden hemen saldırıyorsun bla bla bla!" diyordu.
Él parecía el Dios del Viejo Testamento, decía, ¿ pero por qué...?
Ama çoğunlukla bladır ve blayı beklersin.
Pero, mayormente, es un bla y esperar un bla.
Anlaşılan, suçun ürkütücü niteliğinden ötürü falan filan, savcılık, suçlamayı kasıtsız saldırıdan
Aparentemente... debido a la naturaleza terrible de sus crímenes, bla, bla, bla... El distrito del juzgado está empujando el cargo de delito de asalto a... intento de asesinato.
- "Vır, vır, vır, kurban..."
- "Bla, bla, bla, víctima..."
Dır, dır, dır, dır.
Bla, bla, bla.
Görev kutsaldır, vatan esastır. Bla bla bla bla.
La tierra de los libres, el hogar de los valientes.
Fransız olduğu için erkekler hazır zaten. İngilizler veya istediğin ülkeyi söyle.
Bla, bla, bla.
Hayır. Yani revirden çalınan diş ipi oranını bulup paralel kaçış planına uyguladım tabii.
Oh, no, quiero decir, rastreé el robo de hilo dental de la enfermería, para el plan paralelo de escapar, bla, bla, bla.
- Nerede? - Hayır, onun sakalı var.
Oh, bla, bla, bla, Kitty.
Sanırım şarkını duyan ve ona aşık olan bir şarkıcıları var vesaire, vesaire...
Tienen un artista que la oyó, se enamoró y bla, bla, bla.
Arka sıradakiler vırvır konuşup duruyorlar.
Es sólo bla, bla, bla, de la audiencia.
Hayır. İçim gidiyor ama gazetecilik ahlakı falan filan.
No, y también me estoy muriendo, pero, tú sabes, integridad periodística, bla, bla, bla.
Pekala normalde vır vırlarını dinlerdim ama şu an sana bir şey sunacağım.
Bueno, normalmente escucharía tu bla, bla, bla. Pero tengo que enseñar una casa.
Birbirine herşeyini anlat, Hiç sır kalmasın filan falan...
Contarnoslo todo el uno al otro, nada de secretos, bla-bla-bla
Burada sayılır. " Biz Parklar Departmanıyız... Rah, rah, rah.
Pase lo que pase, "somos el Departamento de Parques, bla, bla, bla."
Ivırı zıvırı...
Bla, bla, bla, bla.
- Vır, vır... Ne diye gevezelik ediyorsun?
- Bla, bla... ¿ Qué estas balbuceando?
Dırdır etmeye başlıyorsun. Dır... dır... dır... dır.
puro bla bla bla bla.
- Hayır. - Bla
No.
İlk başta memeler, oral seksler, caka satmalar derken hayat harikadır.
Al comienzo todo son juegos, mamadas y bla bla bla. Qué bella es la vida, ¿ no?
Bize söylüyorsun, şöyle yapın, böyle edin mutlu olun, kendinizi affedin, vır, vır, vır.
Diciéndonos esto y lo otro, se feliz, perdónate a ti mismo, bla, bla, bla.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]