Bolero traducir español
47 traducción paralela
Dolapta asılı duran şu küçük bolero süitimi biliyor musun?
¿ Recuerdas el pequeño bolero colgado en el armario?
- Belki küçük bir ceket ilave edebiliriz.
Si quieres, podemos añadirle un bolero, Oleg.
Epola, Bis, Bolero ve Today.
Epola, Bis, Bolero y Today.
Her zamanki gibi, İspanyol dansı hoşlarına gitmedi.
- Como siempre, el bolero.
Bitti gitti! Ama İspanyol dansı efendim! Bolero, Seguidilla!
Pero el fandango, el bolero, la seguidilla, esto son danzas españolas, Sire.
- Bolero - neyse artık.
Bolero... lo que sea.
Top yuvarlayıcıyı görüyor musunuz?
¿ Puede ver al bolero?
- Ona bayılıyorum. - Hayır, vurucuya bakmayın.
No mire al bateador, el bolero es interesante.
Bolero'yla hiç yaptın mı?
¿ Lo hizo alguna vez con "El Bolero"?
Amcam Bolero'nun en çok seks çağrıştıran müzik olduğunu söylerdi. Kanıtladı da.
Según mi tío Fred, "El Bolero" era muy sensual y lo comprobamos.
Mutluluk iyi de, hayatta Bolero'yla seks yapmaktan daha önemli şeyler var.
Es bueno ser feliz pero la vida no es sólo hacer el amor al son de "El Bolero".
Ayrıca, ne sakıncası varmış Bolero'yla seksin?
Claro que no pero ¿ qué tiene de malo hacer el amor al son de "El Bolero"?
Oh, Boyacı Dick'ten bir hediye Havalılarla takarsın dedi.
Oh es un regalo de Dick el bolero Me dijo que lo usara en las fiestas de altura
" 50'lik kutularda 10'luk kartonlarda. Dünyanın her yerine dağıt. Bolero : 25 fenik.
con cartones de 50 en paquetes de 10, lo enviamos a todos los países del mundo, Bolero, 25 pfennigs, esta noticia nos gustó mucho.
Senin gibi romantizm anlayışı tuş etmekten ve 78'de çalınan Bolero'dan ibaret olan birine imkânsız gelebilir ama az sonra bir erkeğin bir kadını içten ve gerçek duyguları dışında hiçbir şeyi kullanmadan fethettiğine tanık olacaksın.
Resulta imposible de creer para quien cree que el romanticismo es una alfombrilla y un par de discos de 78 rpm pero verás cómo alguien consigue una cita con sólo sinceridad y sus propios sentimientos.
Benim için de küçük bir bolero ceket.
Luego un saco de bolero para mí.
Bolero gibi.
Pareces un bolero.
- "10" filminden "Bolero".
- "Bolero", de La Chica 10.
Turkuaz bolero, askılı tişört ve çizgili çorap. Çok şeker. Dekolte bluz.
Me pondre tu camisa, esta blusa y las medias de la suerte.
Haftaya bolero örmeye başlayacağız.
La semana que viene haremos calcetines.
Değişim için seçilmiş parça, Ravel'in Bolero'su.
El disco elegido para la transición es el "Bolero" de Ravel.
Dantelli bir bolero ile!
¡ Con un bolero de encaje!
Dantelli bolero mu?
¿ De encaje?
Fakat peşinden "bolero" diye bağırmaya başladılar. Pekala..
Pero luego empezaron a destrozar "Bolero".
Belki bir blazer de olabilir. Ya da bir bolero.
Tal vez un blazer o un bolero.
Boleroyu biraz saplantı haline getirdiğimde bazı evrelerle bunu gerçekleştirdim.
Pasé por una etapa de obsesión por el bolero.
- Bolero.
- Bolero.
- Bolero?
- ¿ Bolero?
Gerçekten mi? "Bolero" su benim favorim.
Mierda, El "Bolero" es mi favorito.
Her zaman Bolero, o beni gerçekten deli etti
Siempre el Bolero, lo que realmente me molestaba.
Bu sırada şehir dışında Blair, Serena'ya gizli bir aşk besleyen Nate'le samimiyeti ilerletiyordu.
Mientras tanto, fuera de la ciudad, Bolero esta en el suelo con Nate, quien secretamente estaba enamorado de Serena.
- Bu omuz silkme.
Es un bolero.
Hint ceketi giymemi söyledin!
¡ Dijiste que llevase el bolero de marabú!
O Meksikalı'ya ince bir ip üzerinde Bolero dansı yaptırmak kadar istediğim bir şey yok.
Nada me gustaría más que verlo bailar un bolero con una cuerda en su cuello.
- Ravel'in "Bolero" sunu çalıyor musunuz?
¿ Podéis tocar el "Bolero de Ravel"?
- Hayır sadece "Genelev Bolerosu" nu çalıyoruz.
No, sólo tocamos el "Bolero de Burdel."
Ravel'in Bolerosu.
Es el Bolero de Ravel.
- Ravel'den Bolero.
- El Bolero de Ravel.
Ravel'den Bolero.
"Bolero" de Ravel.
Hey. "Bolero".
Oye. "Bolero".
Evet. "Bolero" işi tamama erdirme şansını % 12 arttırıyor.
Sí... "Bolero" aumenta la posibilidad de lograrlo en un 12 %.
Az kalsın dükkândan ona yapay kürklü bir bolero ve kendime de "benim ufaklığa dokunmayın" yazan bir tişört alıp çıkıyordum.
Casi salgo de ese sitio con un pequeño abrigo de piel sintética para ella, y una camiseta que para mí que decía'no me toque el conejo'.
Şarkı falan söyle, ne olursa. Ama kimseyle konuşmasın.
Cantale un bolero, hacé lo que quieras, pero que no hable con nadie.
Bu Maurice Ravel'ın "Bolero" su.
Se llama "Bolero" de Maurice Ravel. Él también tenía DFT.
Bolero ceketli adam şimdi ne söylüyor.
Entonces, ¿ qué está diciendo el tipo de la chaqueta ahora?
Seni buldum ve 17 yıl için nafaka davası açtım düğünün kendisi için $ 400 ve gelinliğin sırt dekoltesi için istiyorum.
Te encontré. Y te demandaré por 17 años de manutención conyugal. Quiero $ 400 por la boda, y mi bolero de novia.