Borders traducir español
33 traducción paralela
Neyle ilgili olduğuna gelince, Billy Borders hakkında.
Bien... se trata de Billy Borders.
Borders, Morris ve Short, bizim ve bu kasabanın... aynı olan çıkarlarını savunmak için tutulmuş... Lago Madencilik Şirketinin kadrolu... profesyonel silahşorlarıydı.
Borders, Morris y Short fueron contratados por la Compañía Minera, para proteger nuestros intereses y los del pueblo, que son idénticos.
"Dükkanımızdan alışveriş yaptığınız için teşekkür ederim" dediğin yer.
cuando me sonreíste y dijiste... "Gracias por comprar en Borders".
Selam, yani şey kitapçıdayken o gün bana teşekkür ettiğini biliyorum. "Rica ederim" demedim.
Hola, entonces recuerdas cuando estuve en Borders el otro día, y me agradeciste no te dije "de nada".
Belki de Borders Kitapçısı'na gitmeliydik.
Deberíamos resituarnos en la librería Borders.
Borders'dan arakladım.
Lo robé de Borders.
Aslında Borders'dan arakladım.
En realidad, lo robé de Borders.
Saygın bir yeri olan "Doctors Without Borders" programına... "Kutsal Kalple" ilgili olarak bir yıl boyunca harika ödüller kazandım
Siempre me enorgulleció la participación del Sagrado Corazón... en "Médicos sin fronteras".
Eve giderken Borders'a uğrarım.
Pasaré por Borders cuando regrese.
Bütün seçkin kitapevlerinde und amazon. Com'da.
Cómprela cerca de usted en la librería Borders o en Barnes Noble...
Barnes Noble, Borders kitap evlerinde ve Amazon. Com'da bulabilirsiniz.
Lo pueden conseguir en Barnes Noble, Borders Books y en Amazon.
Sınır Ötesi Yardım.
Aid Across Borders.
"Doctors without borders" kurumu.
Doctores Sin Fronteras.
Borders'ın Tacoma şubesi.
- "Borders" en Tacoma. - La conozco.
Birlikte Borders'a gidip kitap okuyorlar.
Van a la librería y leen. Son ratitas de biblioteca.
You've ordered the arrest of public officials without warrant closed our borders, soldiers patrol the streets, raiding homes.
Ordenó el arresto de funcionarios públicos sin orden judicial cerró nuestras fronteras los soldados patrullan las calles y allanan casas.
Borders Rewards kartınız var mı?
¿ Tiene la tarjeta de Borders Rewards, señor?
Stand by to repel borders.
¡ Preparados para defender la frontera!
Lothion ve Border'da çalışan her memurdan başkası, açıkçası.
Además de los oficiales de las fuerzas Lothian y Borders, por supuesto.
Emekli ikramiyemi Bernie Madoff ve Borders kitap evine yatırdım. Tüm Paramı kaybettim.
Tenía todo mi dinero de retiro invertido con Bernie Madoff y las tiendas de libros Borders, y lo perdí todo.
Borders * kitapçısını kapatma taraftarıyım Meksika sınırını değil.
Yo estaba a favor de cerrar la frontera de la librería no la frontera de México.
Bana Borders Kitapçılık demen yeterli çünkü hep orada olacağım. Ha ha!
Solo llámame Libros Borders, porque siempre estaré aquí.
Sana ota verecek param olmadığı için Borders'tan çaldığım kitapları verdim.
Te di libros que robé porque no tenía dinero para la marihuana.
Ev CIA memuru Nicole Borders'ın.
La casa pertenece a la agente de la CIA Nicole Borders.
- Meşhur Nicole Borders mı?
- ¿ La Nicole Borders?
Borders.
Borders.
Memur Borders bizimle kayıkhanede buluşacakmış.
La agente Borders nos verá en la casa flotante.
Memur Borders'la konuştum.
Acabo de hablar con la oficial Borders.
- Borders'da.
En Borders.
- Borders Kitapçısı'nda mı?
¿ La librería Borders?
Bence yerime İskoçya sınırında tavuk çiftliği olan saf bir markiyi tercih ederlerdi.
Creo que habrían preferido a un marqués simpático de cara rosada con un coto de caza en Scottish Borders.
Borders'ta çalışmıştım.
Trabajé en Borders un tiempo.