Branch traducir español
612 traducción paralela
Long Branch Bari'na bir ugra istersen.
¿ por qué no te acercas al Long Branch Saloon?
Bana, bizim gibi hırsız olan bir doktor bulsak da bu parmak izlerini görüp, şu ayağımı tedavi edebilse ben de New Jersey'deki o küçük, şirin ama tarım sorunu olan içki kasabasında şahlanabilseydim.
Me buscaré un médico que sea ladrón... que me corte las huellas digitales y me arregle ese pie. Luego me instalaría en Nueva Jersey... en esa pequeña granja de North Branch.
Branch kardeşler işini alayım.
Me quedo los hermanos Branch.
Pekala, Branch kardeşleri kabul ediyorum.
De acuerdo, me quedo con los hermanos Branch.
- Üç kardeş 3,000 dolar. - İki kişiler.
- Tres hermanos Branch, $ 3.000.
Branch kardeşler mi?
¿ Los hermanos Branch?
John soyunma odası pisuarlarına dinamit koydu.
John Branch puso dinamita en los vestuarios.
- Clavin, South Central şubesinden.
Clavin, South Central Branch, SCB.
North Branch'te savcıya rüşvet veren adam.
El tipo que sobornó al fiscal de la Delegación Norte.
Time for some branch water.
Tiempo para un trago.
İnzivaya çekilmiş milyarder Alan Branch, bir araba kazasında ölen... kardeşinin cenazesine katılmak üzere şimdi geldi.
Acaba de llegar el solitario millonario Alan Branch, que asiste al entierro de su hermano, muerto en un accidente de coche.
Branch, en son, Güney ve Orta Amerika'da bulunan aşırı sağcı ölüm birliklerini... maddi olarak desteklediği iddiasıyla... on yıl önce, Senatoda ifade verirken görülmüştü.
Branch fue visto por última vez hace 10 años declarando ante el Senado... por su supuesta financiación... de los escuadrones de la muerte en América Latina.
Branch, New York'da, Queens'de doğmuş ve gördüğünüz gibi... bir kiralık katilin kurşunlarıyla tekerlekli sandalyeye mahkum olmuştu.
Branch nació en Queens, Nueva York, y como pueden ver... por la silla de ruedas, fue víctima de la bala de un sicario.
10 yıl önce, Alan Branch Senato huzuruna çıkarılmış ve... kara para aklama, uyuşturucu ticareti ve ölüm birliklerine parasal destek sağlama... iddialarıyla sorgulanmıştı.
Hace 10 años, Branch compareció ante una comisión del Senado... por su supuesta relación con blanqueo de dinero, narcoträfico... y financiación de escuadrones de la muerte.
Branch'ın kardeşinin ölmesini bekleyemezdim, o yüzden onu da öldürdüm.
Yo no podía esperar a que el hermano de Branch se muriera, así que Io maté.
- Taipei Emiyet Müdürlüğü - - Longshan Branch -
OFICINA DE POLICÍA DE TAIPEI DELEGACIÓN DE LONGSHAN
Branch amca viskileri indirmeye başlamadan ilginç bir şey olmaz.
No se pone interesante hasta que mi tío Branch empieza con el bourbon.
Minty Branch... Swag Moss...
Mos.
Minty Branch. Besbelli hiç değişmemişsin.
sigues igual que antes.
West Branch'ta yatılı okula gidiyorlar.
Están en un internado de West Branch.
- Branch da aldı.
- Branch ha tomado algo.
Öyle. Branch!
Pues sí. ¡ Branch!
Branch uyan.
¡ Branch!
Branch Crockett ve Willie Goldman. Biri 22 ve diğeri 23 yaşında.
Branch Crockett y Willie Goldman, 22 y 23 años.
Branch'in kalbi durdu, epi verildi.
Una epi ha resucitado a Branch.
Ben Lyla Branch.
Soy Lyla Branch.
Bay Branch, tüm raporları masanıza bıraktım.
Sr. Branch, puse los reportes en su escritorio.
Lütfen, ona ceza vermeyi, Bay Branch.
Por favor, no lo castigue, Sr. Branch.
Ağacın dalına kondum, Kendimi bulma riskini göze alarak...
Perch on the branch, at the risk of finding myself... hemmed in.
Farklı branch lara giderim, birçok şey duyarım. ... Bazen duymak istemeyeceğim şeyleride.
Voy por diferentes divisiones, oigo cosas... y algunas desearía no haberlas oído.
Branch ım için.
Mi división.
İnandığım her şeyin...
( "Goodbye to You" by Michelle Branch )
Long Branch'teki Lolipop.
El Lollipop de Long Branch.
Matematiği Henneman'dan değil Branch'ten alacağım, dedim.
Me iré con Branch. " Branch se graduó de MIT, Henemen estudió en Berkeley.
Evet tabi ya, Bare Primm'de bir mağara var... orada müzik çaldık ama hiç asker kaçaklarına rastlamadık.
Sí hay una cueva, cerca de Bearpen Branch. Hemos tocado ahí. - No los creía desertores.
Orası Bare Primm'de değil.
- No está cerca de Bearpen Branch.
Michelle Branch, herkes
Michelle Branch, para todos vosotros.
Michelle Branch Sadece hapşırdı zaman burada oynamak ve sonra ya da oldu...
Michelle Branch estaba tocando cuando estornudé y...
- Bilmem. Michelle Branch. Matchbox 20.
Michelle Branch, Matchbox 20.
- Long Branch polisleri.
- Policía de Long Branch.
Long Branch Emniyeti'ni arayın, ne olduğunu öğrenin.
Llama a la policía de Long Branch, averigua qué pasó.
Ama Long Branch Polisine o gece kulüpte olduğunu söylemişsin.
Pero le dijiste a la policía que estaba esa noche en el club.
- Pazartesi sabahı dokuza kadar adamı getirecek, yoksa Long Branch Emniyeti'ne gönderilir.
- Tiene hasta el lunes a las 9 : 00 para traerlo o la entregamos a la policía de Long Branch.
Davayı Long Branch Emniyeti'nden alın.
Díganle a la policía de Long Branch que nos haremos cargo.
Meseleyi Bay Brach'a da anlattım kardeşim beş yıl önce öldü. Ben de bir şeyler yapmanın zamanı geldiğini düşündüm.
El asunto es, como le expliqué al Sr. Branch que ha estado desaparecido por cinco años y pensé que es hora de seguir adelante.
Bay Branch, bu olağan bir durum değil.
Sr. Branch, esto no se trata de un caso común.
Bay Branch, eminim ki genel müdürlük bu olaya yaklaşımımıza hoş bakmayacaktır...
Sr. Branch, estoy seguro de que la oficina principal vería con muy malos ojos nuestro punto de vista...
KGE Laboratuarları Şube Listesi
Laboratorio KGe Listado de locaciones Branch.
Uyan.
¡ Branch, despierta!
Branch tan bağlanmıyor.
Él no accede desde ninguna división.
Branch, MIT mezunu, Henneman ise Berkeley'ye gitmiş!
"Quizá él sea licenciado de Matemáticas, pero es un inculto."