English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Breadstix

Breadstix traducir español

55 traducción paralela
Breadstix, 8 : 00'de.
Breadstix, 8 : 00.
Vay be, adı Breadstick olan bir yer için bunlar gerçekten berbat.
Wow, sabes, para un lugar llamado Breadstix, esto realmente apesta.
Sen ve ben saat 20 : 00'de, Breadstix?
¿ Tú y yo, a las 8 : 00, Breadstix?
İki kişilik yemek, hem de benden Breadstix'de.
Cena para dos, a mi cuenta... en el Breadstix.
Breadstix!
( todos jadeando ) ¡ colínes!
Niye bu kadar büyüttün anlamıyorum topu topu Breadstix'de bir yemek.
No entiendo por qué es tan importante, es sólo un viaje gratis a Breadstix.
Affedersin ama Breadstix'e hiç gittin mi?
Um, perdón pero... ¿ has estado en Breadstix?
Breadstix'in vejetaryen yemekleri de fena değil. Kötü sayılmazlar.
Digo, Breadstix tiene bolas de carne vegetarianas, están... están bien.
Breadstix'i severim.
Adoro Breadstix.
Ve Breadstix'deki o yemeği kazanacağız ve sonunda dışarıda normal bir gece geçirebileceğiz.
Vamos a ganar esa cena en Breadstix, y después al fin vamos a poder tener una noche normal afuera.
Breadstix'de dibi görünmeyen salata tabakları var gidene veya bayılana kadar doldurmaya devam ediyorlar.
Sólo digo que en Breadstix tienen potes de ensaladas sin fondo, te vuelven a servir ensalada hasta que te vayas o te desmayes.
Çünkü biz Breadstix'e gidiyoruz.
Porque vamos a ir... ¡ A Breadstix!
Evet, çabuk olun. Breadstix'e girmem lazım artık.
Sí, apúrense ; necesito llevarme a Breadstix.
Güzel. Çünkü Breadstix'te bir yemek kazanmak istiyorsak çalışmak için beraber çok vakit geçireceğiz.
Porque vamos a tener que pasar mucho tiempo juntos practicando si vamos a ganar esa cena en Breadstix.
Senin tek istediğin Breadstix'te beleş bir yemekti.
Todo lo que querías era una cena gratis en Breadstix.
Bak ne diyeceğim. Siz yarın 19.00 civarında Breadstix'te olun.
Te diré qué, las dos vayan a Breadstix, mañana por la noche a eso de las 7 pm.
Breadstix'te sana karşı adilik yaptım. Her neyse.
Fui un estúpido contigo en el Breadstix.
Sevgililer gününde seni Breadstix'e Götürmeme izin vermeye ne dersin?
¿ Qué tal si me dejas llevarte a Breadstix por el día de San Valentín?
Benimkini de ödeyebilirsin, Breadstix'de akşam yemeği yiyeceğiz, ve böylece bunu rayına oturmuş sayabiliriz.
Puedes hacer un reembolso, tendremos una cena en Breadstix, y luego podemos considerar esto establecido
Lauren Zizes, benimle birlikte Yarın akşam Breadstix'e gider misin?
Lauren Zizes, ¿ Irías a Breadstix conmigo mañana en la noche?
Breadstix?
¿ Breadstix?
Benim kim olduğumu bilmeyen Breadstix patronları için, Ben Kurt Hummel, ve benim ilk Yalnız Kalpler akşam yemeğime Hoşgeldiniz.
Para aquellos clientes de Breadstix que no me conocen, soy Kurt Hummel, y bienvenidos a mi primera cena del Club Corazones Solitarios.
Baloya yürüyerek gideriz ve paradan geriye kalanı da Breadstix'deki 8,99'a yiyebildiğin kadar makarna promosyonunda kullanırız.
Podemos ir andando al baile y usar lo que quede para ir a ese buffet de pasta especial de 8.99 dólares en Breadstix.
Breadstix'in buraya servis yaptığını biliyor muydun?
¿ Sabías que Breadstix hace envíos?
Artie Breadstix'te gösteri sonrası partisi veriyor.
Um... Artie esta teniendo una post-fiesta en Breadstix
Bu akşamki özel program Breadstix katkılarıyla gerçekleşmiştir.
El especial de esta noche está patrocinado por Breadstix.
2'inci bölüm Breadstix'de akşam yemeği.
La segunda parte es una cena en Barras de Pan.
Breadstix'te akşam yemek yerken görülmüşsünüz.
Te vieron con ella en Barras de Pan.
Breadstix'e gitmek istiyor muyum diye sordu, ben de kabul ettim.
Ella me invitó a Barras de Pan y acepté.
Ve kutlamak için de, babam Breadstix'te gülünç derecede büyük bir parti veriyor.
Y para ayudarme a celebrarlo, mi padre me dará una gran fiesta en Breadstix.
Breadstix'e gideceğiz.
- Oigan, nos vamos a Breadstix.
Karofsky'nin yeni okulundan birkaç çocuk Sevgililer Günü'nde Karofsky'yi Kurt'le Breadstix'te görmüş.
Un par de chicos de la escuela nueva de Karofsky lo vieron en Breadstix con Kurt el día de San Valentín.
- Breadstix'de iki kişilik yemek. - Breadstix!
- ¡ Cena para dos en Breadstix!
Eğer geri gidersem, ablam Hıristiyan arkadaşlarıyla takılırken annem Noel yemeği için beni zorla Breadstix'e götürür.
Si vuelvo, mi madre me hará ir a Breadstix a cenar el día de Navidad mientras mi hermana sale con sus amigos Cristianos.
- Breadstix, evet.
- Breadstix, sí.
- Breadstix'de yemek yediğinize inanamıyorum.
No puedo creer que comiese en Breadstix.
Nüfusumu kullandım ve bizim için Breadstix'te VIP masasını ayırttım ama prova ile aynı saatte müsait yalnızca.
- Bueno, tiré de algunos hilos, y conseguí una reserva para la cabina VIP de Breadstix, pero la única hora que estaba disponible era a la misma que el ensayo.
Sam'le bu akşam Breadstix'e gidip, İngiliz taklidi yapacağız.
Sam y yo iremos a Breadstix esta noche a fingir que somo británicos.
Ve sonra ben dedim ki "Neden buna Breadstix'te bir akşam yemeğinde devam etmiyoruz?" Buraya 20 yıldır geliyoruz.
Y dije : "¿ Por qué no seguimos hablando mientras cenamos en Breadstix?" Hace 20 años que venimos aquí.
Sadece ben, hayattakı tek gerçek aşkım ve sonra Breadstix'te küçük bir akşam yemeği. - Hala buradasın.
Solo yo, el único y verdadero amor de mi vida, y después tendremos una pequeña cena en Breadstix.
Benim de Breadstix'te rezervasyonum var.
También tengo una reserva en Breadstix.
Ve teşekkür etmek için seni Breadstix'e götürmek istiyorum.
Y para agradecértelo, quiero invitarte a Breadstix.
Ve not, Breadstix'ten nefret ederim.
Y postdata, odio Breadstix.
Cuma günü Breadstix'e daha erken gitmeliyiz çünkü Lima Limelight'da Julie Andrews gecesi yapıyorlar arka arkaya Mary Poppins, Sound of Music ve Princess Diaries.
Vale, tenemos que llegar más temprano a Breadstix el viernes porque van a hacer un tributo a Julie Andrews en el Lima Limelight. Mary Poppins, Sonrisas y lágrimas, Princesa por sorpresa, una detrás de otra.
Breadstix, film, Breadstix, film, Breadstix, üç tane film, her hafta sonu.
Breadstix, película, Breadstix, película, Breadstix, tres películas, fin de semana tras fin de semana.
Belki Breadstix'e gidip
Quizás podamos ir al Breadstix.
Lima'nın uluslararası mutfak anlayışı Taco Bell and Breadstix idi.
La idea de Lima de cocina internacional es Taco Bell y Breadstix.
Walter ve ben de Breadstix'te satılan lezzetli parmesanlı tavuklara karşı ortak bir sevgi besliyoruz.
Sí. Y Walter y yo tenemos este mutuo amor por las deliciosas bolas de pollo que tienen en Breadstix.
Breadstix?
¿ Qué tal el miércoles, en Barras de Pan?
- Ne?
Escucha, réntala, y luego busca el menú de Breadstix online, y llámame, porque vamos a ganar esto. - ¿ Qué?
- Breadstix'e gitmek ister misin?
- ¿ Quieres ir a Breadstix?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]